We thought you were dead translate Turkish
155 parallel translation
When you passed out. We thought you were dead.
Bayıldığında öldüğünü sandık.
We thought you were dead.
Öldüğünü sandık.
Dear papa, the news that you were in prison made us very happy, because we thought you were dead.
Sevgili baba... Hapishanede olduğun haberini alınca çok sevindik çünkü öldüğünü sanıyorduk.
- We thought you were dead, sir.
- Öldüğünüzü sandık, Efendim.
- Professor, we thought you were dead.
- Profesör, sizin öldüğünüzü sandık.
We thought you were dead.
Senin öldüğünü düşündük.
- We thought you were dead.
- Öldüğünü düşünmüştük.
We thought you were dead too.
Sizin de öldüğünüzü sandık.
We thought you were dead too.
Siz de öldünüz sandık.
We thought you were dead!
Biz senin öldüğünü düşündük!
We thought you were dead.
Öldüğünü sanmıştık. - Flynn nerede?
Father, we thought you were dead.
Baba, öldüğünü sanıyorduk.
We thought you were dead, boy.
Aslında öldüğünü falan sanıyorduk.
We thought you were dead.
Senin öldüğünü sanıyorduk.
But we thought you were dead.
Ama biz senin öldüğünü düşünmüştük.
Travis, we thought you were dead.
Travis, öldüğünü düşündük.
Well, to be honest, when we thought you were dead, I needed to review your logs and... personal correspondence for any possible clues about what happened.
Açıkçası, senin ölmüş olduğunu düşündüğümüzde, olanlar hakkında olası herhangi bir ipucu bulmak için, günlüklerini ve kişisel yazışmalarını incelemem gerekti.
Hercules, we thought you were dead.
- Öldüğünü sanıyorduk.
We thought you were dead.
Öldüğünü sanmıştık.
- John, we thought you were dead.
- John, öldüğünü sanmıştık
We thought you were dead. We've got witnesses that saw your car go into the river.
Arabanın nehire uçtuğunu söyleyen tanıklar var.
I'm so sorry. We thought you were dead.
Çok üzgünüm.
We thought you were dead, Rafe. And it gutted us both.
Öldüğünü sanmıştık - bu ikimizi de mahvetti.
You left her to fight somebody else's war and made damn sure I didn't go with you, and we thought you were dead.
Onu başkasının savaşında yer almak için bıraktın. Benim gitmemi de önledin.
We thought you were dead.
Öldüğünüzü sanıyorduk.
We thought you were dead
Öldüğünü sandım. Donna, özür dilerim.
We thought you were dead.
Senin öldüğünü sandık.
But we thought you were dead!
Ama biz senin öldüğünü sanmıştık!
We thought you were dead, and then Tantor... Heard you yell, but when we got to Dark Mountain, the Zugor... And then those big apes...
Öldüğünü sandık ama sonra Tantor bağırdığını duymuş ama Karanlık Dağ'a gelince, Zugor sonra o iri maymunlar sonra da bir deliğe sıkıştım ve Terk'i yediler.
We thought you were dead, man.
Senin öldüğünü düşündük.
We thought you were dead.
Öldüğünü düşünmüştük.
We thought you were dead. I needed help and Brian was there.
Yardıma ihtiyacım vardı ve de Brian yardımcı oldu.
We thought you were dead.
Seni öldü sanıyorduk.
Oh, my God, we thought you were dead!
Öldüğünü sanıyorduk.
We thought you were dead.
Biz sizi öldü biliyorduk.
We thought you were dead.
Senin öldüğünü sanmıştık.
We thought you were dead!
Öldüğünü sandık!
We thought you were dead, Alex!
Öldüğünü sandık, Alex!
You see, we all thought you were dead.
Görüyorsun hepimiz seni öldü sandık.
We thought you were both dead.
İkinizinde öldügünü sanediyordum.
We all thought you were dead.
Hepimiz öldügünü saniyorduk.
- a year ago, my last birthday Adam Brody gave me a dead frog we had uh scene in biology where we were dissecting frogs he thought it was hillarious to put one in a box of like a present I had already opened you know
- Bir yıl önce doğum günümde Adam Brody bana ölü bir kurbağa verdi. Biyoloji dersinde bir sahnemiz vardı. Kurbağaları teşrih ediyorduk.
- We all thought you were dead.
- Öldüğünü sanmıştık. - Yok, hayır.
We thought you were dead.
Muad'dib.
We're the performers You thought were dead
Bizler, öldüğünü zannettiğiniz sanatçılarız.
Hey, man, we thought you were dead for sure.
- Senin öldüğünü düşünmüştük.
Greg, we thought that you were dead.
Greg, öldüğünü sandık.
Let's see... last time we talked, you told me that dead people were talking to you... so I thought I might be remiss if I didn't follow up.
Bakalım geçen sefer konuştuğumuzda, ölülerle konuştuğunu söylemiştin takip etmezsem, seni ihmal etmiş olurum.
We thought you were all dead.
Hepinizin öldüğünü sandık.
We all thought you were dead!
Öldüğünü sandık!
I thought he was dead... well you were wrong and now he's trying to kill my son... his son... we have to keep moving
Onun öldüğünü sanmıştım. Yanılmışsın. Oğlumu öldürmeyi denedi.