We were waiting for you translate Turkish
165 parallel translation
● We were waiting for you.
- Sizi bekliyorduk.
- No, we were waiting for you.
- Hayır, seni bekliyorduk.
We were waiting for you to come home, Dr. Mertens.
Biz de eve dönmeni bekliyorduk Dr. Mertens.
This house and I... we were waiting for you.
Bu ev ve ben... seni bekliyorduk.
While we were waiting for you, we jumped over to Hays!
Seni beklerken Hays'e uğradık...
We were waiting for you.
Biz de seni bekliyorduk.
We were waiting for you all Sunday...
Çok güzel plaklar vardı. Şişe çevirmece oynadık.
While we were waiting for you...
Seni beklerken...
We were waiting for you.
Biz seni bekliyorduk.
We were waiting for you!
Seni bekliyorduk.
We were waiting for you.
Seni bekliyorduk.
We were waiting for you!
Seni bekliyoruz burada!
We were waiting for you.
Biz de, sizi bekliyorduk.
We were waiting for you.
- Sizi bekliyorduk.
- We were waiting for you
Biz de seni bekliyorduk.
Anyway, we were waiting for you.
Sizi bekliyorduk. Teşekkürler.
Dickhead, we were waiting for you in the parking lot. Come on.
Sikkafa, otoparkta seni bekliyoruz.
- Because we were waiting for you.
- Çünkü seni bekliyorduk.
No, we were waiting for you.
Hayır, seni bekledik.
We were waiting for you.
Siz olmadan başladık.
We were waiting for you to call.
Senin arayacağını zannediyorduk.
We were waiting for you.
Seni bekliyorduk!
You bum! Oh, there you are, honey. We were waiting for you.
Dünyanın en tepesindeyim!
We were waiting for you.
Biz de sizi bekliyorduk.
And them we were waiting for you here!
Bu saate kadar da bekledik.
Lt. Sforza of Folgore, we were waiting for you.
Teğmen Sforza Folgore sektörü, sizi bekliyorduk.
We were waiting for you.
Tabi ki başlamadık.
- We were waiting for you.
- Seni bekliyorduk.
We were just waiting for you before we served the biscuits dry as the duchess's pussy.
Dük ve düşes olarak, kurabiye servis etmeden önce biz de sizleri bekliyorduk.
You remember what we said, right here in this room, while we were waiting for him?
Ne dediğimizi anımsarsın, tam burada, bu odada onu beklerken?
- We were waiting for you.
Seni bekledik.
Patrice... millions of men... and women... were waiting for that song that you composed... for the Unification of Europe... which we all hope to celebrate soon.
Patrice, milyonlarca erkek ve kadın yakında kutlamayı umduğumuz Avrupa Birliği şenliği için bestelediği muhteşem eseri dinlemek için sabırsızlanıyordu.
We were waiting for you.
İyi akşamlar, ben Bayan Steiner.
Good evening, I'm Steiner's wife. We were waiting for you.
Lütfen girin, sizi bekliyorduk.
Where were you the night we started again, when I was waiting for you until 5 o'clock in the morning?
Tekrar başladığımız gece neredeydin? Sabahın 5'ine kadar seni bekledim.
We were still waiting for you there, less than 100 miles from Kingsbay.
Biz hala sizi şurada bekliyorduk. Kingsbay'dan 100 mil bile değil.
We were waiting a long time for you to come back.
Uzun süredir yolunu gözlüyoruz.
You were waiting for him But you did wrong, we both know him
Onu bekliyordunuz. Ama çok yanlış şeyler yaptınız. Onu ikimizde tanırız.
Last time we were alone together, you said some things were worth waiting for.
En son yalnız kaldığımızda bazı şeylerin beklemeye değeceğini söylemiştin.
Sorry you had to wait, we were waiting for the lady.
Kusura bakmayın, beklemek zorunda kaldınız. Bayanı bekliyorduk.
It's just that my aunt, who came for the wedding... was anxious to meet Tita, and... we were just waiting for you to get better... before arranging a visit.
Şey, düğün için gelen teyzem, Tita ile... tanışacağı için biraz tedirgin de. Ziyarete gelmeden evvel... daha iyi olması için sizi bekliyorduk.
We were waiting for Jack Chandler, who, as you know specializes in children.
Jack Chandler'ı bekliyorduk. Çocuklarda uzman.
Yes, we were waiting for our mail to arrive and I happened to mention to her how you felt it was never going to "happen" for you.
Evet, postamızın gelmesini bekliyorduk ve ona senin nasıl hiç evlenemeyecekmişsin gibi hissediyor olmandan bahsetmiştim.
You knew that we were waiting for it.
Başka yok. Bunu beklediğimizi biliyordunuz.
We've just received the coded subspace signal you were waiting for. Should I reply?
Beklediğiniz şifreli altuzay sinyali şimdi ulaştı.
In fact, you were following us yesterday when we were walking to Engineering and the day before when I was waiting for Tom outside the shuttle bay.
Aslında, dün mühendislikten çıktığımızdan beri bizi takip ediyorsun....... ve önceki gün mekik bölmesinin dışında Tom'u beklerkende.
We were there half the night waiting for a doctor after you left.
Sen gittikten sonra gecenin yarısını doktor bekleyerek geçirdik.
You were late, and we were just hanging out, waiting for you.
- Afedersin geç kaldın. Biz de beklerken biraz takıldık.
"Priya, Sameer's here. Welcome, Sameer" You're the one we were waiting for.
Sameer burada Priya Hoş geldin Sameer seni bekliyorduk, senden söz ediyorduk
What we're going to tell you, we were going to tell you... but we were waiting for the right time... when you became an adult.
Sana söyleyecektik ama doğru zamanı bekledik. Bir yetişkin olduğunda söylemeyi düşünüyorduk.
We were only waiting for you.
- Her şey planlandığı gibi gitti. Yalnız sizi bekliyorduk.