English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wealthy

Wealthy translate Turkish

2,077 parallel translation
Was Gustaf very wealthy?
Gustaf zengin miydi?
There's a lot of horny and wealthy out-of-town businessmen.
Şehir dışından gelmiş bir sürü abaza ve zengin iş adamı...
It rapidly became clear that Friedman's economic policies benefited the wealthy at the expense of the poor.
Hızla belli oldu ki, Friedman'ın ekonomik politikaları fakirlere kötü sonuçlar doğururken, zenginlerin yararına oluyordu.
I was perfectly healthy and ridiculously wealthy.
Son derece sağlıklı, akıl almaz derecede varlıklıydım.
I did get a cut in salary, fortunately my employers were wealthy people and when they told me about this they said,
Maaşım kesintiye uğradı. Neyse ki işverenlerim varlıklı insanlardı ve bu konuyu konuşurken bana "Neden gülümsüyorsun?" dediler.
He was a very successful novelist, and when he died, he left Gabrielle a very wealthy woman.
Çok başarılı bir yazardı ve öldüğü zaman Gabrielle'i çok zengin bıraktı.
Do you think they're going to leave their wealthy son here...
Ailesinin buna izin vereceğini nerden çıkardın...
In a wealthy person's dictionary, I'm assuming they don't carry words like "friend" or "friendship", do you?
Zengin insanların sözlüğünde, garanti ederim "arkadaş" ya da "dostluk" gibi kelimeler yoktur, yanlış mıyım?
Good looking, tall, smart and wealthy.
Yakışıklı, uzun, zeki ve zengin.
It may be the rich and wealthy who supports the world, but to make this world more rich and exciting, you'll need depend on a maniac like me.
Dünyayı kalkındıran zenginler ve zenginlik olabilir ama bu dünyayı daha zengin ve daha eğlenceli yapmak için... benim gibi bir manyak ile takılmalısın.
So a wealthy person CAN do those kinds of calculations...
Demek zengin insanlar bu tür hesaplamalar yapabiliyormuş...
If I really didn't know, then how would I become a wealthy person?
Eğer gerçekten bilmeseydim, sence nasıl bu kadar zengin bir insan olurdum?
A poor working boy and the daughter of a wealthy factory owner.
Fakir, işçi delikanlı ve zengin fabrikatörün kızı.
Dr. Frankish, here's a wealthy Madonna.
Dr. Frankish, işte zengin bir Meryem Ana.
So, here's the deal : you do with your depressing little group of kids what I did with my wealthy, elderly mother :
Sana önerim yaşlı zengin anneme yaptığımı sen de sıkıcı, küçük grubuna yap :
A wealthy relative died?
Zengin bir akraban mı öldü?
I don't have any wealthy relatives. Oh.
Benim zengin akrabam yok.
You mean, I grew up wealthy?
- Demek istediğin, ben servet içinde büyüdüm.
These'll be people from my club, business associates wealthy investors,
- Bu insanlar benim kulübümden iş arkadaşlarım ve onlar varlıklı yatırımcılar.
What are you doing? Usually the wealthy have a lot of prescription medications.
Genelde zengin olmak birçok reçeteli ilaca ulaşmayı kolaylaştırıyor.
Darwin was a wealthy member of the scientific elite,
Darwin zengin bir bilimsel elit üyesiydi.
Deng Lin is a wealthy overseas Chinese from Myanmar
Deng Lin ; denizaşırı Myanmar'dan varlıklı biridir.
They say that only wealthy people go to Shinhwa high school.
Shinhwa Lisesi'ne sadece zenginler gider diye duydum.
And they're only hitting wealthy homes, homes that are gated estates, hidden from the street.
Ve sadece sokaktan görünmeyen... demir kapılı evleri seçiyorlar.
These are very wealthy prospects, Ray.
Bunlar çok varlıklı müşteriler Ray.
And you can walk away a very wealthy woman, Miss Dubois.
Bayan Dubois, sende çok zengin bir kadın olarak gidebilirsin.
She will give up her studies to marry a wealthy banker's son.
Zengin bir bankacının oğluyla evlenmek için eğitimini bırakacak.
It turns out the wealthy and not so wealthy out here could use a guy who makes house calls.
Görünüşe göre ev vizitelerine gelen bir doktor, varlıklı ve o kadar varlıklı olmayan insanların işine yarayabiliyor.
It turns out the wealthy and not so wealthy out here could use a guy who makes house calls.
Görünüşe göre ev vizitelerine gelen bir doktor varlıklı ve o kadar varlıklı olmayan insanların işine yarayabiliyor.
10 years ago, a wealthy private-School girl named Margot Stanford
Evet. Dosyasına bak. 10 yıl önce.
It turns out the wealthy and not so wealthy out here could use a guy who makes house calls.
Görünüşe göre varlıklı ve o kadarda varlıklı olmayan insanlar için ev vizitelerine çıkan bir adam işe yarıyor.
From another wealthy family, and it's not a kidnapping. There've been no ransom demands.
Başka bir varlıklı aileden ve bu hala bir kaçırma numarası değil.
Wealthy parents ship their drug-addled teenagers to me.
Varlıklı aileler uyuşturucu bağımlısı çocuklarını bana gönderiyorlar.
You are a smart, wealthy, beautiful woman.
Sen akıllı, sağlıklı, güzel bir kadınsın.
Turns out the wealthyand not so wealthy out here could use a guywho makes house calls.
Görünüşe göre varlıklı ve o kadarda varlıklı olmayan insanlar için ev vizitelerine çıkan bir adam işe yarıyor.
Mostly manage portfolios for wealthy individuals.
Çoğunluğu geniş göz korkutmalar için portföy yönetimi.
As the seas rose, the wealthy moved uptown to higher ground and hired private companies to pick up the trash.
Deniz seviyesi yükseldikçe, zenginler şehrin yüksek kısımlarına taşındılar ve çöpleri toplaması için özel şirketler tuttular.
I'm a wealthy, accomplished woman.
Ben varlıklı, başarılı bir kadınım.
Don't you feel that your life would be different if you were wealthy?
Zengin olursan hayatının değişeceğini düşünmüyor musun?
She wanted to me marry a... wealthy businessman.
Zengin bir iş adamıyla evlenmemi istemişti.
We're the wealthy homosexual couple that she promised her womb to.
Biz rahmini vermek için söz verdiği sağlıklı homoseksüel çiftiz.
It turns out the wealthy and not so wealthy out here could use a guy who makes house calls.
Görünüşe göre varlıklı ve o kadar da varlıklı olmayan insanlar için, ev vizitelerine çıkan bir adam işe yarıyor.
And it wasn't to curry favor, but I did know that I was helping a wealthy guy.
Yalakalık için yapmadım ama varlıklı bir adama yardım etmek için yaptım.
Turns out the wealthyand not so wealthy out here could use a guywho makes house calls, so i got a second chanceto do what i do best.
Görünüşe göre varlıklı ve o kadarda varlıklı olmayan insanlar için ev vizitelerine çıkan bir adam işe yarıyor. En iyi yaptığım şeyi yapmak için ikinci bir şans yakaladım.
He used to trainall the locals and the wealthy onesduring the summer, but now it's just beth.
Eskiden tatillerde yerel insanlara ve zenginlere eğitim verirdi ama artık sadece Beth var.
Their M.O. is to target wealthy individuals and eventually hack their bank accounts.
Amaçları zengin kişileri kaçırıp banka hesaplarına el koymak.
It's not like he's gone off to war or married some wealthy duchess.
O çıkıp savaşa falan gitmedi ya da zengin bir düşesle evlenmedi.
Turns out the wealthy and not so wealthy out here could use a guy who makes house calls.
Görünüşe göre varlıklı ve o kadar da varlıklı olmayan insanlar için ev vizitelerine çıkan bir adam işe yarıyor.
Were the victims wealthy?
- Kurbanlar zengin miydi?
September 24th, two different restaurants, both catering to a wealthy clientele, had their front windows smashed and their interiors torn apart, and finally, October 1st, a newly renovated townhome was ransacked before the family could move in.
24 Eylül'de, ikisi de varlıklı kesime hitap eden iki restoranın... ön camları kırıldı... ve içleri dağıtıldı. Son olarak da 1 Ekim'de, yenilenmiş bir ev, henüz aile taşınamadan yağmalandı.
Appreciation for art. A mysterious and fabulously wealthy eccentric who buys up all my statues for $ 50,000, and then we have amazing animal sex on Egyptian cotton sheets.
Bütün heykellerimi 50,000 dolara alan gizemli, çok zengin ve alışılmışın dışında biri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]