English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Weaved

Weaved translate Turkish

47 parallel translation
Maybe we can get it weaved.
- Belki düzelttirebiliriz.
Maybe he could get it weaved.
Belki de yaptırabiliriz.
I weaved that...
İpi dokudum...
I guess I bobbed when I should've weaved.
Sanırım yana kaçmam gerekirken içine kaçtım.
Well, it's a, uh... complex web... of complications... which, uh, need to be weaved... and, uh, woven into a, uh, quilt... of some kind.
Şey, ehh... kompleks komplikasyon... ağı olarak... ki örmeye çalıştığımız... ve, uh, ördüğümüz, ince ince... bir bakıma.
Because the child has weaved our lives together.
Çünkü çocuk bizim hayatlarımızı birleştirdi.
You certainly weaved your magic with the Duke on the dance floor.
Dans pistinde dükü kesinlikle büyüledin.
Everyday I have weaved one new dream for this child
Hergün bu yeni çocuk için bir rüya gördüm
Humans are merely the material from which the dream called "life" is weaved ;
İnsanlar yaşam denen rüyanın dokunduğu materyalden başka bir şey değiller.
I weaved it myself.
Kendim ördüm..
She makes it from seaweed, expertly weaved into a comfortable bed, protection for her and her eggs from the razor-sharp lava.
rahat bir yatak halinde ustaca ordugu yuvasinda duruyor. Burasi bicak kadar keskin lavdan onu ve yavrularini koruyor.
I-I think I bobbed when you weaved,
Galiba sen dönerken ben öne çıktım.
- Weaved, Yeah,
- Öyle.
Many dreams.. were weaved.
Pek çok hayal kuruldu.
Father weaved this with his hands, grandpa?
Bunu babam elleriyle mi ördü, dede?
Just weaved your way through those obstacles like a ferret on roller skates or...
Engelleri makas yaparak geçtin. Tekerli paten kullanan dedektif gibiydin.
That's why I met you and weaved a relationship with you...
bu yüzden seni bulup, seni sevdim..
Maradona weaved through five English players for a goal.
Maradona gol için beş İngiliz oyuncuyu geçti.
I feel as if you took reality in your hands and just weaved it on paper.
Elinizden bir gerçeklik çıkmış ve onu kağıda dökmüşsünüz.
Antonio went into the woods and weaved a basket out of leaves for me, you know?
Ve bana yapraklardan bir sepet yaptı.
Serena had weaved her web of deceit all around you!
Serena seni yalan ağına düşürmüştü.
He weaved wool fabric for the military- -
Ordu için yün dokumlar yapıyordu- -
But Seyyed weaved this one.
Ama, bunu Seyyid dokudu..
Zahra Sadat weaved it?
Zehra Sadat mı dokudu?
Baskets are weaved here.
Sepetler burada örülüyor.
This is where cloth is weaved.
Kumaş burada dokunuyor.
Cermak weaved a thread through the lot of them and pulled them in forming the first truly dominant political force this country had ever seen.
Cermak bu ülkenin görmediği şekilde,... çoğunluğu içine alan ve kurtaran baskıcı bir politik güç kullandı.
I just, I bobbed when I should've weaved.
Sadece eğilemem gerekirken yana kaçtım.
To get to the Continental Divide, we had to follow an old mule trail, which weaved its way up between the peaks to an altitude of 12,000 feet.
Continental Divide'a ulaşmak için, 3600 metre yükseklikteki tepeler arasında... zikzak çizen patikayı... takip etmek zorundaydık.
I left that dinner party believing every inch of that intricate web of lies Nikki weaved.
O yemekten Nikki'nin yalanlar zincirinin her bir halkasına inanmış bir şekilde ayrıldım.
No, I'm just looking forward to how you will get fishing weaved into your tale.
Hayır, sadece konuyu buradan balık tutmaya nasıl bağlayacağını merak ediyorum.
"Those who weaved dreams with their blood."
Onlar kan ile hayallerine dokunurlar...
'Slowly, I weaved my way and turned... beautifully
'Yavaşça, park yerine doğru dönüş yaptım... güzelce'
- Is it weaved?
- Örgü mü?
So the other day, a girl had the nerve to fix her mouth... and ask me if my hair was weaved.
Bir sonraki gün, kızın biri ağzından yanlışlıkla kaçırıp saçlarımın örülü olup olmadığını sordu.
Weaved?
Örük mü?
They weaved in and out of each other like those M.C. Escher drawings.
Birbiriyle iç içe girmiş hâldeydi. M.C. Escher resimleri gibi.
AND SO VERY ROUGHLY SPEAKING, THE WICKER PATTERN WEAVED AROUND THIS SIDE IS ANALOGOUS TO THE ROLE THAT NEGATIVE ENERGY PLAYS
Kabaca anlatmak gerekirse buradaki diğer örneğe bakarsak negatif enerjinin solucan deliğini sabit tutmasını bekleriz.
Unfortunately for him, our organization weaved itself into that part of the world, and as you know, we don't play well with others.
Malesef örgütümüz de onun için kendini dünyanın o kısmına taşıdı ve bildiğin gibi, diğerleriyle çok iyi geçinemiyoruz.
Then, I took the string and I weaved it over trash bags.
Sonra da, tığyı alıp çöp poşetlerinin üzerine dokuyorum.
I weaved this from the finest cotton.
En iyi pamuktan dokudum.
And now they have basically eight courses within a half hour that are all somehow weaved together.
Yani, yarım saat içinde sekiz değişik şey yiyorsunuz... ve hepsi birbiriyle bir şekilde bağlantılı.
What I've done, I've built a frame out of hazel, through which I have weaved English flowers and shrubs.
Yaptığım şey, elimden bir çerçeve inşa ettim. Böylece İngiliz çiçekleri ve çalılar dokumuş oldum.
"is what this story has been weaved from."
"Bu hikayenin çıkış kaynağı olmuşlardır."
I mean, how many webs do you think I weaved over my numerous romantic dalliances, huh?
sayısız romantik cilveleşmelerimde kaçtane.. ağ ördüm sanıyorsun?
Each time I weaved a dress,
Bazı zamanlar, yün dokurken, geri geleceğini kendime söylerdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]