English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Welts

Welts translate Turkish

65 parallel translation
He'd have flailed the living daylights out of her... and then helped put lard on her welts and bought her a diamond brooch.
O'nu pataklayarak bir güzel tozunu silkelerdi ve daha sonra da elmas bir broş alırdı.
I ain't had a more satisfactory set of welts since I ran away from home.
Evden kaçtığımdan beri bundan daha memnun edici kamçı yaralarım olmamıştı.
Show the lady how nicely the welts are healing where l beat you.
Bayana sana vurduğumda oluşan izleri göster ki nasıl iyileştiklerini görsün.
- I'll raise welts on you like worms!
- Sopadan her tarafını kızartacağım!
The ape's body was covered with welts and bruises inflicted by a beating.
Yediği dayaktan dolayı maymunun vücudu çürüklerle doluydu.
HI erase the welts cut into his mind by flying manes.
Uçuşan yelelerin zihninde açtığı kamçı izlerini sileceğim.
I've seen cases of hysteria that have raised welts, caused blindness, loss of hearing.
Vücutta darbelere, körlüğe ve işitme kaybına neden olan histeri vakaları gördüm.
so hot that it raised welts on the surface of your tongue... when I looked out of the window and there was Odell reading a book.
Çünkü insanın dilinin kabarmasına... sebep oluyordu. O sırada pencereden dışarı baktığımda...
and my face a mass of welts from mosquitoes,
"yüzümdeki izler, sivrisineklerden,"
I have red welts all over my hands now.
Ellerimin her tarafında kırmızı izler oluştu.
Had welts on my back so raw I could hardly put my shirt on. I didn't run off.
Sırtım öyle yara olurdu ki tişörtümü zar zor giyerdim.
- Yeah. Welts too.
- Ayrıca kamçı izi.
Oh, my God, he just put welts and bruises over 90 % of my body, now you're talking about having me help you decapitate some professors.
Oh, aman Allah'ım, vücudumun % 90'ından fazlasını yara bere ve çürük içinde bıraktın şimdi de benden birkaç öğretmenin kafasını kesmek için benden yardım etmemden bahsediyorsun. Senden kurtulabilir miyim? Sakinleş, zor çocuk.
Take a look at those beautiful welts.
Şu güzel şeritlere bir bakın.
The pustules, they're like welts.
Kabarcıklar, kırbaç izleri gibi.
I got welts the size of footballs on my back and legs.
Ayaklarımda ve sırtımda futbol topu büyüklüğünde çürükler var.
Look at these welts on her back.
Sırtındaki izlere bak.
Individual welts or stings of some sort.
Ya da ısırık izi olabilir.
The welts are gone.
- İzler gitti.
The most recent are erythematous with welts.
En yeniler kırmızı, şerit halinde.
Welts on her body appear to be insect bites :
İzler, böcek ısırıklarından kalmış.
She had welts and bruises all over her.
Kadının her tarafında çürükler, yaralar olurdu.
They give her purple rashes and big, unsightly welts.
İsilik yapıp kocaman izler bırakır.
/ Possibly, but take a look at these cuts inside the welts.
Ama izlerin içindeki kesiklere bak. Ateş mercanı işi.
THE WELTS
KAMÇI İZİ
My welts were never visible.
Benim yara izlerim ise asla görünmezdi.
- What about these welts?
- Evet. - Ya bu izler?
Ducky asked me to help him figure out where the welts came from.
Ducky, yara izlerine neyin sebep olduğunu bulmamı istedi de.
I know what caused the welts on Turner's body.
- Turner'ın cesedindeki izleri neyin yaptığını buldum.
Look, it says here Ryan found large, red welts on Justin.
Bak ne diyor burada : Ryan Justin'in üzerinde iri uzun kızarıklıklar saptamış.
When Lawrence confronted Ezekiel, the welts disappeared.
Lawrence Ezekiel'i çağırttığında, yaralar mucizevi bir şekilde yok olmuş.
[Perri] What about the welts on his body?
Vücudundaki yaralara ne demeli?
Not Without Ass-welts.
Kırbaçsız Olmaz.
They look like fresh welts from a real whipping.
Kamçı izleri, sanki gerçekten kırbaçlanmış izlenimi veriyor.
Just the welts, honey.
Vücudundaki morluklar yüzündendir tatlım.
I had welts really bad, and when I went to work the next day, one of my employees noticed the welts when I sat down.
Her yerimde yara bandı olduğu hâlde ertesi gün işe gitmiştim. Çalışanlardan biri yara bantlarını fark etti.
Genitals are distended and patchy and covered with large red welts.
Genital organları şiş ve yamalı, ayrıca büyük kırmızı izlerle kaplı.
The world would be a better place if everybody dabbed calamine on welts of bad news.
- Eğer insanlar kötü haberdeki iyi şeyi bulabilirse, dünya daha güzel bir yer haline gelir.
I knew those welts looked familiar.
O izlerin tanıdık geldiğini biliyordum.
I swear, welts rose up on May's legs too.
Yemin ederim sana, kemer izleri May'in bacaklarında da vardı.
I mean, it's better than having these welts on your head.
Bunları başına koysak iyi olur.
The hot blood creates these welts.
Sıcak kan bu izleri oluşturuyor.
Once the welts appear, the person doesn't have much time.
İzleri çıkan bir insanın fazla vakti olmuyor.
Their welts are disappearing.
İzler yok oluyor.
Are those welts on that guy's arm?
Kolundaki bu izler de ne?
Now, he's got some nasty welts there.
Fena iz bırakmış.
Must have been here working the party. Look at all these welts.
Şu izlere bak.
The welts obscured them, but he is covered with subdermal hematomas.
İzler bulanıklaştırıyor ama, adamın bütün bedeni, deri altı kanamalarıyla kaplı.
Fiveyear-olds have memories, unless they don't want to have memories, unless they're bad memories, unless they're memories of being locked in a closet when they were terrified of darkness, of being hit so hard with a curtain rod that the welts bled,
Beş yaşında anılar vardır, tabii eğer anıların olmasını istemiyorsan, tabii eğer bunlar kötü anılar değilse, tabii eğer karanlıktan korkulduğu zaman bu anılar dolaba kitlenmiyorsa, perdenin çubuğuyla öylesine sert vurulunca şerit gibi kanamıyorsa, ölümüne yarı aç yarı tok değilse
Red welts on the white skin
Beyaz deride Kırmızı kırbaç izleri
Welts usually last a day.
İzler genelde bir günde geçer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]