Were you looking for me translate Turkish
431 parallel translation
Were you looking for me?
Beni mi arıyordun?
Were you looking for me or for Nene?
Beni mi arıyordun Nene'yi mi?
- Were you looking for me?
- Beni mi arıyordunuz?
I say, were you looking for me?
Beni mi arıyordunuz?
Why were you looking for me?
Neden beni arıyordun?
Were you looking for me?
Beni mi arıyordunuz?
Were you looking for me?
Sen beni mi arıyordun? - Bilmem.
- Mark, were you looking for me?
- Mark, beni mi arıyordun?
Excuse me, were you looking for some girls?
Affedersiniz, dansa götürecek bayan mı arıyordunuz?
You were looking for me?
- Beni mi arıyordun?
You were looking for me in the wrong places.
Beni yanlış yerlerde arıyormuşsun.
You didn't find what you were looking for, so why don't you let me go to bed?
Aradığınız ne ise bulamadınız, bari, yatmama niye izin vermiyorsun?
- I thought you were looking for me.
- Beni aradığını sanmıştım.
Were you looking for me?
Benim için mi geldin?
I don't think you were really looking for me that night in my uncle's bedroom.
Sanırım, amcamın yatak odasında asıl aradığın ben değildim.
Now tell me whom or what, you were you looking for?
Bana neyi ya da kimi aradığınızı söyler misiniz?
Why didn't you tell me you were looking for Broum?
Broum'u aradığını neden bana söylemedin?
Because of me, you were running around without your clothes and Paul is out there in the streets with a cold, looking for a place to sleep. No?
Sanmıyor musun?
You were looking for me, weren't you?
Beni arıyordun, değil mi?
Then what were you looking at me that way for?
- O halde bana niye öyle bakıyordun?
The sheriff told me you were looking for a man to go after him.
Şerif bana onun peşine takacak adam aradığını söyledi.
Are you the gentlemen that were looking for me?
- Beni arayan beyler sizler misiniz?
I told him what you told me, sir... that you weren't in, and we were still looking for Lt. Lawson.
Ona bana ne söylediyseniz onu söyledim efendim... yani burada olmadığınızı, ve hala Teğmen Lawson'ı aradığınızı.
They said you were looking for me.
Beni aradığını söylediler.
Yes, that's your play and you were looking for a part for me.
Senin aradığın konu, bu. Bu, benim için harika bir rol. Göreceksiniz.
You were looking for me?
Beni mi arıyordunuz?
You were the one looking for me?
Beni arayan kişi sen misin?
No, I'm not but he left the formula to me before jumping into the river He's the man you were looking for
Hayır değilim ama intihar etmeden önce... formulü bana bırakmıştı senin aradığın kişi oydu aslında
You haven't found what you're looking for, you're embarrassed about bothering me again, however there were one or two questions more you'd like to ask me.
Aradığınız şeyi hala bulamadınız beni tekrar rahatsız ettiğiniz için çok mahcupsunuz yine de bana sormak istediğiniz birkaç soru daha var.
You were looking for me, right? Just like your sister.
Beni arıyordun, kız kardeşini aradığın gibi.
- You were looking for me?
- Beni mi arıyordun?
It hit me that night when you were looking for the key...
Sen anahtarı ararken anladım ki bundan...
Brother, you were looking for me.What has happened?
Birader, hoş geldiniz! Hayır ola?
Of course, you were looking for me?
Elbette, ne oldu?
You should have told me you were looking for help.
Yardım aradığınızı bana söyleseydiniz ya.
# so be ready for love # # yours are the eyes # # i have spent my life looking for # # if they're not telling lies # # you were looking for me #
# seninkiler gözlerindir # # hayatımı aramakla geçirdim # # şayet onlar yalan söylemiyorlarsa # # sen beni arıyorsun #
- Mama said you were looking for me.
- Annem beni aradığını söyledi.
So why were you crying and looking for me?
Öyleyse neden ağlıyor ve beni arıyordun?
You were looking for me?
Evet.
You know... when my parents brought me to this country, they were looking for freedom, for security and a chance for a better life.
Biliyorsunuz, ailem beni bu ülkeye getirdiği zaman,... özgürlük, güvenlik ve daha iyi bir hayat şansı istiyorlardı.
I heard you were looking for me.
Beni aradığını duydum.
Now that I've gone out on a limb for you with Andrews, damaged my already less-than-perfect relationship with that good man, and briefed you on the humdrum history of Fury 161, can you not tell me what you were looking for in the girl?
Andrews ile senin yüzünden, başımı neredeyse belaya soktum o iyi adamla zaten hassas olan ilişkim zarar gördü ve sana Fury 161'in, yavan hikayesini özetledim çocukta ne aradığını hala söyleyemez misin?
You were looking for me?
Beni mi arıyordun?
Come with me and look at this I've brought the thief you were looking for!
Gelin benimle ve şuraya bir bakın size aradıığınız hırsızı getirdim!
I understand you were looking for me, ambassador.
Beni aradığınızı duydum, büyükelçi.
Hi. You were looking for me?
Merhaba, beni mi arıyordunuz?
My dad said that you were looking for me.
Babam beni aradığını söyledi. Evet.
- You were looking for me?
- Beni mi arıyordunuz?
Dr. Bradley, you were looking for me.
Dr. Bradley, beni arıyormuşsunuz.
Dr. Morgenstern, you were looking for me?
Dr. Morgenstern, beni mi arıyordunuz?
I saw that you were looking for me, so I took the new engines off-line and ended up back where I started.
Beni aradığınızı gördüm, sonra motoru durdurdum ve başladığım yerde son buldu.