English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wetback

Wetback translate Turkish

98 parallel translation
- I'm no wetback.
- Ben yerli değilim.
He really looks like a little wetback.
Aynı yerlilere benziyor.
Where is that wetback son of a bitch?
Orospu çocuğu nerede?
That little wetback has already hauled ass back to Mexico.
- Çoktan Meksika'ya sepetlendi.
What are you talking about? I ain't no wetback.
Ben göçmen Meksikalılardan değilim.
I'm a wetback now.
Sidikli olup çıktım.
So I guess growing up in the wetback section of Fresno wasn't that bad.
Sanırım Fresno'da mülteci meksikalılar ile büyümüş o kadar da kötü değil
He's a wetback. He's a friend of mine.
Benim bir arkadaşımdı.
back there, I'm just another gook! just another wetback, charlie chan, slopehead, coolie dishwasher... in a stinking chinkie restaurant!
Sadece diğer ıslaksırt Charlie Chan, yamukkafa Coole, yada Bulaşıkçı kokuşmuş bir çin restoranında!
I read about that wetback murder you handled down Nogales way.
- Onur duydum, Teğmen. Nogales'de çözdüğünüz göçmen cinayetini okudum.
Some wetback gettin'paid $ 1.50 an hour give a fuck you're stealin'from the owner?
Saati 1.5 dolardan kıçı terleyen bir çocuğun patronunun soyulması umurunda olur mu sence?
She married some lowlife wetback.
Beş para etmez bir göçmenle evlenmiş.
Smells like wetback dick!
Göçmen çükü gibi kokuyor!
And in his mind I'm just another wetback.
Ve ben onun için sadece sıradan bir kanun kaçağıyım.
Making nice to the wetback.
Bu suçluyla yattın.
The wetback you helped us put away for trafficking months back?
Aylar evvel temizlememize yardım ettiğin herif?
You called me wetback in my face, remember?
Yüzüme karşı "adi kaçak" demiştin, hatırlasana?
Who's a wetback?
Kimmiş adi kaçak?
Who the fuck is a wetback?
Kimmiş o s * ktiğimin kaçağı?
She was a wetback.
Kadın Meksikalıydı.
I'm trying to make a serious buck, and then comes some wetback that's taking away my job.
Ben ciddi para yapmaya çalışırken birkaç Meksikalı gelip işimi elimden alıyor.
We'll kick their wetback ass in every jail in the state.
Bu eyaletteki her hapishanede popolarına tekmeyi indirebiliriz.
I guess we'll have to wait till the afterlife to find out why Cutler would give his belongings to a fucking wetback.
Sanırım Cutler'ın mirasını neden kaçak bir işçiye verdiğini öğrenmek için öteki dünyayı beklememiz gerekecek.
Suddenly I'm a goddamn wetback in my own country.
Birden bire kendi ülkemde bir azınlık oluverdim.
You just can't trust a wetback, can you?
Kaçaklara güvenemezsin, değil mi?
We gotta ditch this wetback. Hey.
Bu gizlilikten vazgeçmek lazım
- Little wetback.
- Kaçak Meksikalı.
He was a wetback.
O, kaçak çalışan Meksikalı bir işçiydi.
Mike Norton, new kid from Cincinnati, and that wetback.
Mike Norton, Cincinnati'den gelen çocuk ve şu Meksikalı kaçak işçi.
But it says something that he's coming to us and not that wetback.
Ama bize gelmesi bir şeyi gösterir.
- Here's your filthy wetback doughnut.
- Her neyse, işte iğrenç, kaçak göçmen çöreğin.
This wetback... who's living here off of my tax dollar, and my son, he was an american, and this little spic is more important to you than my Wayne was!
Bu kaçak göçmen benim ödediğim vergilerle burada yaşıyor ve benim oğlum, bir Amerikalıydı..... ve bu küçük lavanta çiçeği, sizin için neden benim Wayne'imden daha önemli?
Wetback says horses, we go to the real goddamn horses.
Herif at diyor, biz gerçek at anlıyoruz.
Wetback's got some greenbacks.
Meksikalının yeşil banknotları varmış.
Fucking Mexican wetback assholes.
Kaçak Meksikalı işçilerin götlerini sikeyim.
- Wetback. Street name, Doomsday.
- Kıyamet adında bir göçmen.
I said you should take your wetback ass right on across the river.
Dedim ki ; ıslak, Meksikalı kıçını nehrin öbür tarafına geçirmelisin.
Kaster kid called me a wetback.
Kaster, bana pis Meksikalı, dedi.
A dirty wetback jock who should go back over the border with my dirty wetback mom.
Sersem pis bir Meksikalıymışım. Sınırın öbür tarafına geçmeli ve pis Meksikalı annemi de yanımda götürmeliymişim.
Voodoo's the one who called Reyes a wetback.
Reyes'e pis Meksikalı diyen Voodoo'ydu.
And I'm taking the money that I gave that fucking wetback for my jack, and I'm adding it onto your tab.
O hergeleye beyazım için verdiğim parayı senin borcuna ekliyorum.
Wetback shops on Alvarado.
Alvarado'da.
Come back here, you wetback prick.
Gel buraya, seni göçmen bozuntusu.
And take the wetback with you!
Giderken şu kaçak işçiyi de götür!
Had his wetback bitch feed it to us, put us in motion.
Bize söyletti ki harekete geçelim.
Wetback showed up with a bunch of plants.
Herif bitki getirdi.
That wetback piece of shit took away the best thing I ever had. Hey!
Adi herif şimdiye kadar sahip olduğum en güzel şeyi benden aldı.
I might not be a cop anymore but I'm not a crooked wetback, either.
Artık polis olmayabilirim ama üçkâğıtçı kaçak Meksikalı bir göçmen de değilim.
I don't give a shit about some wetback-nigger beef.
Bazı kahrolası zenci eti umrumda değil.
Wetback?
Kaçak ha?
I clean up well for a wetback, don't I?
Bir Meksikalı işçi için oldukça temiz pakım değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]