English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wetsuit

Wetsuit translate Turkish

66 parallel translation
They think I'm a kind of fish because of the wetsuit?
Balıkadam kıyafetinden dolayı benim balık olduğumu mu düşünüyorlar?
Huh, I'm going to get my Gucci wetsuit wet swimming out there.
Gucci'den aldığım elbisem ıslanacak, oraya yüzerken.
He needs a wetsuit.
Giysiye ihtiyacı var.
When I got in the water with my wetsuit on... the bears were nervous of me.
Dalış kıyafetlerimle suya daldığım zaman ayılar benim varlığımdan rahatsız oldular.
At twenty two hundred Wetsuit's down the hole when the snake hits the carpet.
Saat 22 : 00'de Yılan, halıya geldiğinde, Dalgıç delikte olacak...
Wetsuit turns out the lights.
Dalgıç ışıkları kesecek.
Their furry wetsuit is even efficient enough to keep them warm in the freezing waters of Alaska.
Kürkleri onları Alaska'nın buzlu sularında bile sıcak tutar.
Enough of peeing in my wetsuit.
Elbiseme işemeyi kes.
One wetsuit per hanger, I don't want you doubling up.
Askı başına bir dalgıç giysisi olsun, iki tane asılmasını istemiyorum.
So you went out of your way and bought a surfboard and a wetsuit?
Sırf bunun için gidip sörf tahtası ve giysisi mi aldın?
What? It's my Cajun wetsuit!
O benim Cajun dalış kıyafetim.
a real wetsuit instead of one that is just painted on.
ve benim hayalim de, bir gün üstü boyanmamış gerçek bir dalgıç kıyafetiydi.
First they attacked any tissue that wasn't covered by the wetsuit and then they traveled down the esophagus and started feasting on internal organs.
Dalgıç kıyafetinin kapatmadığı bir parçayla başlayıp, yemek borusundan aşağı inmişler ve iç organlarla ziyafet çekmişler.
Right away, I thought, you know, it's like peeing in your wetsuit.
İşte tam orada. ıslak bişeye işermiş gibi hissettim.
Don't pee in your own wetsuit.
Üzerine işeme.
That's what I gotta say to you. Don't pee in my own wetsuit?
Üzerime işeme mi?
I'm not insulting you. I'm just - I'm just saying don't pee in your wetsuit!
Üzerine işeme diyorum.
Think the bullet hole in his wetsuit had anything to do with that?
Sence dalgıç kıyafetindeki kurşun deliğinin olayla alakası var mıdır?
And it's not a regular wetsuit here, right?
Bu dalgıç kıyafeti, normalde kullanılanlardan değil, değil mi?
Man, this new wetsuit is like a cheap motel. No ballroom.
Bu yeni sörf kıyafeti balo salonu olmayan ucuz bir otel gibiymiş.
With very powerful psychic visions of a man in scuba gear with a salamander in his wetsuit.
Semenderli dalış giysisi ve dalış takımı olan bir adamın çok güçlü psişik görüleri ile çekildim.
You gotta just pull yourself up by your wetsuit, get back on that board...
Üzerine kıyafetini geçirip tekrar bu tahtanın üzerine çık...
# I was shopping for a wetsuit to scuba dive #
¶ dalış kıyafeti almak için alışverişe çıkmıştım ¶
# I'm not gonna wear a ladies'wetsuit, I'm a man #
¶ kız kıyafeti denemeyeceğim, ben bir erkeğim ¶
# Get me a small man's wetsuit, please #
¶ bana daha küçük bir erkek kıyafeti getirin, lütfen ¶
If you ran your hands over his naked flanks, and, let's face it, you know you want to, his skin would feel as smooth as his Neoprene wetsuit.
Ellerinizi, kolları üzerine hafifçe gezdirmeye kalktığınızda ki eminim, aranızda bunu istemeyeniniz yoktur vücudunun da, en az özel üretim mayosu kadar ince olduğunu anlayabilirsiniz.
Does anyone have any idea who this wetsuit crusader is?
Bu dalgıç kıyafetli intikamcının kim olduğuna dair bir fikri olan var mı?
Me? I was just a stupid dick in a wetsuit.
Bense sadece dalgıç kıyafeti giymiş bir dangalaktım.
- Blue wetsuit.
Mavi dalgıç giysili.
- Definitely the blue wetsuit.
Kesinlikle mavi dalgıç giysili
See, I want to put blue wetsuit between the other two and make a sandwich.
Bakın, diğer ikisi arasına mavi dalgıçı koyup ve sandiviç gibi yemek istiyorum.
One of them's got a chronic back problem, and the other one has a prostate so big, he's gotta sleep in a wetsuit.
Birinin kronik sırt problemi var ve diğerinde de o kadar büyük bir prostat var ki dalgıç kıyafetiyle yatması gerekiyor.
- Nah, I wear a wetsuit.
- Hayır, dalış elbiseleri giyiyorum.
Do you even have a wetsuit?
Uygun kıyafetin var mı peki?
Put this on over your wetsuit and wait to be called.
Bunu mayonun üstüne giy ve sıranı bekle.
Make sure there's a wetsuit in there because I'm sending your ass up the river.
Islak kıyafetlerini al yanına
You never told me you were gonna be wearing something else underneath that wetsuit.
- Bana deniz kıyafetinin altına bir şey giyeceğimizi söylememiştin.
It's slicing through my wetsuit! Morgan?
- Deniz kıyafetimi doğramaya başladı.
I could've worn a wetsuit, but who tries to commit suicide in a wetsuit, right?
Dalgıç kıyafeti giyebilirdim ama kim onunla intihar etmek ister, değil mi?
You got a wetsuit?
Dalgıç kıyafetin var mı?
Whose wetsuit did you borrow?
Kimin dalgıç kıyafetini aldım dedin?
No wetsuit?
Dalgıç kıyafetsiz mi?
Destroyed but a wetsuit, Johnson?
Destroyed ama wetsuit, Johnson?
No, that's a wetsuit!
Hayır, o bir dalış giysisi!
Like a wetsuit.
Dalgıç kıyafeti gibi.
Are you gonna be okay in that tiny wetsuit?
O küçücük mayoyla üşümez misin?
- Here's the wetsuit.
- İşte dalış kıyafetin.
And I found gray hairs in his wetsuit.
Ayrıca mayosunda gri saçlar buldum.
You stuffed him into his wetsuit and you dumped him into the ocean.
Onu dalış giysisine tıktın ve okyanusa attın.
I was told to put on a wetsuit and get in the water.
"Dalış kıyafetini giyip suya gir" dediler.
I was just trying on a, err... This is a wetsuit because I am a scuba diver.
Şişman kıçlarınızı kaldırıp bir şeyler yapın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]