Whaddaya translate Turkish
166 parallel translation
- Whaddaya know?
- Nasıl bildin?
Whaddaya know? Nice day in California
Baksanıza, Kalifornia'da hava harikaymış.
Whaddaya expect?
Ne bekliyordun ki?
- Whaddaya want?
- Ne var?
Whaddaya say?
Ne dersin?
Well! Whaddaya know?
Vay, şuraya bakın.
Whaddaya mean, who is it?
Bu kim de ne demek?
Hey, whaddaya doing'?
Ne oluyor burada?
- Whaddaya mean "rush"?
- Ne demek ne acelesi?
- Whaddaya say, Ed?
- N'aber Ed?
Hey, whaddaya mean, you knew him?
Hey, ne demek "tanıyordum"?
Phil? Whaddaya think?
Phil, ne düşünüyorsun?
Whaddaya mean, it's been wrecked?
Ne demek,'kaza yaptı'?
- Whaddaya mean?
- Ne demek istiyorsun?
Whaddaya want me to do?
Ne yapmamı istiyorsun?
- Whaddaya think?
- Ne düşünüyorsun?
Whaddaya got, Rico?
Ne yaptın, Rico?
Whaddaya say we go in for a little food? Drink? Rest?
İçeri girip biraz yemeğe, içeceğe ve dinlenmeye ne dersin?
- Whaddaya want?
- Ne istiyon?
Whaddaya say, Pork?
Ne diyosun, Pork?
- Whaddaya mean, "break Pee Wee's cherry"?
- "Pee Wee yi milli yapmakla" neyi kastediyorsun? - Yatmak istiyor musun?
Whaddaya think this is, the return desk at Macy's?
Sence bu ne Macy nin iade reyonu mu?
- Whaddaya say?
- Ne dersin?
- OK, Takashi, whaddaya got?
- Tamam, Takashi, neyin var?
Whaddaya...
Ne...
Whaddaya doing'?
Ne yapıyorsun?
Whaddaya say?
Ne dersiniz?
Number 36. Whaddaya want?
36'ncı istasyon, ne istemiştiniz?
Whaddaya say we spin that roulette wheel while we're there?
Oraya vardığımızda rulet tekerleğini fırıl fırıl döndürmeye ne dersin?
Whaddaya think?
Ne diyorsun?
- Whaddaya say, LT?
- Nasılsın, teğmenim?
So whaddaya think, Bob?
Sen ne diyorsun, Bob?
I hoped you'd put me on that chopper with King. Whaddaya say, chief-a-rooney?
King'le birlikte beni de helikoptere koyarsın diye umdum.
Hey, whaddaya say, Frenchy!
Hey n'abersin, Frenchy!
Whaddaya say, Audrey?
Ne diyorsun, Audrey?
Whaddaya got?
Elinde ne var?
Whaddaya say we get a suite at the Carlyle?
Carlyle'da bir süit almaya ne dersin?
Whaddaya know, a knight in shining armour.
Parlayan bir zırh içindeki, şövalye hakkında ne bilirsin sen?
Whaddaya think?
- Ne düşünüyorsun?
Whaddaya want?
Ne istiyorsun?
Find something? Whaddaya got?
Bir şey mi buldun?
I'm done with the show, whaddaya want me to do now? .
Şovu yaptım, şimdi ne yapmamı istersin?
Now, whaddaya say we take care of a little business?
Şimdi, biraz iş konuşmaya ne dersiniz?
Whaddaya say, kids?
Ne dersiniz çocuklar?
Whaddaya say, stranger.
Nasılsın yabancı.
Whaddaya say?
Ne diyorsun?
And whaddaya think you're lookin'at?
Ve neye baktığını sanıyorsun?
- Whaddaya want?
- Ne istiyorsun?
Whaddaya want?
Ne istiyorsunuz?
Whaddaya Say?
Ne diyorsun?
Whaddaya got?
Ne buldun?