English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What're we gonna do

What're we gonna do translate Turkish

1,929 parallel translation
It's obvious that we need more phone books. So what we're gonna do is we're gonna take
Ama aklınızda bulunsun, mit çok uzun tutunmakla alakalı.
I... I meant what we're gonna do about Lucas.
Lucas'ı ne yapacağımızı kastettim.
Hey, you know what way we're gonna do it, don't you?
Kimin yolunu deneyeceğini biliyorsun, değil mi?
Here's what we're gonna do.
Yapacağımız şey şu.
What are we gonna do, we're just gonna march up to her and pull her hair?
Demek istediğim, ne yapacağız? Sadece ona doğru ilerleyip saçından mı çekeceğiz?
You know what I do think? I think we're gonna give this crow a proper burial.
Ne düşünüyorum biliyor musun, bu kargaya düzgün bir cenaze töreni yapacağız.
Oh, my God, that's what we're gonna do.
Aman Tanrım, biz de öyle yapacağız.
Here's what we're gonna do.
- Kazımak yok. Şöyle yapacağız :
This is what we're not gonna do.
Şimdi ne yapmayacağını söyleyeceğim sana.
Here's what we're gonna do.
Yapmamız gereken şu...
I don't blame Michelle for what happened, but she certainly... no, I-I think you do, and until you realize that, we're never gonna be able to try again.
Michelle'i olanlardan dolayı suçlamıyorum... Bence bunu bir daha deneyemeyeceğimizi anlayana kadar onu suçluyordun.
Okay. I have a great idea of what we're gonna do.
Ne yapacağımızla ilgili harika fikirlerim var.
You know what we're gonna do, Max?
Ne yapacağız biliyor musun Max?
I don't know what we're gonna do.
Ne yapacağımızı bilmiyorum.
What're we gonna do boss?
Ne yapacağız, patron?
What're we gonna do, huh, boss?
Ne yapacağız, patron?
What're we gonna do to him, boss?
Ona ne yapacağız, patron?
So here's what we're gonna do.
Şimdi, ne yapacağımızı söylüyorum.
So here's what we're gonna do.
Ne yapacağımızı söyleyeceğim.
Okay, here's what we're gonna do.
Şöyle yapacağız.
Yeah, yeah, that is what we're gonna do.
Evet, evet, bunu yapalım.
Here's what we're gonna do.
Burası yapacağımız yer.
Let's focus on what's important. We're gonna have to do this together.
Önemli olan şeye odaklanalım.
Here's what we're gonna do.
Yapacağımız şey şu :
Well, what we're not gonna do is jump to conclusions, okay?
Hemen alelacele davranmayacağız, tamam mı?
Well, I appreciate that, but you know what's gonna make me feel better is we do this deal tonight, because I'm going home, and you're gonna have to explain to Mr. Bergen why he's out $ 2 million and a brand-new business partner.
Bunun için sağ ol. Ama eğer anlaşmayı bu akşam yaparsak bu beni daha iyi hissettirir. Yoksa ben eve dönüyorum.
So we're just gonna do what it tells us and listen to it, okay?
Biz de öyle yapacağız, ona kulak ver tamam mı?
Here's what we're gonna do.
Bak, yapmamız gereken şu.
You do what I say, and we're gonna have a wonderful time.
Ne dersem onu yapın ve iyi vakit geçireceğiz.
And that's exactly what we're gonna do.
Ve bu tam olarak yapacağımız şey.
Okay, so here's what we're gonna do.
Tamam.
What we're gonna do is we're gonna break into that high school... 25 years ago.
Yapacağımız şu, o liseye gireceğiz 25 yıl önceki haline.
You're gonna be okay, Mr. Locke. what do we got?
- İyileşeceksiniz Bay Locke.
You tell me what we're gonna do, Grant.
Bana ne yapacağımızı söyle, Grant.
We both know what you're gonna do, so just do it.
İkimiz de ne yapacağını biliyoruz.
Okay, here's here we go. What you're gonna do.
Bak şimdi, şöyle yapacaksın :
Okay, so while we're dodging tomatoes, what are you gonna do?
Sanki zor olan buydu. Peki millet bize domates atarken sen ne yapacaksın?
We're gonna do whatever we can do find her another- - what ginormous crack pipe have you people been sucking on?
Ona başka bir ciğer bulmak için elimizden geleni- - Hangi müthiş otu çektiniz?
You are not gonna like what we're about to do.
Birazdan yapacağımız şeyden hiç hoşlanmayacaksın.
But I'll tell you what. We're gonna do it old school, all right?
Sana ne diyeceğim, bu işi eski usul halledelim, olur mu?
- Okay, you know what we're gonna do?
- Pekâlâ, ne yapacağımızı biliyor musun?
Here's what we're gonna do.
Pekala, şöyle yapacağız.
- Point is, Global National bought this company, and they spent a lot of money, so here's what we're gonna do :
Olay şu ; Global National çok para dökerek bu şirketi satın aldı ve yapmamız gereken de şu.
What we're about to do isn't gonna be fun for me.
Yapacaklarımız, benim için eğlenceli değil.
Who the chameleon is and what we're gonna do with him or her.
Hayır! Bukalemun kim ve o adama ne yapacağız ya da kadına.
That's exactly what we're gonna do.
Yapmamız gereken şey bu.
So, we're gonna have to make do with what we have.
Elimizdekilerle idare etmek zorundayız.
If he was his cross on his last breath and someone said, "We're gonna remember you, Jesus." And it was like, "Great. What are you gonna do?"
Çarmıha gerildiğinde, son nefesini verirken, birinin çıkıp "Seni hatırlayacağız, İsa" dese İsa'da muhtemelen "Şahane Nasıl yapacaksınız peki?" derdi.
And you know what else we're gonna do?
Başka ne yapacağız biliyor musun?
Here's what we're gonna do.
Tamam, şimdi ne yapacağımızı söylüyorum- -
What we're gonna do now
Şu an yapacağımız şey,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]