English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What's that smell

What's that smell translate Turkish

772 parallel translation
That's what you say now... but the smell of sawdust can get awfully monotonous after a while.
Şimdi öyle diyorsun... ama talaş kokusu bir süre sonra çok tekdüze gelebilir.
- What's that funny smell? - That's perfume.
- Bu tuhaf koku da ne?
What's that awful smell?
Bu kötü koku da ne?
What's that smell in here?
Burada ne kokuyor böyle?
- What's that smell?
- Bu koku da ne böyle?
What's that I smell?
Bu koku ne?
What's that smell in this room?
Odadaki bu koku da ne böyle?
What's that smell?
Bu koku da ne! Aldın mı?
- What's that funny smell?
- Bu garip koku da ne?
What's bothering you is not that I smell bad.
Canını sıkan şey kötü kokmam değil.
What's that smell?
Bu koku da ne?
- What's that I smell all over you?
- Üzerindeki bu koku da nedir?
What's that smell..?
Bu koku da ne..?
What's that smell?
- Bu koku ne? - Kafur.
What's that strange smell?
Bu garip koku da ne böyle?
That's what that smell is!
Kokunun sebebi anlaşıldı!
What's that smell?
Bu koku ne böyle?
What's that? What smell?
- Bu da ne?
- Polly, what's that smell?
Polly, bu koku ne? Çiçek kokusu.
But what's that smell strong onions.
Bu müthiş soğan kokusu da ne.
That's what the trousers smell of.
Pantolon ona kokuyor.
Say, what's that smell in the air?
Burası ne kokuyor böyle?
God! And what's that smell?
Ya o sürdüğü koku?
What's that smell?
- Nedir bu koku?
Mm, what's that smell?
Hmmm. Bu koku da ne?
What's that smell?
- Bu koku ne?
- What's that smell?
Bu koku da ne?
What's that smell?
Bu koku ne?
Whoa! What's that smell?
Wow bu kokuda ne?
I say : "What's that smell?"
- Şey derim : "Bu koku da ne?"
Hey, what's that smell?
Hey, bu koku nedir?
Is he in heaven or is he in hell and what's that revolting garlic smell?
Herkes o muhteşem insana ve kılık değiştirme becerisine hayranlığını ifade etmek istiyor.
That's just what I want to do tomorrow, spend the day at the DMV, eight hours in line, with a bunch of foreigners who smell like vegetables.
Tüm günümü yarın sınav binasına gidip, 8 saat sırada beklemekle harcayacağım. Etrafımda sebze gibi kokan ecnebilerle birlikte.
what's that smell?
Bu koku ne?
What's that smell?
Bu koku da nesi?
- What's that smell?
- Bu koku da ne?
What's that terrible smell?
Bu korkunç koku da ne?
- What's that appalling smell?
- Bu iğrenç koku da nerden geliyor?
Connie's gonna be reunion queen, so I'm just going to be happy for the old scuzzbag. What's that smell? Do they let cattle in here?
bu buluşmaya gidiyoruz, ve sen de benimle gurur duyacaksın, ve ben de seninle gurur duyacağım, çünkü biri sana ne iş yapıyorsun diye sorunca çöpçülük yaptığını söyleyeceksin.
What's that smell?
Bu koku da ne böyle?
- What's that smell?
- Bu kokuda ne?
What's that smell?
Ne kokuyor burası böyle?
Aunt Sarah, Uncle Leland, what is that smell? It smells like something's burning.
Sarah teyze, Leland amca, ne kokuyor böyle?
What's that strange smell?
Ne güzel koktu imansızın malı!
- Oh, God, what's that smell?
- Aman Tanrım, bu koku da ne böyle?
WHAT'S THAT SMELL?
Bu koku da ne?
What's that I smell?
Bu koku da ne?
Oh, my, what's that smell?
Oh, bu koku da ne?
- What's that I smell?
- Bu kokan ne?
What's that smell?
Bu koku nedir?
What's that smell?
- Bu koku nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]