English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What's your poison

What's your poison translate Turkish

87 parallel translation
And what do you use on your pen, just plain poison or some special kind?
Peki dolmakaleminde ne kullanıyorsun, sıradan bir zehir mi yoksa özel bir tarif mi?
What's your poison, then?
Sen hangi zıkkımı içeceksin? "
What's your poison, pal?
Ne içersin, ahbap?
So what's your poison?
Hangi zehri alırsın?
What's your poison?
Zehirin nedir?
- What's your poison, Red?
- Sen ne içiyorsun Red?
- What's your poison?
- Hangi içkiden alırsın? - Bilmiyorum.
- What's your poison?
- Ne zıkkımlanırsın?
What's your poison?
Ne içersiniz?
What's your poison?
Ne zıkkımlanacaksın Hobbes?
What's your poison? - Can I bum a cigarette?
- Bir sigara yakabilir miyim?
- What's your poison?
- Ne içersiniz?
So, what's your poison?
Ne içersin?
What's your poison?
Zehirin ne olsun?
What's your poison?
Senin zehrin ne?
What's your poison?
Hangi zehri tercih edersin?
What's your poison, sweetheart?
Zehrin ne, tatlım?
What's your poison?
Zehir ne?
What's your poison?
Hangisini kullanıyorsun?
- What's your poison?
- Ne içersin?
Ludes? X? What's your poison, lover boy?
Lude, Extacy, ne almak istersin aşık çocuk?
What's your poison?
Ne alırdınız?
What's your poison?
Senin zehrin nedir?
Bugs, slime, particulates, what's your poison?
Böcek, balçık, partikül. Senin ilacın nedir?
Okay. Pick your poison. So what's it gonna be?
Neyse seç bakalım.
What's your poison du jour?
Bugün hangi zehri yiyeceğiz?
What's wrong? The poison hast polluted your body.
Bedenimdeki zehiri içine çekti.
What's your poison?
Hangi içki ile zehirleniyorsunuz?
What's your poison, big guy?
Ne içersin büyük adam?
what's your poison?
Zehrini söyle?
Then what's your poison, brother?
Peki ne oynarsın, kardeşim?
What's your poison?
Hangi zehirden kullanıyorsun?
What's your poison?
Ne içiyorsun?
- What's your poison?
Ne içiyorsun?
- What's your poison?
- Pozisyonun nedir?
No prob, what's your poison?
Sıkıntı yok, sizin ilacınız nedir?
What's your poison tonight?
Bu geceki zehirin nedir?
What's your poison, your highness?
Şimdiki kötülüğünüz nedir kralım?
Now, what's your poison?
En sevdiğniz içki nedir?
What's your poison?
Ne içmek istersin?
What's your poison?
Ne içersin?
Hey, Fuller, what's your poison, man?
Fuller, seninki nasıl olsun?
What's your poison?
Hangi zehri alırsın? - İnsanlık.
So what's your poison?
Ne kullanıyordun?
What's your poison?
Hey! Ne zehri tercih ediyorsunuz?
What's your poison?
- Ne içersin?
Uh, what's your poison?
Uh, hangi zehirden alirdin?
What's your poison?
Zehrin ne?
Okay, that's rat poison, Stanley, and that's what killed your customer.
Tamam, bu bir fare zehri Stanley, yani müşterini öldüren şey.
So what's your poison?
peki seni ney zehirledi?
What's your poison, sweetheart?
Zehrini seç bakalım, tatlım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]