What do you do here translate Turkish
6,278 parallel translation
What do you do here?
Burada ne yapıyorsun?
Do you know what Hades would do if he knew I let his daughter down here?
Hades kızının buraya girmesine izin verdiğimi duysa ne yapar biliyor musun?
I think what your grandpa here is saying is that you need to go to a place where there's not a lot of distractions, and the library is not a bad place to do that.
Deden burada olsaydı dikkat dağıtıcı şeylerin olmadığı bir yere gitmen gerektiğini söylerdi ve kütüphane bunun için fena bir yer değil.
Once all the smart-arsed sneering from the bottom-feeders in the press gallery loses its gloss, you'll realise that the only reason anything gets done in this bloated, lazy, self-satisfied country of ours is because there's people here, in this building, who are prepared to do what it takes.
Basın locasındaki çıkarcılardan ukalalara kadar dudak bükenler bir kere tefsirini kaybetti mi, şişirilmiş, tembel ve bencil ülkemizdeki herhangi bir şeyin hallolmasının sebebinin bu binadaki gerekli şeylere yapmaya hazır olan insanların yüzünden olduğunu anlayacaksın.
So, this is what you do here... you give sleeping tips and sing songs, and...
Yani burada böyle şeyler yapıyorsunuz. Birbirinize uyutma taktikleri verip şarkı söylüyorsunuz.
So what do you think's going on here?
Ee burada neler döndüğüyle ilgili bir fikriniz var mı?
Right, well, there's a lot to do, so what do you have here?
Yapacak çok işimiz var.
You know what we do with card cheats in here, mister?
Burada hile yapanlara ne yaparız biliyor musun bayım?
Well, with what you did here, we sure do.
Sizin de yardımlarınızla tabii ki.
So, what do you do here?
Öyleyse burada ne işin var?
Now, here's what you're gonna do.
Şimdi şöyle yapacağız.
Here's what you guys are gonna do.
Şimdi şunu yapacaksınız. Birbirinizi yumruklayacaksınız.
What do you guys do here?
Bu işle ilgilenmem lazım.
You did what you came here to do.
Bu işi yapmak için buradasın.
What do you think happened here?
Ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Here's what you're gonna do. You take dad's wallet.
Yapman gereken şey, babamın cüzdanını çalmak.
What do you think he was doing up here?
Sen ne düşünüyorsun burada yapıyordu?
Spilled half of it on the way here, but... what do you expect from a girl whose nerve endings are slowly deteriorating?
Buraya getirene kadar yarısını döktüm, ama sinir uçları yavaş yavaş bozulan bir kızdan daha ne bekleyeceksin ki?
Or is it that you don't want another doctor here that can do in one day what you haven't been able to do in months?
Ya da aylardır yapamadığın şeyi gelip bir günde yapacak bir doktor istemiyorsundur?
What do you have in here, a dead body?
Burada ne var? Ceset mi?
I-I mean, I-I... well, here's what you do. - with this Adelaide gal...
- Adelaide isimli hatuna...
What do you make here?
N'apıyorsunuz burada?
What do you think all these people are here to see?
Bütün bu insanlar buraya neden geldi sanıyorsun?
Besides, look around- - what do you see here?
Ayrıca etrafına bak, ne görüyorsun?
What do you see here?
Ne görüyorsun burada?
But now that I got you here, what do you think?
Hazır seni yakalamışken, ne düşünüyorsun?
You may not want to remember what went on around here, but I do.
Sen buralarda olan biteni hatırlamak istemiyorsun belki ama ben hatırlıyorum.
Are you here because you're worried about what Ki Jae Myung may do?
Ki Jae Myung bir şey yapacak diye...
Are you here because you're worried about what Ki Jae Myung may do?
Ki Jae Myung bir şey yapar diye endişelendiğinden mi buradasın?
What did you just do here?
Odamda ne arıyorsun? Sen de kimsin?
I'm here to tell you what to do.
Ne yapmanız gerektiğini söylerim sizde yaparsınız.
Do you have any idea... what happens... in this room next door here, to a man like you, when you don't talk?
Konuşmadığın zaman yan odada senin gibi bir adama neler olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Leo, do you know what people get around here when they demand the truth?
Buralarda, gerçeği isteyen insanlar, karşılığında ne alır biliyor musun Leo?
What do you sell here in your factory?
Fabrikada ne satıyorsunuz?
Here's what you don't do your first day on the beat.
İlk devriye gününde yapmayacağın şeyler...
But you know what? What's important is not whether I did them or I didn't do them. What's important is that you guys are idolizing very bad behavior here.
Burada önemli olan, bunları yapıp yapmamam değil çok kötü davranışları idolleştiriyor olmanız.
Excuse me, sir. What do you think we do here all day?
- Burada ne yaptığımızı sanıyorsunuz?
What do you got here?
Ne var bunun içinde?
Do you understand what's going on here?
Burada ne olduğunun farkında mısın?
What you do... so you have this little box over here with the cursor, type in, say...
burada imleci olan küçük kutucuğa yazmak, mesela...
- What do you think got you here?
- Seni buralara getiren ne oldu sence?
What do you think you did... to be sitting here?
Burada oturmak için sen ne yaptın sence?
Since I have you here... what do you want to do with this prisoner?
Hazır siz de buradayken... Bu mahkûmla ne yapmak istiyorsunuz? Crohn hastalığı var.
Do you know what went on here? A bunch of fucked up kids.
Lanet olası bir grup çocukla neden buradayım biliyor musun?
You will burn for what you do here.
Sen burada ne için yanacak.
And I came here to stand next to you while that happens because that's what friends do.
Ben de bütün bunlar olurken yanında olacağım. Çünkü gerçek dostlar böyle yapar.
Bruce, what the fuck do you even do around here, man?
Bruce, sen ne burada ne bok yiyorsun be, dostum?
So you know what? Here's what I'm gonna do.
O yüzden şimdi yapacağım şey şu.
What do you guys do out here?
Siz çocuklar burada ne yapıyorsunuz?
- What do you do out here?
Burada ne yapıyorsunuz?
So, what's the biggest difference between rescuing over there and what you do here?
Oradaki kurtarma göreviyle buradaki işiniz arasındaki en büyük fark nedir?