English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What do you know about her

What do you know about her translate Turkish

178 parallel translation
Uh, well, what do you know about her?
Hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her?
Kendisi hakkında neler biliyorsunuz Bayan Didriksen?
What... what do you know about her?
Ne... Onun hakkında ne biliyorsunuz?
What do you know about her?
Onun hakkında ne biliyorsun?
- what do you know about her?
-... onun hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her?
- Onun hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her old man's death?
Ölümü hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her?
Hakkında ne biliyorsun?
- What do you know about her, anyway?
- Hem sen onun hakkında ne biliyorsun ki zaten?
- What do you know about her?
Onun hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her?
Onun hakkında neler biliyorsun?
What do you know about her boyfriend?
Erkek arkadaşı hakkında ne biliyorsun?
What do you know about her?
Onun hakkında ne biliyorsun ki?
- What do you know about her?
Kadının sorunları hakkında ne biliyorsun ki?
What do you know about her?
Hakkında ne biliyorsunuz?
- Why, what do you know about her? - You don't want to know.
- Neden, onun hakkında ne biliyorsun?
And what do you know about her disappearing act from the hospital?
Hastaneden kaçması hakkında ne biliyorsun?
T ell me, what do you know about her?
Söyle bana, onun hakkında ne biliyorsun?
Yes, I know the name, but what do you know about her?
Evet, adını duydum ama siz onu nereden biliyorsunuz?
What do you know about her? Nothing! He has come from out of nowhere.
Onun hakkında bir şey bilmiyorsun Bir anda ortaya çıktı
What is it that you heard about me? Or do you really... know something about her?
Yoksa gerçekten o kız hakkında bir şey mi biliyorsun?
I don't know what you'll do about it, but I'm going to throw her right out on her ear.
Ne yapacağınızı bilmiyorum ama ben gidip onu atacağım. Biraz izin verin.
- What do you know about her?
- Onun hakkında ne biliyorsun?
You know, I wonder if she knows how much we do talk about her. And what we say and how we feel about her.
Acaba hakkında ne kadar çok konuştuğumuzu ve kendisi için ne söyleyip hissettiğimizi biliyor mudur?
What do you want to know about her?
Onun hakkında ne bilmek istiyorsun?
- I don't know about her tits. - What do you mean?
- Ama memelerine karar veremedim.
- Tell me about her. - What do you want to know?
MacCane utanmadan bir de hayattaymışsın.
- Me too. When I told her about your bump, do you know what she said?
Ona kistinden bahsettiğimde ne dedi biliyor musun?
- I don't know exactly, but I do know what you're doing with that drink, you're cutting yourself off from your gift and from Audrey, and from your fellow man and from everything your art is about.
- Tam olarak bilmiyorum, ama o içkiyi içince ne yaptığını biliyorum, kendini yeteneğinden, Audrey'den, diğer insanlardan ve sanatınla ilgili her şeyden koparıyorsun.
I mean, I've been forever trying to find out what this bullshit is all about, and do you know what?
Her zaman bu saçmalığın anlamını bulmaya çalıştım.
But what do you know about her?
Onun hakkında ne biliyorsun ki?
Do you know what I admire most about her?
En çok neyine hayranım biliyor musunuz?
"Fishbait," Buddy says, in that quiet way of his "what do you know about the tires that went missing from Merkel's?"
"Balıkyemi", demiş Buddy her zamanki sakin haliyle... "Merkel'in garajından kaybolan tekerlekler hakkında bir şey biliyor musun?"
I mean, what do you know about losing everything you thought you ever had?
Sahip olduğun her şeyi kaybetmenin ne demek olduğunu nasıl anlayabilirsin ki?
I know this is not strictly by the books, but do you think I could talk to you about Helen? What's the matter with her?
Bu pek kitaba uygun olmasa da, Helen hakkında bir soru sorabilir miyim?
What do you know about being a good soldier, the guy who finds an envelope full of cash in a squad car every Friday?
Sen ne bilirsin? Her Cuma arabasına zarfla para bırakılan bir adamsın.
And do you know what's tops about her?
ve en iyi şey de ne biliyor musun?
But do you know, after marriage, when my husband came to know about you... without given a thought to what people will say... without giving a thought to his own happiness... he brought me here to unite me with you... to fulfill that vow of marriage, that he'll give me all happiness.
Kocam seninle olan durumu öğrenince... kimin ne dediğine hiç aldırmadan... kendini bile düşünmeden... beni sana getirdi. Ama biliyor musun? Her şeyi benim mutluluğum için yaptı.
Then what do you know about the love shared by a mother and her son?
Öyleyse, anne ve oğlu arasında paylaşılan aşk hakkında ne biliyorsun?
[Chuckling] As I was saying, I know nothing whatsoever about the products you're going for personally, but I do believe I can sell anything... once I know what the buyer's needs are.
Her zaman söylediğim gibi, ürünler hakkında hiçbir şey bilmiyorum sen profesyonel olarak yapıyorsun, fakat şuna inanıyorum her şeyi satabilirim... alıcının neye ihtiyacı olduğunu bilirsem.
What do you want to know about her?
- Olur. Ne anlatmamı istersin?
What else do you know about her?
Hakkında başka ne biliyorsunuz?
I want to know what it is you think you will do... now that everything you've ever cared about has been taken away from you.
Ne yapmak istediğini bilmek isterdim... senin için önemli olan her şeyin elinden alındığı şu anda.
- -anything with all, you know, everything, is going to be just fine, but no- - my friend, she's sick, so we gotta find a place where she can heal- - and you have no idea what I'm talkin'about, do ya?
Burada kilitli... dolayısıyla, biliyorsun, ben... her şeyin ama her şeyin güzel olacağını biliyorum ama arkadaşım için değil... çünkü o hasta, dolayısıyla bir an önce onu iyileştirebilecek bir yer bulmalıyız... ve senin neden söz ettiğim hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?
What do you know about Tina and her family?
Tina ve ailesi hakkında ne biliyorsunuz?
I mean, you respect each other's opinions and you can laugh at the same jokes, but I don't know – there's just something about not quite knowing what the other person's gonna do at all times that's just really exciting.
Birbirinizin fikirlerine saygı duyarsınız aynı şakalara gülersiniz ama karşındaki insanın ne yapacağını her an kestiremezsin. Bu çok heyecanlıdır.
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.
You heard her. What do I know about purses?
Çantalar hakkında ne bilirim ki?
You know how we're always talking about our future what we're gonna do, where we're gonna live and all that other stuff?
Geleceğimiz hakkında ne yapacağımız, nerede yaşayacağımız ve diğer tüm şeyler hakkında her zaman nasıl konuştuğumuzu biliyor musun?
What else do you know about her?
Hakkında başka ne biliyorsun?
Not that I know what we were about to do, but whatever you want to do I'm up for it.
Ne yapacağımızı bilmiyorum ama istediğin her şeyi yapmaya hazırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]