English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What do you see here

What do you see here translate Turkish

249 parallel translation
What do you see here in Bagdad?
Bağdat'ta ne görüyorsun?
what do you see here?
Burada ne görüyorsun?
- What do you see here?
- Burada ne görüyorsun?
What do you see here?
Ne görüyorsun?
WOMAN : What do you see here?
Burada ne görüyorsun?
What do you see here, Doug?
Ne görüyorsun Doug?
What more do you want? Here, do you see this?
Burada, gördün mü?
Come on up here and see what you can do with a good man.
Gel de iyi biriyle dene şansını.
You can stay here for a couple of weeks like I told you in the owl wagon, and when I get back, I'll see what I can do for you.
Birkaç hafta burada kal... döndüğümde senin için ne yapabileceğime bakarım.
Now see here, you. If you would share in our food, you must work. What can you do?
Bak, eğer burada yemeğimi paylaşmak istiyorsan çalışmalısın.
"lf you feel stuck and don't know what to do," "you should come here" "to see the stake in the lotus pond."
Eğer gerçekten düşünemiyorsa havuza gelip bir tahta parçasını görebilir.
What do you want here? I wanna see Ted.
Burada ne istiyorsun Ted'i görmek istiyorum.
Anybody ever has any doubt about what you can do... with your hands, your arms or any other part of you... you send them along to me, do you see? Look here.
Bana bak.
Look here, do you see what this is? - It's mica.
Bak, ne olduğunu görüyor musun?
Here, see what you can do with him.
Bakalım onunla başa çıkabilecek misin?
You see, out here what you gotta do is, you gotta work and make do.
Görüyorsunuz, burada yapmanız gereken çalışmak ve bir şeyler uydurmak.
I don't see what this has to do with that Yank you brought here.
Bütün bunların getirdiğin Kuzeyli ile ne ilgisi var anlamıyorum.
You get the envelope here, I'll see what I can do.
Zarfı buraya ulaştırırsan ne yapabileceğime bakarım.
I'd be remiss in my duty if I didn't do all in my power to see to it that you take every advantage of what we have to offer here.
Diğerleri ile birlikte olmak için mi? Yapmazsan görevini yerine getirmezsen ihmalkarlık etmiş olursun. Burada sunduklarımızdan yararlanmalısın.
Do you see what you've done here?
Şu yaptığını gördün mü?
- Don't know what they're gonna do to you, but since Mr. T. ain't here, I'm gonna be too busy licking'their boots to see!
- Sana ne yapacaklarını bilemem ama bay T. burada olmayacağından ayakkabılarını yalamaktan başka yapacak şey yok!
You see, I know what to do. Here, we'll have a drink.
Meleklerden ya da şeytandan ne yapması gerektiğini öğrenen adamlardan biri değilim.
You're here just in time to see me do what I refer to as solving the case.
Davayı nasıl çözdüğümü anlatacaktım ben de.
Let's see, what can I do for you here?
Bakalım, senin için ne yapabilirim?
Do you see what I gotta put up with around here?
Buraya koyduğum şey nerede, gördün mü?
I see what's going on here. You do?
Öyle mi?
Do you see what is happening here, Mr. Worf?
Burada neler olduğunu görüyor musun Bay Worf?
What I was gonna ask you to do is stand up, turn around, close your eyes and tell me what you see here.
Yapmanı isteyeceğim şey şuydu. Kalkacaktın, arkanı dönecektin gözlerini kapatacaktın ve odada gördüğün her şeyi söyleyecektin.
- See what you can do in here.
- İyi, işlerle ilgilenebilirsin.
- Do you see what's happening here?
Burada ne olduğunu görüyor musun?
Why is he here? What do you see?
O neden burada?
I don't know what's on your mind, Chris, but I do know a champion when I meet one, and I'm here to see that you fight like one.
Aklında ne var bilmiyorum ama bir şampiyonu görür görmez tanırım. Onlar gibi dövüşmeni görmek için buradayım.
What do you see here?
- Burada ne görüyorsun?
If you look out of the window here, what do you see?
Şu pencereden dışarı baktığınız da ne görüyorsunuz?
- I can't wait to see what you'll do here.
- Burada ne yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
Do you see what's happening here?
Burada neler olduğunu görüyor musun? Bu oyun orduyla bağlantılı.
You are deceived, for what I mean to do see here in bloody lines I have set down.
Hilekarsın sen. Beni anladın mı? Buraya kan için geldin.
You see, what we're actually trying to do here... is we're just, we're trying to get a feel... for how people spend their day at work.
Burada ne yapmaya çalıştığımızı anlamışsındır,... biz sadece insanların işyerinde bir günü nasıl geçirdiklerine... dair fikir edinmeye çalışıyoruz.
What do you see right here?
Burada ne görüyorsun?
Wait a second, I see what you're trying to do here!
Bir saniye, senin ne yapmaya çalıştığını anladım.
Here you must prove and then see what we do position you end up.
Kendini önce burada kanıtla. Sonra pozisyona karar veririz. Belki bir gün...
But in the end, you're gonna see clear to who and what you are and what you're here to do.
Fakat sonunda, kime ve kim olduğunu ve ne yapman gerektiğini açıkça göreceksin.
What do you see in here?
Ne görüyorsun? - Hiçbir şey.
What do you mean, what am I- - Aren't you here to see- -
Ne yani sen beni görmeye...
What you wanna do here is fly in under my radar... so that if I never see you and Laurie together... or hear your name mentioned in the same breath, I might just forget that you even exist.
Burada yapmak istediğin şey, benim radarıma girmek. Eğer sen ve Laurie'i bir arada görmez ve aynı zamanda adının geçtiğini duymazsam, varlığını bile unutabilirim.
Do you see what the great writer...'the great writer is saying here?
Büyük yazarı görüyor musunuz burada yazılı olan büyük yazarı?
Do you see what I'm dealing with here?
Tamam o zaman...
It is my business because we're trying to do a job here and what affects you affects me and anyway, I don't like to see you suffer more than you have to.
Aslına bakarsan beni ilgilendirir çünkü burada bir iş yapmaya çalışıyoruz. ... ve seni etkileyen beni de etkiliyor ve ayrıca seni hak ettiğinden daha fazla acı çekerken görmeyi sevmiyorum.
Do you see what you got me doing here?
Bana ne yaptırdığını görüyor musun?
Do you see what I'm getting at here?
Buradan ne demek istediğimi anladınızmı?
Come on. Do you think I'm blind or something... that I haven't noticed what you're up to? Men coming here to see you, phone calls, everything.
Hadi.Kör olduğumu mu zannediyorsun Birey seni rahatsız ediyor.Bir sürü adam seni görmeye geliyor, telefonlar...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]