What do you think about that translate Turkish
634 parallel translation
What do you think about that, sweetheart?
Ne dersin sekerim? ,
Oh. What do you think about that, Strasse?
Sen ne dersin Strasse?
What do you think about that, you real-estate thief?
Buna ne diyeceksin, emlak hırsızı?
What do you think about that business?
Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
What do you think about that?
Buna ne dersin?
What do you think about that?
Peki buna ne diyeceksin?
What do you think about that one, major?
´ NasıI buldunuz?
Now, what do you think about that for a start?
Taze bir başlangıca ne dersin?
What do you think about that?
Bu konuda ne düşünüyorsun?
What do you think about that race coming up?
Sonraki yarış hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think about that?
Sen ne düşünüyorsun?
- What do you think about that?
- Buna ne dersin?
What do you think about that'Kristina?
Buna ne derdin, Kristina? İsveç Kralına bağlılığından feragat edebilirsin ama ismini değiştirirsen sana gülerim zira kasıntı olur. Olmaz!
What do you think about that, redneck?
Buna ne diyorsun hödük?
What do you think about that, Gracie?
Bu konuda ne düşünüyorsun, Gracie?
What do you think about that, Madam?
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
- What do you think about that?
- Buna ne diyorsunuz?
What do you think about that Kennedy assassination?
- Kennedy suikastı hakkında ne düşünüyorsun?
- What do you think about that?
- Sen buna ne diyorsun, kardeşim?
- What do you think about that, Hoss?
- Ne dersin Hoss?
B.A., what do you think about that hotel?
B.A., şu otele ne dersin?
What do you think about that?
Nasıl demişim ama?
What do you think about that, Yukiko?
Sen bu konuda ne düşünüyorsun, Yukiko?
What do you think about that, chaps?
Ne dersiniz buna dostlar?
What do you think about that?
Ne düşünüyorsunuz?
What do you think about that?
Buna ne diyorsun ha?
What do you think about that?
Buna ne diyorsun?
What do you think about that?
Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
WHAT DO YOU THINK ABOUT THAT?
Peki sen ne düşünüyorsun?
what do you think about that?
Ne düşünüyorsun?
So what do you think about that?
Buna ne diyeceksin bakalım?
- What do you think about that boy Randy?
- Şu arkadaşı Randy hakkında ne düşünüyorsun?
- What do you think about that, Thomas?
- Bu konuda ne düşünüyorsun, Thomas?
- What do you think about that?
- Ne düşünüyorsun?
What do you think about that referendum coming up?
Sizce haftaya referandum geçecek mi?
How about that law in Arizona where it's a felony... to go around with an erection in your pants? - What do you think about that?
Arizona'da giyinikken ereksiyon olmanın adi suçtan sayılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
So, what do you think about that?
Peki bunun hakkinda ne düsünüyorsun?
What do you think about that?
Buna ne dersin bakalım?
What do you think about that?
Buna ne diyorsunuz?
Say, what do you think about that...
Sanal gerçeklik hisseleri konusunda...
Peters, but i don't understand what you're talking about, not that it makes any difference what i do or not, but... oh, i think i'm tired. I'm very tired, and i want to go to bed.
Anlasam da bir şey fark etmezdi ama sanırım yorgunum.
If the principal swallows that story, and I don't think he will, I'll see what I can do about making over that checked dress of mine for you.
Okul müdürü bu hikayeyi yutarsa, ki yutacağını sanmıyorum ekose elbisemden, sana nasıl bir şey ayarlayabilirim bakacağım.
You get up and think about what you'll do that afternoon. "
Uyanır ve öğleden sonra ne yapacağını düşünürsün. "
What do you think about that?
Ne düşünüyorsun?
What do you think about that?
Ne diyorsun?
What do you think I do about that?
Sence bunun için ne yapıyorum?
Maybe we could get to that in about an hour. What do you think?
Belki bir saat sonra yaparız.
If the police can't prevent that from happening what do you think they'll do about a threat?
Polis buna bile engel olamıyorsa... bir tehdit karşısında ne yapabilir?
- What do you think? About that.
- Bu konuda ne düşünüyorsun baba?
Now think about what is between your hands when you do that :
Şimdi, bunu yaptığınız zaman elleriniz arasında ne olduğunu düşünün :
For instance, um, when you leave this office, don't think about everything you have to do in order to get out of the building. Just think of what you must do to get out of this room. And when you get to the hall, deal with that hall and so forth.
Bu ofisten çıktığında, tüm yapman gerekenleri düşünme, sadece bu binadan çıkmak için, yapman gerekenleri düşün... bu odadan çıkmak için... ve koridora geldiğinde, koridorla icabına bak, ve devam et... görürsün?