What else can you do translate Turkish
317 parallel translation
What else can you do?
- İçeri gelebilir miyim?
What else can you do in a letter?
Mektupta başka ne yapabilirsin ki?
What else can you do In Vienna
Viyana'da başka ne yapılır ki?
What else can you do?
Başka ne yapabilirsin?
But, dear, what else can you do?
Fakat, tatlım, başka ne yapabilirsin ki?
What else can you do?
Daha başka ne yapabilirsin?
What else can you do?
Ne yapabilirsin ki?
Well, what else can you do?
Peki, başka neler yapabilirsin?
- What else can you do?
- Başka ne yapabilirim?
What else can you do, mother?
Ne yaparsın işte Anne?
- What else can you do?
- Başka ne yapabilirsin?
- What else can you do?
- Başka ne yapabilirsin ki?
- What else can you do?
- Bu çok normal.
What else can you do besides make love?
Sevişmekten başka ne yapabilirsin
What else can you do in your condition?
Şu durumdayken, elinden başka ne gelir ki?
What else can you do?
Başka ne yapabiliriz, ki?
- What else can you do?
- Başka ne yapabiliyorsun?
What else can you do there?
Başka ne yapılabilir?
What else can you do?
Başka neyiniz var?
What else can you do?
Başka ne yapabilirsiniz?
Like what the stock market is going to be like in the morning or where I can dig to find all the oil... or where are all the countless numbers of lost treasure chests buried at? And if nothing else, do they tell you what the next lottery winning numbers will be?
Hangi hisse senedine yatırım yapabilirsin, nereden petrol çıkartabilirsin nerede define bulabilirsin ya da gelecek hafta piyango hangi numaralara çıkacak?
You're right, but what else can we do.
Haklısın, ama başka ne yapabiliriz ki?
Well, Tarzan, old scout, what else can I do for you in London besides bringing Jane the fever medicine?
Tarzan, eski izci Jane'e sıtma ilacını götürmekten başka Londra'da senin için ne yapabilirim?
Well, what else can I do if you haven't got it?
Madem elinde yok, ne yapabilirim ki?
I'm gonna do anything I please, and you and Dundee and nobody else is gonna tell me what to do.
Canım ne isterse onu yapacağım ne sen, ne Dundee, ne de hiç kimse bana ne yapacağımı söyleyemeyeceksiniz.
I can't tell you or anyone else what to do.
Size neyapacağınızı bile söyliyemem.
I can't imagine what else you'd do.
- Nasıl dayanacaksın bilmiyorum.
Her name is Do-What-You-Want-To-Do-And - The-Hell-With-Everybody-Else.
Adı da, Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver.
You know, Do-What-You - Want-To-Do-And-The-Hell - With-Everybody-Else?
Hani adı "Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver" olan kız.
He's what he is because he can't do anything like anybody else, and because he hates this town as much as you do.
Böyle olmasının tek nedeni başkaları gibi olamaması ve bu kasabadan en az senin kadar nefret etmesi.
Do you have any bright ideas on what else I can do?
Ne yapabileceğimiz konusunda başka bir parlak fikrin var mı, Jiggs?
♪ The way you treat her, what else can I do?
The way you treat her, what else can l do?
'♪ The way you treat her, what else can I do... ♪'
'The way you treat her, what else can l do...'
What else can I do for you?
- Başka ne ihtiyacın var?
What else can we do to help you, sir?
Yardım edebilmek için başka ne yapabiliriz, efendim?
Well... – What else can you do? – I can run away.
- Başka ne yapabilirsin?
Now, what else can I do for you?
Şimdi, sizin için başka ne yapabilirim?
Now, what else can I do for you?
- Başka bir şey var mı?
What the hell else can you do now except teach?
Öğretmenlik dışında ne halt edebilirsin ki?
If you don't wish to send it back, what else can I do?
Eğer değiştirmek istemiyorsanız, başka ne yapabilirim?
What else can I do for you?
Senin için başka ne yapabilirim?
I don't know what else I can do, do you?
Başka ne yapabilirim bilmiyorum, ya sen?
But what else can we do for you ladies?
Siz hanımlar için başka ne yapabiliriz?
But what I would love to do is just create a magazine, my own magazine which would be, like, a forum for writers and intellectuals who can't get into print anywhere else, who could, you know...
Ama bir dergi çıkarmayı çok istiyorum, kendi dergimi. Başka yerde yazılarını yayınlatamayan yazarlar ve aydınlar için bir forum olacak. Böylece...
Well, can't you blow through what everybody else do?
Sen de herkes gibi üfleyemez misin?
- What else can I do when you are killing yourself?
Sen kendini öldürürken başka ne yapabilirim?
Twoey, I don't know what else I can do for you.
Küçüğüm, Senin için başka ne yapabilirim bilemiyorum.
What else can you do besides dance naked?
Çıplak dans etmek dışında ne yapabilirsin ki?
I think I've got an idea. Speed, see what else you can do with this.
Speed, bununla başka ne yapabiliriz bir bakalım.
What am I for you, a saleable thing, what else can you do?
Herşeyi senin için yaptım. Benim için değil para için.
Do you think that the people at the airport that run the stores have any idea what the prices are everyplace else in the world or do they just feel they have their own little country out there and they can charge anything they want?
Havaalanında, dükkanları çalıştıranların Dünya'nın herhangi bir yerindeki diğer dükkanlardaki fiyatlardan haberleri var mı acaba, yoksa, sanki orada kendi küçük ülkeleri var da, bu yüzden istedikleri fiyatı koyabileceklerini mi sanıyorlar?