What else do you know translate Turkish
592 parallel translation
What else do you know?
Başka ne biliyorsunuz?
- What else do you know?
- Başka ne biliyorsunuz?
What else do you know?
- Başka ne biliyorsun?
What else do you know?
Başka neler biliyorsunuz?
What else do you know about him?
Hakkında başka ne biliyorsun.
What else do you know of this Mr. Hyde?
Bu Bay Hyde hakkında başka neler biliyorsun?
Hey, what else do you know how to do?
Hey, nasıl yapacağın hakkında başka ne biliyorsun?
What else do you know, Miss Marwood?
Başka ne biliyorsunuz, Bayan Marwood?
So, you know your perfumes. What else do you know?
Demek parfümleri tanıyorsunuz.
What else do you know about me?
Başka neler biliyorsunuz?
- What else do you know about him?
- Onun hakkında ne biliyorsun?
- What else do you know?
- Başka ne biliyorsun?
- What else do you know about Catlin?
Catlin'le ilgili başka ne biliyorsun?
What else do you know about this guy?
Bu adam hakkında başka neler buldun?
What else do you know besides eating and spending?
Yemek ve para harcamak dışında bir şey bilmez misin sen?
You have to know exactly what to do or else... it'll set off the alarm.
Ne yaptığından emin ol yoksa alarmı harekete geçirirsin.
- Now what else do you want to know?
- Başka ne öğrenmek istiyorsunuz?
What else do you know?
Başka ne biliyorsun?
And do you know what else, Auntie? She used to write poison-pen letters.
Hem biliyor musun teyzeciğim, mektup yazıp insanlara çamur atardı.
You know, one's awfully apt to try and excuse oneself sometimes by saying,'well, what I do doesn't do anybody else much harm.'
Bazen insan yaptıklarını affettirmek için şu sözün arkasına saklanabilir : "Yaptığım şey başkalarına o kadar zarar vermedi."
Anybody else take my saddle, get it stole, you know what I'd do?
Başka biri semerimi alsaydı ve çaldırsaydı ne yapardım biliyor musun?
What else do you want to know?
Başka ne bilmek istersin?
You know, Do-What-You - Want-To-Do-And-The-Hell - With-Everybody-Else?
Hani adı "Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver" olan kız.
What else do you want to know?
Evet, benim yatağım! Başka ne bilmek istiyorsun? !
Show him in I'm sure the magician spotted you I'll have to put someone else on it I don't know what to do with you.
İçeri gelsin. Sihirbazın seni kandırdığından eminim. Bu işi başkasına vermek zorundayım.
You know what else we should do?
Biliyor musun bir de ne yapmalıyız?
- You know what else she should do?
- Başka ne yapması gerekir biliyor musun?
And do you know what else?
Başka ne var, biliyor musun?
What else do you want to know?
Başka neyi bilmek istersin?
- How else will you know what to do?
Oturun. Vakit yok.
Do you know what I want more than anything else?
Her şeyden çok ne istiyorum biliyor musun?
What else do you want from me I already told you everything I know.
Başka ne dememi istiyorsun, bildiğim her şeyi anlattım.
Do you know what else I've got? Aristarchus of Athens is in Rome.
Atinalı Aristarchus Roma'da.
What else do you want to know?
Başka ne bilmek istiyorsunuz?
What else do you want to know?
Başka ne öğrenmek istiyorsun?
I don't know what else I can do, do you?
Başka ne yapabilirim bilmiyorum, ya sen?
What else do you wanna know about Frankie?
Onunla ilgili başka bilmek istediğin bir şey var mı?
Do you know what else?
Üstelik ne, biliyor musun?
What else do you want to know?
Bilmek istediğin başka ne var?
What else do you want to know?
Başka ne bilmek istiyorsun?
And you know what else, Sonny? I really do care for this woman.
Ben bu kadına gerçekten değer veriyorum.
You know what else we do alike?
Başka benzerlikleri biliyor musun?
What else do you want to know? Skip it.
- Başka ne bilmek istersin?
What else do you need to know?
Başka ne bilmek istersiniz?
But what I would love to do is just create a magazine, my own magazine which would be, like, a forum for writers and intellectuals who can't get into print anywhere else, who could, you know...
Ama bir dergi çıkarmayı çok istiyorum, kendi dergimi. Başka yerde yazılarını yayınlatamayan yazarlar ve aydınlar için bir forum olacak. Böylece...
When you sell the car, if you would send the cheque to Hunter and Company... and anything else you don't know what to do with.
Otomobili satınca, çeki ve ne yapacağını bilemediğin... diğer şeyleri lütfen Hunter Company'ye gönder.
I'm not gonna put anybody else through this until I know what you're gonna do with the men once you find them.
Bu adamları bulduğun zaman ne yapacağını söylemedikçe başka kimseye sormuyorum.
Twoey, I don't know what else I can do for you.
Küçüğüm, Senin için başka ne yapabilirim bilemiyorum.
I just want you to know... no matter what you do, you're gonna die just like everybody else.
Bilmeni isterim ki yaptıkların önemli değil, herkes gibi sen de öleceksin.
You know what else I'm going to do?
Başka ne yapacağım biliyor musun?
You know what else I'm going to do?
Ve başka ne yapacağım biliyor musun?