What were you thinking about translate Turkish
225 parallel translation
What were you thinking about?
Ne düşünüyordun?
And what were you thinking about me?
Peki benim hakkımda ne düşünüyorsun?
What were you thinking about me?
Benim hakkımda ne düşünüyordun?
What were you thinking about at the time?
O an ne düşünüyordun?
What were you thinking about?
Aklın neredeydi?
What were you thinking about while we were doing it?
Biz yaptığımız sırada aklından ne geçiyordu?
- What were you thinking about...
Her şey yolunda.
What were you thinking about today there?
Bugün orada neyi düşünüyordun?
All right. What were you thinking about when that buzzer sounded off?
Zil sesi kesildiğinde ne düşünüyordun?
What were you thinking about me?
Ne düşünüyordun benimle ilgili?
Frankie, what were you thinking about?
Frankie, ne düşünüyorsunuz?
- What were you thinking about?
- Neyi düşünüyordun?
What were you thinking about?
Ne hakkında düşünüyordun?
- My God, what were you thinking about?
- Tanrım, ne düşünüyordun?
What were you thinking about so seriously, Shigure?
Bunun hakkın da ne düşünüyorsun Shigure?
- What were you thinking about?
- Ne düşünüyordun?
That's weird. Wh-what were you thinking about?
Tamamen karıştım.
When you threw the ball, what were you thinking about?
Topu attığın sırada ne düşünüyordun?
What were you thinking about?
Aklınızdan ne geçiyordu?
Remember what you were saying the other day about prison... and the way you kept from going crazy by thinking all the time about a crash-out?
Roy, geçen gün hapishane hakkında söylediklerini hatırlıyor musun? Nasıl da sürekli kaçmayı düşündüğünü?
I don't mean what you were thinking about right now, I mean generally.
Şu an ne düşündüğünü sormuyorum, kasteddiğim genel anlamda.
Who knows what you were really thinking about. But I was thinking that after I graduate...
Allah bilir neler düşünüyordun.
You didn't know what the hell you were thinking about.
Kusura bakma ama ne halt ettiğini bilmiyormuşsun.
Have you been thinking about what we were talking about?
Konuştuğumuz şey hakkında düşündün mü?
So what were you thinking about?
Afedersiniz. - Ne düşünüyordun öyle?
And that was what you were thinking about.
Ve düşündüğünüz şey buydu.
I was thinking about what you were saying the other day. Well, I think we're talking the same language here. This house is evidently a millstone around your neck.
Leydi Emily geçen gün söylediğinizi düşündüm de aslında biz aynı dili konuşuyoruz gibime geliyor bu ev size büyük yük oluyor ve çok açık ki yardıma ihtiyacınız var.
Mark, I wondered if you'd tell us... what you were thinking about when you wrote this.
Mark, Acaba bize bunları yazdığında... neler düşündüğünü söylemek ister misin?
I was thinking about what we talked about when you were so mad.
Çılgına döndüğün sırada konuştuklarımızı düşünüyordum da.
Hey, Charlie, I was thinking about what you were saying but I don't have to go to sleep after sex.
Charlie. Demin söylediğin şeyi düşünüyordum da ben seksten sonra uyumak zorunda değilim.
Well, now, what kind of a contribution to his foundation were you folks thinking about?
Peki vakfına siz nasıl bir katkıda bulunmayı düşünüyorsunuz?
Well, Peg, I was thinking about what you were saying you know about being jealous and all and...
Peg, söylediklerini düşündüm de Kıskanmanı ve...
Well, if you were worried about them, what are you thinking about our last and next team?
- Onlar için endişe ediyorsan sıradaki ekibe ne diyeceksin?
I started thinking about what you were saying about how your movies need to make a profit.
Filmlerinizin nasıl kar edeceği hakkında söylediklerinizi düşündüm.
Chang, how about letting the rest of us in on what you were thinking?
Chang bunu yaparken aklından ne geçtiğini anlatmaya ne dersin?
I've been thinking about what you said the other day and, you know, I think you were right.
Geçen gün söylediklerini düşünüyordum var biliyor musun sanırım haklısın.
You were thinking about what was really important.
Nelerin gerçekten önemli olduğunu düşünüyordun.
Oh, why don't you go ahead and say what you're thinking, Niles? That I'm falling for her again. "Well, you did bounce in here as though you were on top of the world, and babbling about her smile" — I just don't want to hear it, Niles!
Ona vurulduğumu söyle. "Buraya dünyanın en mutlu insanı olarak gelip gülümseyişi hakkında geveliyorsun."
Uh, what were you "th-thinking" about?
Peki ne dü-düşünüyordun?
Come on, what the hell were you thinking about, huh?
Aklından ne geçiyordu?
Well, I've been thinking about what you said and you were right not to let me into your class.
Söyledikleriniz hakkında düsündümde ve haklı oldugunuza karar verdim Beni sınıfınıza almamanız konusunda.
Yeah, your mom told us you worked at a think tank, but she never told us what you were... thinking about.
Evet, annen bize bir araştırma ekibinde çalıştığını söylemişti ama neyle alakalı olduğunu söylememişti.
I was thinking about what you were saying about the orientation film being bullshit.
Oryantasyon filmi hakkında, tam bir zırvalık demeni, düşünüyordum.
Well, I got thinking about what we were talking the other night, you know, about me not having made any arrangements for myself, and so I just went out, and I bought myself a burial plot.
Düşündüm de Hani geçen gece konuşuyorsuk. Biliyorsun, Benimle ilgili hiçbir ayarlama
I was thinking, sir, about what you were saying earlier.
Sabah söylediğiniz şeyi düşündüm de efendim...
- What were you just thinking about?
- Ne düşünüyordun?
I wanted to let you know that I've been thinking about what you said about Daryl yesterday and I realized that you were right.
Dün Daryl hakkında söylediklerini düşündüm... -... ve haklı olduğunu anladım.
But it is okay, because I've been thinking about it... and I think what happened is that you're my best friend and I love you... and I got jealous when you were spending so much time with Ryan... and then with you graduating.
Aslında sorun yok, çünkü olanları düşünüyordum ki... sen benim en iyi arkadaşımsın, seni seviyorum ve... Ryan ile bu kadar zaman geçirmeni kıskandım... ve bir de senin mezuniyetin.
I've been thinking about what you once told me. You were wrong.
Bana bir keresinde söylediklerini düşündüm de,... yanılmışsın.
I cared about what you were thinking, and you so fundamentally dissaprove of who I am... of what I am.
Senin ne düşündüğünü umursuyor olmamdı, ve sen de temelde benim olduğum kişiyi, olduğum şeyi... onaylamıyorsun.
Uh, I've been thinking about what you were saying about James.
James için söylediklerin hakkında düşündüm.