What you doing out here translate Turkish
1,318 parallel translation
What you doing out here, anyway?
Sahi, sen burada ne yapıyorsun?
What you doing out here on your lonesome?
Burada yalnız başına ne yapıyorsun?
- What you doing out here?
- Burada ne yapıyorsun? - Ara verdim.
What are you doing out here?
Burada ne işin var?
What you're doing here is checking for color density as it thins out towards the rim.
Burada yaptığın, şarap kenara doğru seyreldiğinde renk ve yoğunluğunu kontrol etmektir.
F. Scott, what are you doing out here?
F. Scott, burda ne yapıyorsun?
What are you doing out here?
Hey, Burada ne yapıyorsun?
What are you doing sitting out here in the rain?
Ne yapıyorsun? Yağmurda oturmuş ne yapıyorsun?
What are you doing out here?
Sen orada ne yapıyorsun?
- What are you doing out here?
- Senin burada ne işin var?
The minute I figured out what you were doing, I had Mike here... change our security codes.
Ne yaptığını anladığım anda, Mike'a... güvenlik şifrelerini değiştirttim.
What are you two doing out here?
ne yapıyorsunuz siz ikiniz orada?
What are you doing out here all by your lonesome?
Burada tek başına ne yapıyorsun böyle?
- What are you doing out here?
Burada ne işin var?
What the hell are you doing out here?
Burada ne halt ediyorsun?
Good afternoon. Keep doing what you're doing, we'll be out of here in a second...
Yaptığınız şeyi, yapmaya devam edin.
- What are you doing out here?
Burada ne yapıyorsun?
So what are you doing out here?
Peki dışarıda ne yapıyorsun?
- What are you doing out here?
- Burada ne yapıyorsun?
- What the hell are you doing out here?
- Ne halt ediyorsun burada?
What are you doing out here?
Peki burada ne yapıyorsun?
- What are you doing out here?
Ne yapıyorsun burada?
What're you doing? Get out of here.
- Ne yapıyorsun?
What are you doing out here?
Burada ne yapıyorsun?
Laura, what you doing with them babies out here this time of night?
Laura, gecenin bu vaktinde, o bebeklerle burada ne arıyorsun?
Well what the bloody hell are you mob doing out here?
Bu ıssız yerde ne halt ediyorsunuz bakayım?
I don't know what the hell you think you're doing but you better get the hell out of here, friend.
Ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum, ama hemen çekip gitsen iyi edersin, dostum.
What you doing playing out here in the snow?
Neden bu karda dışarıda oyun oynuyorsun?
- What the fuck are you doing out here?
- Burada ne işin var senin?
What are you doing out here?
- Burada ne yapıyorsunuz?
Hi, what are you doing out here?
Burada ne yapıyorsun?
What are you doing out here talking to me?
Burada benimle konuşarak ne yapıyorsun?
What're you doing out here?
Sen burada ne yapıyorsun?
What are you folks doing this far out here?
Sizler bu kadar uzakta ne yapıyorsunuz?
What are you doing out here, Sayid?
Burada ne yapıyorsun Sayid?
So, what are you doing all the way out here?
Bu kadar uzakta ne yapıyorsun?
Kate, what are you doing out here?
Kate, orada ne yapıyorsun?
Kate, what the hell are you doing out here?
Kate, burada ne yapıyorsun?
What the hell are you doing all the way out here?
Buraya kadar gelmiş ne yapıyorsun?
- So what are you two doing out here?
- Peki siz ikiniz burada ne yapıyorsunuz?
Really, what are you doing out here?
Gerçekten, Burada ne yapıyorsun?
Seriously, what are you doing out here? [Sighs]
Cidden, Burada ne yapıyorsun.
Your permit checks out, but that still doesn't explain what you're doing here.
İznin kontrol ediliyor ama hala neden burada olduğunun bir açıklaması yok.
Hi. What are you doing out here?
Seni o adamla gördüm, Theresa.
You have any idea what a lone Wraith would be doing out here on foot?
Yalnız bir Wraith'in yaya hâlde burada ne aradığı hakkında bir fikrin var mı?
What are you doing out here?
Sen ne arıyorsun burada?
There's nothing doing out here today. What do you say we head back?
Bugün burada yapılacak bir şey yok.
Hey, what are you doing out here?
- Dışarıda ne işin var?
You have any idea what Jimmy was doing know all the way out here?
Jimmy'nin burada ne işi vardı biliyor musun?
Like you honestly came here to eat and wait until you figured out what you were doing.
Sanki buraya bir şeyler yemeye geldin ne yapmak istediğine karar verene kadar bekledin gibi.
What are you doing out here?
Burada ne yapıyorsunuz?