When will i see you again translate Turkish
96 parallel translation
When will I see you again?
Seni bir daha ne zaman göreceğim?
When will I see you again?
- Seni tekrar ne zaman göreceğim?
- When will I see you again?
- Seni tekrar ne zaman göreceğim?
- When will I see you again, Veda?
- Seni ne zaman göreceğim Veda?
- When will I see you again?
- Ne zaman görüşebiliriz?
- When will I see you again? - I don't know.
- Tekrar ne zaman görüşeceğiz?
When will I see you again?
- Sizi tekrar ne zaman görebilirim?
- When will I see you again?
Seni bir daha ne zaman göreceğim?
- When will I see you again?
- Seni ne zaman göreceğim?
- But when will I see you again?
- Ama seni ne zaman yeniden göreceğim?
- When will I see you again?
- Ne zaman tekrar görüşeceğiz?
When will I see you again?
Seni tekrar ne zaman göreceğim?
- When will I see you again?
- Seni bir daha ne zaman göreceğim?
Mr. Mack, when will I see you again?
Bay Mack, seni bir daha ne zaman göreceğim?
- When will I see you again?
- Tekrar ne zaman görüşüyoruz?
- When will I see you again?
- Ne zaman buluşacağız?
When will I see you again?
Seni tekrar ne zaman görebileceğim?
- When will I see you again, Michael?
- Seni tekrar ne zaman görebileceğim?
When will I see you again?
Ne zaman görüşürüz?
When will I see you again?
- Sizi bir daha ne zaman görürüm?
Songyang, when will I see you again?
Songyang, Seni tekrar ne zaman görürüm?
When will I see you again?
Tekrar Ne zaman geleceksin?
When will I see you again?
Seni ne zaman görebilirim?
- When will I see you again?
- Seni tekrar ne zaman görebilirim?
When will I see you again?
Seni ne zaman göreceğim?
- When will I see you again?
- Sizi ne zaman görebileceğim?
So when will I see you again?
Ama senin tekrar ne zaman göreceğim?
Hermes? Lee, when will I see you again?
- Lee, seni bir daha ne zaman göreceğim?
Well, when will I see you again?
Sizi tekrar ne zaman göreceğim?
When will I see you again?
Tekrar ne zaman görüşeceğiz?
Um when will I see you again?
Şey seni tekrar ne zaman göreceğim?
When will I see you again?
Bir daha ne zaman görüşürüz?
So, when will I see you again? Hard to say.
- Seni tekrar ne zaman göreceğim?
When will I see you again?
Seni tekrar ne zaman görebilirim?
- When will I see you again?
- Bir daha ne zaman görüşürüz?
And, when will I see you again?
Seni bir daha ne zaman göreceğim?
Then when will I see you again?
Yani, sizi tekrar göreceğim?
- When will I see her again? - And you're proud of it!
- Kesin bir şey diyemem.
Perhaps one day, When i can deal with my seedy lineage, I will see you again.
Belki bir gün hastalıklı soyumu kabul edebilirsem, sizi tekrar görebilirim.
But that changes nothing between us. When I am strong enough, you will see me again.
Gücümü topladığımda, yeniden görüşeceğiz.
I only want to say that I know... That I, When all of you have gone home... never will see you again.
Sadece, evlerinize döndükten sonra sizi bir daha görmeyeceğimi bildiğimi söylemek istiyorum.
Quest as you may but we will meet again when I see fit in a time and place of my choosing.
Ama, ben uygun gördüğümde tekrar görüşeceğiz. Benim seçtiğim yerde ve zamanda.
I'll congratulate him again when i see him. When will you see him? Possibly, this afternoon.
Sizden haberleri olunca da Cumartesi nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı öğrenmek isteyecekler.
When we are separated, I fear I will never see you again.
Ayrıldığımız zaman seni bir daha göremeyeceğimden korkuyorum.
I don't know when, or if, I will ever see you again.
Seni ne zaman göreceğimi ya da bir daha görecek miyim bilmiyorum.
And when the day comes that I see you again, I will beg for your forgiveness.
Seni tekrar göreceğim gün geldiğinde beni bağışlaman için yalvaracağım.
And, um, when you see Will again, can you tell him that I never want to talk to him again?
Will'i tekrar gördüğünde, onunla bir daha konuşmak istemediğimi söyleyebilir misin?
When will I see you both again?
İkinizi tekrar ne zaman göreceğim?
Down the road, when we settle on this, and we will settle on this, I don't expect any of you will ever see another hour of O.T. Again.
Zamanı geldiğinde, bu işi hallettiğimizde ki halledeceğiz hiçbiriniz bir daha mesai yüzü bile görmeyeceksiniz.
I think when I get older, wiser. ... and more independent. I will see you again.
Sanırım biraz daha yaşlanıp, akıllandığımda ve ayaklarımın üzerinde durabildiğimde yeniden görüşebiliriz.
When will I be able to see you again, Ginny?
Seni tekrar ne zaman görebilirim, Ginny?