Where'd you get that from translate Turkish
81 parallel translation
They will never forgive, that you brought church treasures out of the country, and will apply all means, to get from you where they are now.
Kilise hazinelerini yurt dışına çıkardığınız için sizi affetmeyecekler. Nerede olduklarını bulmak için her şeyi deneyeceklerdir.
- Where'd you get that rubbish from?
- Bu saçmalığı da nereden duydun?
- Where'd you get that from?
- Onu nereden buldun? - Şuradan.
Where'd you get that last one from?
Bunları kimden öğrendin?
Where'd you get that? From what?
Nereden çıkardın şimdi bunu?
Where'd you get that from?
Bunu nereden çıkardın?
- Where'd you get that nickel from?
- Nikeli nereden aldın?
Would you ask a musician- - would you ask Miles... where'd you get that note from?
Bir müzisyene... Mesela Miles'a... o notaları nereden bulduğunu sorar mıydınız?
Where'd you get that from? Louis?
Louis bunu sürekli söyler.
Where'd you get that tip? From a magazine?
Nereden aldın bu tavsiyeyi?
" The attempt to find a compromise with the Soviets was where we began to get into serious trouble, because any concessions that you made to the Soviets from the Western side would be an an erosion of the Western position there
" Sovyetlerle uzlaşmaya varma girişimimiz, ciddi sorunlarla karşılaşmaya başladığımız noktaydı. Çünkü Batı tarafından Sovyetlere tanıdığınız her imtiyaz,... Batının oradaki pozisyonunun altını kazmak sayılırdı.
Where'd you get all that stuff? From work.
- Bütün bunları nereden aldın?
Where'd you get that from, Hoobler?
Onu nereden buldun, Hoobler?
Where'd you get that from?
- Harika olduğu! - Ne?
Where'd you get that canister from, this man?
O aleti nerden aldın? Bu adamdan mı aldın?
- Where'd you get that from?
Neye dayanarak söylüyorsun bunu?
Where'd you get that, from "Guide To How To Make Straight Men Gay"?
Nereden bu, "Heteroseksüelleri | Gey Yapma Rehberi" nden mi?
Where'd you get that from?
Nereden buldunuz onu?
- Where'd you get that from?
- Truman'ı nereden çıkardın?
Where'd you get that name from?
İsmini nereden almış?
Where'd you get that from?
- Bunu nereden buldunuz?
Where'd you get that from?
Nereden buldun onu?
And where'd you get that guitar from?
O gitarı nereden buldun?
Where'd you get that from?
Nereden aldın?
Where'd you get that from?
Bunu nereden duydun?
- Where'd you get that from, Murray?
- Nereden buldun onları, Murray?
- Oh, where'd you get that from?
- Nereden buldun bunu?
Where d'you get that from?
Bunu nereden duydun?
Hey, Spider, where'd you get that nickname from?
Hey Örümcek, takma adını nereden buldun?
That's a nice jacket, man, where'd you get that from?
Ceketin güzelmiş, dostum. Nereden aldın?
Flash, where'd you get the pink stone from that ledge?
Dikkat, Raftan aldığın pembe taş nerde?
You'd get your ass kicked if you ordered that where I'm from.
Benim geldiğim yerde bunu isteseydin, sana gününü gösterirlerdi.
Yeah, from this high up you'd think that But where i live there are ways to get rich without a diploma.
Evet, bulunduğun yerden bu şekilde konuşabilirsin fakat geldiğim yerde diploma olmadan da zengin olabilirsin.
Where'd you get that from a video?
Nerden duydun bu lafı, filmde mi?
Where'd you get that photo from?
Bu fotoğrafı nereden buldun?
Where'd you get that from, Doc?
Bunu nereden aldın, doktor?
You must stop, to reverse and get back on track from where you entered. It is important to remember that there were no exclusions or penalty or disqualification.
Unutulmaması gereken en önemli şey... orada dışlanacak ceza verilecek yada diskalifiye edilecek bir durum yok
"What do you think people are for?" Where'd you get that question from?
- Aynen öyle. Sen nereden duydun bu soruyu?
Where d'you get that from?
Bu lafı nereden duydun?
Where'd you get that from?
Bunu nereden buldun?
Where'd you get that from?
Nereden aldın bunu?
Where'd you get that hat from, nursing school?
- Aşkım. O şapkayı nereden aldın?
- Where'd you get that from?
- Nereden buldun onu?
Where'd you get that mouth from?
Sen böyle konuşmayı nereden öğrendin?
Where'd you get all that money from?
Bu kadar parayı nereden buldum?
Where'd you get that from, a five-day course in Hendon?
Akademideki beş günlük kurstan mı?
Where the hell'd you get all that money from?
O parayı nereden buldun sen?
Where'd you get that outfit from, anyway?
O kıyafetleri nereden aldın?
Where'd you get that shiner from?
Bu parlatıcıyı nereden buldun?
So we use a reflective mirror, and then that allows us to overlay the two camera systems - if you imagine from a physical standpoint - where there is no limitation on how close we get the eyes together, and that's really important for 3-D.
Bu yüzden yansıtıcı ayna kullandık, ve bu bize iki kamera görüntüsünü birbirinin üstüne koyabilme imkanı sağladı - Fiziksel bir bakış açısıyla düşünürsen - bu gözleri ne kadar yaklaştırabileceğimizi tahmin edebilirsin, ve bu 3-D için gerçekten önemliydi.
Wow. Where`d you get that from?
Bu da nerden çıktı?