English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Where's my phone

Where's my phone translate Turkish

195 parallel translation
Let's go to a phone booth where l'll unveil a fifth of whisky I have hidden here under my loose-flowing sports shirt.
Bir telefon kulübesine gidelim de viskimi çıkarayım. Onu dökümlü spor gömleğimin altına saklamıştım.
Where's my phone?
Telefonum nerede?
- Where's my phone?
- Telefonum nerede?
Where's my monofilament phone descender?
Benim monofilaman telefon indiricim nerede?
Where is my phone?
..çaIışıyordum. - TeIef0num nerede?
Where's my freakin'phone?
Lanet olası telefonum nerede?
Where's my cell phone?
Cep telefonum nerede?
Where's my phone call?
Telefon hakkım yok mu?
Where's my mobile phone?
Cep telefonum nerede?
Oh, where's my cell phone?
Cep telefonum nerede?
McGee, where is my list of every visitor and phone call Boone's had since he's been in prison?
Boone hapse girdikten sonra ziyaret edip arayanların listesi nerede?
And Got Him To Call Me On My Cell Phone. And Sometimes, He Does This Thing Where He Pretends Like His Belly Button Is A Mouth, And He Puts On
Bir çekimde Tyrese ile tanışmış, beni cebimden arattırdı, bazen göbek deliğini ağızmış gibi yapıp kukla oynatır, adına da Bay Gutley der.
Hey, where's my phone?
- Telefonum nerede?
Oh, crap, where's my phone?
Kahretsin, telefonum nerede?
Where's my phone?
Telefonum nerede? !
- WHERE'S MY PHONE?
- Telefonum nerede?
Where's my fucking phone?
Kahrolası telefonum nerede?
Se-jin, Se-jin, Where's my phone?
Telefonum nerede?
- Where's my cell phone?
- Telefonum nerede?
- Where's my cell phone?
- Cep telefonum nerede?
( cell phone rings ) Where's my phone?
Telefonum nerede?
Where's my phone? !
Telefonum nerede?
Shit, where's my phone?
Siktir telefonum nerede?
Where's my phone then?
Telefonum nerede o zaman?
Where's my phone?
Nereye koymuştum?
Where's my phone?
Telefonun nerede?
Where's my phone?
- Telefonum nerede?
Hey, where's my phone call?
Hey, telefon görüşmem nerede?
What you're saying makes sense, and I'd love to jump on the bandwagon and tell my wife that she's got nothing to worry about, but I just got off the phone with the service station where we dropped the car off.
Söyledikleriniz mantıklı. Söylenenlere katılıp karıma dert edecek bir şey olmadığını söylemek isterdim. Ama az önce araba servisinden aradılar.
Where's my phone?
Telefonum nerde?
Dude, where's my phone?
Ahbap, telefonum nerede?
Where's my cell phone?
Telefonum nerede benim?
Where's my phone?
Senin onu arayacağını söyledim.
Dude, where's... where's my cell phone?
Cep telefonum nerede?
Where is my phone? - It's at your feet.
- Ayaklarının dibinde.
- Oh no, where's my phone?
- Olamaz, telefonum nerede?
Where's my phone?
Telefonum. Telefonum.
I don't know where my brother's going, he didn't answer the phone.
Kardeşim nereye kayboldu bilmiyorum, telefonuna cevap vermiyor.
If you can assist man in trouble without becoming skeptical as to its quality, if you know to be beautiful without being boring, if you can be strong without being impatient experienced without taking age, friendly and smiling even with a wild if you know how to type, note, phone, if you can give birth at lunchtime then better architect, engineer or minister, forever protected from the peaks where it shines, thou shalt secretary my daughter.
Eğer zor durumda bir adamı destekleyip yine de kalitesinden şüphe duymuyorsan eğer can sıkıcı olmadan güzel olabiliyorsan eğer sabırsız olmadan canlı olabiliyorsan yaşlanmadan tecrübeli olabiliyorsan ve bir vahşiye bile gülümseyip kibar davranabiliyorsan eğer daktilo, not tutmayı ve telefon etmeyi biliyorsan eğer yemek aranda çocuğunu doğurabiliyorsan bir mimar, mühendis veya bakandan da iyisi ve parladığı zirvelerden sonsuza denk korunarak sekreter olacaksın kızım.
Where's my phone? !
Aslında Cole'un göğsünde gerçekten garip bir ben var.
'cause I control my whole universe With this thi- - oh, my god, where's my phone?
Çünkü ben tüm evreni kontrol ediyorum bu küçük eller - Aman Tanrım, telefonum nerede?
Oh, God, where's my cell phone?
Telefonum nerede?
Where's my cell phone?
Nerede benim cep telefonum?
Where's my fucking phone?
Nerede bu lanet telefon?
Where the hell's my phone?
Nerede bu cep telefonum ya?
- Where's my phone, bruv?
- Telefonum nerede kardeşim?
- Where the fuck is my boy's phone, huh?
- Benim elemanın telefonu nerede, ha?
- Where's my phone?
- Benim telefon nerede?
- Well, where's my phone?
- Eee, benim telefon nerede?
Where's my camera-phone?
Telefonum nerede?
They call my phone. You let us go, I hand you the phone, and they tell you exactly where Liepa's papers are.
Bırak bizi, telefonu vereyim Liepa'nın dosyalarının nerede olduğunu söylesinler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]