English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Where's the beef

Where's the beef translate Turkish

50 parallel translation
And this is the only place I know where you could open a tin of corned beef and pour it out like a liquid.
Ve sığır konservesinin açılıp sanki sıvıymış gibi dökülebildiğini ilk defa burada görüyordum.
Where's the beef?
Et nerede?
Where's the beef here?
Neler oluyor?
You know, I never thought I'd find a replacement... for my "Where's the Beef?" bumper sticker.
"NEREDE BENİM BİFTEĞİM?" tampon etiketimin..... yerine birşey koyacağımı hiç düşünmemiştim.
"Where's the Beef?"
"NEREDE BENİM BİFTEĞİM?"
Where's the Beef? '
"Köfte nerde?"
'Where's the beef? 'What the hell's that supposed to mean?
"Köfte nerede?" Ne demek bu Allah`ın belası laf?
'Where's the beef? '
"Köfte nerede?"
Where's the beef?
Sorun ne?
Where's the roast beef?
Rozbif nerede?
What I saw was speed out there, but where's the beef, Coach?
Bugün çocuklar sahada çok hızlıydı, ama cüsse meselesi ne olacak koç?
We do no beef here at all, and then it's the method of preparation, where we don't fry.
Burada biftek yapmıyoruz. Kızartma yerine haşlama yapıyoruz.
"Where's the beef?" [Laughing]
"Nerede bu et?"
Where's the beef?
Biftek nerede?
Or the funny things that they can do, like, "Where's the beef?"
Ya da söyledikleri komik şeyler için, aynı buradaki "Etim Nerde" gibi.
Hey, ladies, where's the beef?
Bayanlar, biftek nerede?
The aim is to beef up the parrot population and one day to create the second breeding colony else where in Puerto Rico's few remaining protected forests
Amaç papağan nüfusunu takviye etmek ve bir gün Porto Riko'nun geriye kalan az sayıdaki korunaklı ormanlarında bir yerde ikinci bir üreyen koloni yaratmak.
Hmm. Where's the beef?
Et nerede?
I hear there's a Korean barbeque place where the beef spells out the date of your death.
Kore usulü barbekü yapan bir yer duydum bifteklerin ölüm tarihini heceleyerek söylediği bir yermiş.
Do you know? All were nervous - Where's the beef?
Hepsi, bilirsiniz, gerilirler.
They tried to load the "Where's the beef?" Issued the week before on TV
Biftek nerede? 'Biftek Nerede? 'yi de iptal etmeye çalıştılar.
- Hey, where's the beef...?
Hey, biftek nerede?
Where's the box with the, uh, chicken and the beef
Benim sevdiğim tavuk, biftek, domuz eti,
"Where's the beef?"
"Where's the Beef?".
You haven't done a movie since "Where's the Beef?"
Yapmamalıyım ama çok meteliksizim.
Where's the beef?
Neredesiniz bakalım?
Where's the beef?
- Et nerede?
Like that "Where's the beef?" lady did for whatever the fuck she was selling.
Her ne bok sattığını bilmiyorum ama o et nerede diyen kadın gibi işte.
Maybe she's the "Where's the beef?" lady.
Belki de, "Bunun eti nerede?" tipi bir kadındır.
When I was a kid, I got to meet the "where's the beef" lady.
Çocukken "et nerede" bayanıyla tanışmıştım.
I'm telling you, if he would have asked, "where's the beef?" I would have shown it to him.
"Köfte nerede?" diye sorsaydı ona gösterirdim.
Meanwhile, over the last three days, 32 vegetarian restaurants opened in Moscow alone where one can eat without having to test every slice of beef.
Bu arada son üç gün içinde Moskova'da 30 yeni vejetaryan restorant açıldı. Dim Song zinciri, her parça sığır etini test etmek zorunda kalmadan yemek yenilebilecek restorantlar.
It doesn't define you. Well, tell that to Mr. whipple and the "Where's the beef?" lady and the Tidy Bowl man.
Bunu Bay Whipple'a, "Et nerede?" diyen kadına ve Ty-D-Bol Man'e söyle. *
The question in Durant these days is, "where's the beef?"
Bugünlerde Durant'da gündemdeki soru, "et nerede?"
Where's the beef?
Sığır eti nerede?
There's the factory, the slaughterhouse and the river of clotted beef blood that came out of it where I used to race paper boats.
İşte fabrika, mezbaha ve kağıttan gemiler yarıştırdığım sığır kanı akan nehir.
Okay! Where's the beef?
Honki ponki torino yapalım hadi.
We've just received an alien transmission from the "Where's the beef?" lady.
Az önce "biftegim nerede" isimli uzaylı kadından yeni bir mesaj aldık.
Finding this bull is our "Where's the beef?" Literally.
Bu boğayı bulmak "bifteğimiz nerede?" olacak.
Where's the beef?
Bifteğim nerede kaldı?
Tim swears the "where's the beef" lady is the same woman as the "I've fallen, and I can't get up" lady.
Tim "bifteğim nerede" deki kadınla "düştüm ve kalkamıyorum" daki kadının aynı kişi olduğuna yemin ediyor.
- Where's the roast beef?
Rozbif nerede?
- Where's the beef?
- Biftek nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]