Where did you find this translate Turkish
346 parallel translation
Where did you find this?
Bunu nerede buldun?
Mr. Murphy, where did you find this cassock?
Bay Murphy, bu cüppeyi nerede buldunuz?
Where did you find this loony?
Bu deliyi nereden buldun?
Where did you find this gun?
Çekmecede.
Where did you find this, Inspector?
Bunu nerede buldunuz, Müfettiş?
Where did you find this?
Bunu nereden buldunuz?
Where did you find this?
Nerede buldunuz onları?
Where did you find this?
Nereden buldun bunu?
Where did you find this?
Nerede buldun bunu?
- Where did you find this?
- Bunu nerede buldunuz?
Where did you find this cloth?
Bunu nereden buldun?
Where did you find this sweet thing?
Bu tatlı şeyi nereden buldun?
Where did you find this ringer?
- Onu nereden buldun?
Where did you find this book?
Bu kitabı nereden buldun?
Hey, Freddy, where did you find this place?
Hey, Freddy, burayı nereden buldun?
Where did you find this?
Bunu nerede buldunuz?
Where did you find this?
Nereden buldunuz bunu?
Ah, where did you find this one?
Nereden buldun bunu?
Where did you find this?
- Bunu nereden buldun?
Father, where did you find this?
- Peder bunu nereden buldunuz?
Where did you find this clown?
- Nereden buldun bu palyaçoyu?
Where did you find this?
Bunu nereden buldun?
Where did you find this guy?
Adamı nereden buldun?
Where did you find this fucking parasite?
Nerden buldun bu kahrolası paraziti?
Where did you find this guy?
Bu herifi nereden buldun?
Where did you find this?
Onu nerden buldunuz?
Where did you find this guy?
Nerden buldun bu adamı?
Where did you find this?
Nerede buldun?
Where did you find this kid?
Bunu nerede buldun?
Hey, where did you find this?
Aa, bunu nerden buldunuz?
Where did you find this?
- Nereden buldun bunu?
Where did you find this?
- Bunu nerede buldunuz?
Where did you find this color?
Bu rengi nereden buldun?
- Where did you find this?
Bunu nereden buldunuz? Bizim bi çöp bidonumuz var.
Where did you find this man?
Onu nereden buldun?
Where did you find this?
- Bunu nereden buldunuz?
Where did you find this beauty?
Bu güzeli nereden buldun?
Where did you find this girl?
Bu kızı nereden buldun?
Where did you find this guy?
Nereden buldunuz adamı?
- Oh. Where did you find this?
- Bunu nerede buldun?
- Where did you find this guy?
- Nereden buldun bu herifi?
This is a honey. - Where did you find it?
Nerden buldun bunu?
Perhaps you can help me to find his murderer. Where did he give you this?
Belki onun katilini bulmamda bana yardım edebilirsin.
And where on the face of this tired old earth did you find a thing like him?
Bu yaşlı dünyada onun gibi bir varlığı nasıl buldunuz?
And where did this charitable gentlemen... with a first-class ticket for the seaside resort... find you?
Peki sahil yerleşkesine birinci mevki bileti olan bu hayırsever beyefendi sizi nerede bulmuş?
Where did you find all this stuff?
Ben- - - Bunları nereden buldun?
How did you know where to find all this?
Bütün bunları nerede bulabileceğini nasıl biliyordun?
WHERE ON EARTH DID YOU FIND AN ORCHID AT THIS TIME OF YEAR?
Yılın bu zamanında dünyanın neresinden buldunuz bir orkide'yi?
How did this happen? Where'd you find him?
Onu nerede buldun?
Tell us, where did I find you this afternoon?
Bu öğlen seni nerde bulduğumu söyle!
Where did you find the money for this?
Bunun için parayı nereden buldun?