Whether you want to or not translate Turkish
296 parallel translation
Well, Jimmy, you're gonna get shaved whether you want to or not.
Peki, Jimmy, iste ya da isteme tıraş olacaksın.
I have the floor - whether you want to or not, you know?
İster sev ister sevme, sahne benim, anlıyor musun?
You must go whether you want to or not
Burda kalmanız hiç doğru olmaz
Whether you want to or not, you'll do what I say!
İstesen de istemesen de, dediğimi yapacaksın!
Well, you are causing trouble, whether you want to or not.
İstesen de, istemesen de çıkarıyorsun.
You find yourself doing it whether you want to or not.
İstesek de istemesek de bir bakıyoruz ki yapıyoruz.
Then you automatically have to sort of love the guy... whether you want to or not. Buddy Bretherton.
Ardından gerçekten sevebileceğim kişi olarak ister hoşuna gitsin ister gitmesin Buddy Bretherton'u seçtim.
You're coming with me whether you want to or not!
Benimle geliyorsun istesen de, istemesen de!
You will obey me, whether you want to or not.
İstesen de istemesen de lafımı dinleyeceksin.
You're going to help us, Mr. Anderson whether you want to or not.
Bize yardım edeceksiniz, Bay Anderson! ... isteseniz de istemeseniz de.
To be watching a scary movie in your head, whether you want to or not.
İstemesen de kafanın içerisinde korku filmleri seyretmenin ne demek olduğunu biliyorum.
You are going to Chilton whether you want to or not.
İstesen de istemesen de Chilton'a gidiyorsun.
Whether you want to or not.s
İstesenizde, istemesenizde.
It's not that you were hesitating whether or not you want a drink. You hesitated because you wondered if it's okay for you to be drinking, right?
Hayaletler gitti mi gitmedi mi diye kontrol ediyormuş gibi hissetmiyor musun?
You want to hang me for a murder I never committed? As long as they hang you, I don't care whether you committed it or not.
Seni astıkları sürece işleyip işlememen umurumda değil.
And then I want you to tell me whether or not you still think I'm washed-up.
Sonra da bitip bitmediğimi söyleyeceksiniz.
Well, you're gonna hear it whether you want to or not, Lieutenant.
Duyacaksınız, istesenizde istemesenizde teğmen.
- I don't care whether you want to get paid or not.
- İsteyip istememen umurumda değil.
If you want to know I was thinking whether it's been successful or not.
Bilmek istiyorsan eğer hayatında başarılı olup, olmadığını düşünüyordum.
We ask thee humbly to receive them. Whether you want them or not.
İstesen de, istemesen de onları da kabul etmeni diliyoruz.
You're going to get it, whether you want it or not.
İstesen de istemesen de sorun seni bulacaktır.
They ask you for dates and sometimes you go, but you mostly don't because all they're trying to do is get in your pants, whether you want them to or not.
Randevu koparmaya çalışırlar, bazen evet dersin, genelde hayır. Çünkü akılları fikirleri, sen iste veya isteme, donunu indirmektedir.
And you want to know where they are, and whether I'm working alone or not.
Onların yerini ve yalnız çalışıp çalışmadığımı bilmek istiyorsun.
Whether you want to face it or not, that man... if you can give him that... has killed innocent people.
Kabul et ya da etme, bu adam.... eğer bunu ona verebilirsen... masum insanları öldürdü.
And I don't want to bother you with a lot of meteorological mumbo-jumbo, but the fact is, you see, whether we like it or not, fog, it moves.
Size bir sürü meteorolojik saçmalık anlatmak istemiyorum ama gerçek şu ki, hoşlansak da hoşlanmasak da, sorun sis - hareket ediyor.
Whenever the contract is for Schuckert and company, whether it's full or partial participation, concerning a project, I want you to make a note of it and mark it with a piece of paper.
Nerede Schuckert ve şirket adına sözleşme varsa, tümden katılım mı yoksa kısmi mi, not almanızı, ve bir parça kağıtla işaretlemenizi istiyorum.
To getting the endorsement of a committee in Russia you call the International for your group of 14 intellectual friends in the basement who are supposed to tell the workers of this country what they want, whether they want it or not?
Bu ülkenin işçilerinin ne istediğine kafalarına göre karar verecek 14 entelektüel arkadaşınla birlikte Rusya'da Enternasyonel adında bir komiteden onay almaya mı?
Now, your body doesn't want it so it starts to kick it out whether you want to hold it or not, so you begin to ( sputtering )
Baksana. Vücudun, sen istesen de istemesen de, bunu dışarı atmak istiyor.
But sometimes it comes back to you whether you want it or not.
Ama bazen isteseniz de istemeseniz de size döner.
I'm gonna try to do something right for once. I mean it. I just want you to wish me luck, whether you believe me or not.
İnansan da inanmasan da bana şans dile.
I want you to tell me by your analysis exactly what they contain, and whether or not they contain poison.
Analiz edip ne içerdiklerini ve zehir içerip içermediklerini söylemeni istiyorum.
On whether you want to conduct business here or not.
- Neye göre? Burada iş yapmayı isteyip istemediğinize göre.
It's not a question of you giving it. Only whether or not I want to take it.
Önemli olan senin verip vermemen değil, benim almayı isteyip istememem.
Casual thoughts are easy to block, but strong emotions slip through... whether you want them to or not.
Basit düşünceleri engellemek kolaydır ama güçlü duygular isteseniz de, istemeseniz de aradan kaçıyorlar.
You want me to support you whether I share your opinion or not.
Yani Bayan Crane gelmiyor mu?
Whether i'm making films abroad or not i feel like a stranger i'm never happy abroad i always want to go home you particularly dislike america why?
Yurtdışında film çeksem de çekmesem de kendimi yabancı gibi hissediyorum. Dışarıda asla mutlu değilim. Daima eve dönmek istiyorum.
Whether or not you want to admit it you pulled me into this case, and now you're stuck with me.
İster kabul et ister etme,... beni de olayın içine çektin, şimdi de bana katlanmak zorundasın.
We have not time to talk in details From now on, whether I have a wife or you have any boyfriend the concern us too Since I want to court you, you know?
zamanımız yok ayrıntıları konuşmak için şimdi de, olur olmaz bir eşim veya erkek arkadaşınım sende ilgili olmalsın bize önce sana kur yapmak istiyorum, biliyormusun?
So I want to go tomorrow whether you go or not.
Yani yarın gitmek istiyorum, Sen olsan da olmasan da...
I have already seen that and you are very good. I want to see whether you are Maya or not.
Sadece Maya olup olamadığını görmek istiyorum.
It's up to you whether you want to follow me or not.
Bizimle gelip gelmemekte serbestsin.
Leonardo, whether you want to admit it or not, they do need you back home.
Leonardo, onların evine dönmene ihtiyaç duydukarını kabul etmek istemiyorsun.
Whether or not you want to be involved with the school... we want to be involved with you.
Çok zor olabileceğini biliyoruz, ve sana destek olmak isteriz.
The one who speaks... and he will, at great length, whether you want him to or not... will make mention of himself as a prophet.
Birisi konuşabilen... istesende istemesende kendinden peygamber gibi bahseden birisi olacak.
I guess sometimes the past just catches up with you whether you want it to or not.
Bazen geçmişinizle aniden yüzleşiverirsiniz isteseniz de, istemeseniz de.
Now, you know, it's up to you whether or not... you want to just do the bare minimum or...
Şimdi, biliyorsun, tabi yine de sen bilirsin... minimum sayıda mı kalmaya devam etmek istersin... yoksa, örneğin bugün 37 adet rozet takmış olan...
Now this is a wonderful opportunity, so I want you to talk to your parents about whether or not you would like to try this.
Bu sizin için harika bir fırsat. Bu yüzden ailelerinizle konuşup bunu denemek isteyip istemediğinize karar vereceksiniz.
Um, I'm gonna talk to you about whether or not... you want to get married to me.
Benimle evlenmek isteyip, istemediğin konusunda.
Listen to me. Tonight will happen whether you want it to or not.
Beni dinle, bu gece istesen de istemesen de olacak.
- Whether you want to face it or not, we weren't born.
- İster yüzleş ya da yüzleşme, biz doğmadık.
When anybody tries to talk to you, any man whether it's Mr. Jackson or not especially if it's a big, tall man I want you to tell me, all right?
Seninle herhangi birisi, herhangi bir adam seninle konuşmaya kalkarsa bu Bay Jackson olsun ya da olmasın özellikle büyük, uzun biriyse bana anlatmanı istiyorum, tamam mı?