English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Whipper

Whipper translate Turkish

133 parallel translation
- It's the whipper's fault. - What do you mean?
- Kırbaççının yüzünden işte.
Our whipper would make him cry.
- Nasıl yani? Bizim kırbaççımız olsa ağlatırdı onu.
You mean you have a better whipper in Marsellles than we have in Paris? Yes.
Sen, Marsilya'da daha iyi kırbaççılarımız mı var diyorsun?
Did I ever tell you about the time I was out foxhunting with a 13-year-old girl, the whipper-in, and she broke her neck?
Sana çıktığımız tilki avını anlatmış mıydım? Yanımızda 13 yaşında bir kız vardı. Denetçi.
I think it's very honorable of the pope to throw the women out of the choirs that's been there for years, slaving away, and put little whipper-snappers of boys over their heads.
Papa'nın, yıllarını bir köle gibi koroya veren kadınları kovması ve yerlerini yumurcaklara vermesi bence övülesi bir davranış değildi.
- Don't you tell me what to do, you young whipper snapper!
- Sakın bana ne yapmam gerektiğini söyleme seni ukala pislik!
Whipper likes to say "ring" to torture me. Don't you?
Whipper bana işkence yapmak için elmas yüzükten söz etmekten hoşlanıyor, öyle değil mi
What's up with you and Whipper? She's my girlfriend.
Sen ve Whipper arasında ne var, Richard?
Whipper here as your date?
Yani, Whipper, senin çıktığın kişi olarak mı burada?
Would Richard ever use Whipper to land a client?
Sence Richard, Whipper'i iş bağlamak için kullanmış mıdır?
I saw you kiss Whipper.
Bilemiyorum, ahlâk prensiplerine bağlı bir yer mi?
Last night, this guy tongue-waggled Gipper.
Bu adam dün gece Gipper'la dil tokuşturuyordu. Whipper! - Her neyse.
- Whipper. - Does he go around kissing everybody?
Ne yani, bu adam ortada dolanıp önüne geleni öpüyor mu?
He was angry at Richard for bringing me there as window-dressing. He bumped into Whipper. She looked nice and was flirting...
Beni oraya bir dekor olarak götürdüğü için Richard'a kızmış ve sonra Whipper'la karşılaşmış o da hoş görünüyormuş ve ona kur yapmış.
- Anything else?
Whipper ile öpüştü.
One person who does need to hear a few things is Whipper.
Birkaç şey duyması gereken biri varsa, o da Whipper. Onu nerede bulabileceğimi biliyor musun?
It shouldn't be legal to be a judge with a name like Whipper.
Bir yargıcın'Whipper'gibi bir isim kullanması bile yasak olmalıydı.
She can't find Richard.
Ally, Whipper Cone geldi.
WHIPPER :
Whip burada, yanımda.
WHIPPER : We need to talk alone.
Eğer beni onu affetme konusunda ikna ederse ikiniz de benimle konuşup buna engel olun.
Whipper's neck is tight now, but it has potential.
Ve Whipper, boynu yeterince gergin, ama ondaki potansiyeli görebilirsin.
Why do you care if Whipper and Richard get together?
Anlamadım. - Whipper ve Richard konusuyla. Birleşip birleşmemeleri seni neden ilgilendiriyor?
Staring at Whipper was how we met.
Yani Whipper bana, "ne bakıyorsun?" demeseydi, onunla asla tanışmazdık.
Whipper?
VVhipper?
- Whipper? To let her know why you butt in between her and Richard and that you didn't act with malice!
- Richard'la ilişkilerine neden burnunu soktuğunu ve kötü niyetli olmadığını bilmesini istedim.
Whipper.
Demek Whipper!
- Whipper said any suspension...
- Whipper'ın dediği gibi, en ufak... Geri geliyorlar.
- Whipper likes John's legal mind and your sense of romance.
Çünkü bu davayı Whipper'ın karşısına çıkartacağız ve kendisi John'un hukuki zihniyetiyle senin sezgilerine büyük saygı duyuyor.
I have a problem championing the rights of a threesome.
Felsefi olarak bir üçlünün anayasal haklarını savunmakta zorlanıyorum. Yapma. Dava Whipper'ın karar defterine alındı.
The case landed on Whipper's docket because I asked her to take it.
Kim bilir, bunu niye yaptı. Muhtemelen ben ondan rica ettiğim içindir. Kabul edeceğini kim bilebilirdi ki?
Your presence will take the curse off that with Whipper.
Senin varlığın bizi Whipper'ın lanetinden korur, Ayrıca pantolonumu giymeyi unutmuşum.
This will be the third year you sing an "Ode to Whipper."
Ve bu, Whipper'a bir çeşit gazel okuduğun üçüncü yıl olacak. O yüzük istiyor Richard, potpuri değil.
You and Whipper barely survived the last two Christmases.
Richard, sen ve Whipper geçtiğimiz iki Noel'i zar zor atlattınız.
She needs a nudge from a romantic idealist.
Whipper bile senin tarafındaydı. Kesinlikle ve idealist bir romantikten dirsek istiyor.
Is it more fun bringing everyone down when their spirits are higher?
Whipper, neden her yıl tatil zamanı böyle bir korkuya kapılıyorsun? Bu bir meydan okuma mı? İnsanların ruhları yükseklerdeyken onları indirmek eğlenceli mi oluyor?
- You think Whipper will rule today?
Sence Whipper bugün bir karar verecek mi?
Are Richard Fish and Whipper, are they serious?
Richard Fish ve Whipper ciddiler mi?
- Oh.
- Seni Whipper'la öpüşürken gördüm.
He had a reason to kiss her.
Whipper'ı öpmek için iyi bir nedeni vardı.
Do you have another name?
Whipper bana biraz gayri resmi gibi geliyor.
Whipper seems too informal.
Gidip onu bulmalıyım.
Whipper's here.
- Evet.
- Judge Cone.
Whipper'a mı?
The Whipper.
Başka şansım yoktu.
Forgive me. You're an able judge.
- Bağışla beni, Whipper.
- Whipper's on the fence, even.
Neden? İyi iş çıkarıyordun.
Don't look around.
Whipper, mutlu olmak istiyor musun?
Look Whipper do you want me to marry you?
- Dinle, Whipper... Seninle evlenmemi mi istiyorsun? Seninle evlenirim.
- Whipper?
- Whipper mı?
WHIPPER : No.
Hayır.
- Where's Whipper?
Whipper nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]