Whizzer - translate Turkish | English-Turkish

That's when old Whizzer White and three other fellas got it.

Whizzer ancak o zaman zapt edebildi.

You knowed old Whizzer, didn't you?

- Doğru, ihtiyar Whizzer'ı sen de tanırdın.

You see, he's a simply whizzer dancer... and has the foulest contempt for any ordinary two-footed person like little me.

Harika dans eder ve benim gibi en beterinden iki ayaklı minicik birine kalmış durumda.

- Whizzer I'm no different, I'm just armed.

- Hayatım farklı değilim, sadece silahlıyım.

my name is whizzer deaver.

Adım Whizzer Deaver.

hi, whizzer.

- Merhaba Whizzer.

gee, whizzer, you got a great sense of humor.

Whizzer, harika bir espri anlayışın var.

"whizzer deaver and the whizztones".

"Whizzer Deaver ve Vokalleri."

i wish i could hear you play sometime, whizzer.

Birara seni dinleyebilmeyi isterim, Whizzer.

oh, mom, whizzer called.

Anne, Whizzer aradı.

mom, what if i had you and whizzer over for dinner?

Anne, sen ve Whizzer için bir akşam yemek versem nasıl olurdu?

i thought it would make you feel better about whizzer.

Bunun, Whizzer hakkında daha iyi hissetmeni sağlayacağını düşündüm.

look, i've had it with whizzer!

Bak, bu Whizzer'la benim aramda.

mom went out with whizzer.

Annem Whizzer'la çıkıyor.

Uh, Whizzer?

Whizzer?

They're in the lift, the lorry in the bon whizzer, and the Malonga Gilderchuck.

Asansörde, kamyonda motorda ve Malonga Gilderchuck'ın içindeler.

We'll have a whizzer time at this college, Eff!

Vay canına! Bu okul epey hareketli geçecek, Eff!

Whizzer.

Vızıltıcı

- Oh, whizzer poo!

- Oh, Vızltıcı poo

- The Whizzer?

Yes, and I'll go on singing it, Whizzer.

Evet ve devam edeceğim Whizzer.

My dad hit it lucky in Vegas and bought my brother a car and bought me a Whizzer.

Babam Vegasta şansı bulmuştu. ve kardeşime bir araba bana da bir Whizzer almıştı.

Whizzer's the boss, he, uh, he runs the place.

- Whizzer kim? - Whizzers patron, o, ah, o yerde çalışır.

Which one of you is Whizzer? Help you?

- Senin hangisi whizzer nedir?

Whizzer saw.

- Keseri getir.

- Herrmann, get the whizzer ready.

- Herrmann, testereyi hazırla.

- It must've been a whizzer.

Büyücü falandır.

Go on then lady, give it to him, son

Hadi, Whizzer, şimdi dayağı hak etmiştir.

Well, he will if Whizzer asks him.

- Evet, o whizzer ona sorar eğer.

You go see him, go see Whizzer.

Eğer Whizzer görmek gidin, onu görmeye gidin.

Whizzer translate Turkish