Who knows translate Turkish
16,706 parallel translation
I needed reassurance from someone who knows me.
Beni tanıyan birinin fikrine ihtiyacım vardı.
You need someone who knows all the shortcuts.
bunları açabilecek birine ihtiyacın var.
Who knows what the FBI might have done to create cause?
FBI'ın bilerek buna neden olmadığını nerden bilelim?
And now she's rushing in here, doing who knows what to our servers.
Alel acele buraya geliyor, ve Allah bilir sunuculara ne yapıyor.
Oh, you think you're the only one who knows how to run countermeasures.
Önlem almayı bir tek sen mi biliyorsun sandın.
Well, like, with an earthquake or a storm or something, you know how to prepare, but how do you prepare for who knows how many freaks throwing cars or tanks at you, or flying through buildings, or who knows what else?
Şey, yani, bir depreme ya da kasırgaya, nasıl hazırlanılır bilirsin, ama bilmem kaç tane ucubenin sana araba ya da tank fırlatmasına, veya etrafında uçan binalara nasıl hazırlanabilirsin?
Who knows?
Kim bilir?
You're not the only one who knows how to cast a glamour.
Büyü yapmayı bilen tek sen değilsin.
Who knows?
- Kim bilir?
Who knows how to read an hourglass?
Kim kum saatini okumayı biliyor ki?
She must know someone who knows you from the neighborhood or strip club where you met her.
Mahalleden veya tanıştığınız striptiz kulübünden seni bilen birilerini tanıyordur mutlaka.
I'm curious, Shadowhunter, who knows so much about Portals, did you never wonder why this Portal shard doesn't behave the way normal Portals do?
Merak ettim, Geçit'lerle ilgili bu kadar çok şey bilen biri olarak bu Geçit parçasının neden normal Geçit'lerin açıldığı yere açılmadığını merak etmedin mi Gölge Avcısı?
I couldn't possibly know how you feel other than that you feel deeply, and you are your own person, and you're the only one who knows how to deal with your stuff, and it was wrong of me to presume.
Çok yoğun bir şekilde hissettiğin dışında nasıl hissettiğini bilemem ve senin kendi kişiliğin var ve kendi sorunlarınla nasıl yüzleşilir anca sen bilirsin. Ve ısrar etmem bir hataydı.
There is not a man in these parts who knows the workings better than Captain Henshawe.
Bu bölgede bu işleri Kaptan Henshawe'dan daha iyi bilen bir adam yoktur.
And who knows how many weapons.
Kim bilir yanında ne kadar silah da var.
Yuri texted the picture to his cousin Andrea who knows things, and she says, "My friend's girlfriend's cousin shares a cell with that girl in Kresty Prison."
Yuri, fotoğrafı kulağı delik kuzeni Andrea'ya gönderdi ve o da "Bir arkadaşımın sevgilisinin kuzeni bu kızla birlikte Kresty Hapishanesinde kalıyor." demiş.
Oh, and I never did run DNA tests, but if you do, I mean, who knows what you might turn up.
Hiç DNA testi yaptırmadım ama siz yaptırırsanız kim bilir kim çıkar.
I know someone who knows things.
Kulağı delik birini tanıyorum.
Every team needs person who knows things, and that person is me.
Her ekibe bir şeyler bilen biri lazımdır ve o kişi de benim.
Who knows, a 100 years ago, maybe the state would have put'em to death.
Kim bilir, belki 100 yıl önce olsa devlet tarafından idam edilirlerdi.
Standing before you is a man of noble intention, a man who knows what his purpose is...
Bu adam karşınızda asil bir amaç ile duruyor.
Who knows what STD I'm catching from Oleg's butler costume?
Oleg'in uşak takımından hangi hastalıkları kapacağım kim bilir?
Said his name was Andy, but who knows?
Adının Andy olduğunu söyledi ama doğru mu kim bilir?
Who knows what kinda...
Kim bilir buraya...
Who knows what secrets these rituals will reveal... where they will take us?
O ayinlerdeki sırların bize nereye gideceğimizi söyleyeceğini kim bilirdi ki?
Who knows what we'll find down there.
Ne bulacağımızı kim bilir.
Venganza's the only one who knows where they are.
Venganza kemiklerin nerede olduğunu bilen tek kişi.
And if you don't cross before your uncle finds you, who knows what he'll do?
Hem amcan seni bulmadan önce gitmezsen sana kim bilir neler yapar?
And it starts with us getting into a room, making a list of every goddamn person who knows the truth.
Ve başlangıç olarak bir odaya geçip, gerçeği bilen herkesin... bir listesini yapacağız.
Why would someone who knows you're guilty call you a "potential" fraud?
Bir saniye. Senin suçlu olduğunu bilen biri neden sana'potansiyel suçlu'desin?
But today, who knows?
Ancak bu günlerde, kim bilir?
You start looking for one thing, who knows what else you're gonna find?
Bir şey aramaya başlarsın kim bilir başka neler bulursun.
The only person who knows where Jane really was that night is Jane.
Jane'in o gece tam olarak nerede olduğunu sadece Jane biliyor.
Who knows, maybe we end up being three people...
Kim bilir? Belki sonradan üç kişi oluruz.
Who knows about this?
Bunu kim biliyor?
She said that Taylor is the only one who knows.
Bunu bilen tek kişinin Taylor olduğunu söyledi.
Sleep on it. Who knows?
Sabah olmadan, bilemeyiz.
I mean, if you could do that, who knows, right?
Demek istediğim, bunu yaparsan... kim bilir, değil mi?
- Who else knows? - About Ty?
- Başka kim biliyor?
He knows the value of these books is obviously gonna be different for a Grimm than it'd be for someone who thinks they're just, you know, fairy tales.
Bu kitapların değerinin bir Grimm ( gazapçı ) için diğer herkesten - anladın işte bunları peri masalı sananlardan - farklı olacağını gayet iyi biliyordu.
And God knows it droppeth sometimes on those who least deserve it.
"Tanrı bilir ki bazen düşer en az hak edene."
Now, I am serious, sit your ass down and let me introduce you to some hot little housewives from who the hell knows where.
Ve seni bazı sıcak ev kadınlarıyla tanıştırayım. Hangi cehennemdedirler muhtemelen.
And I'm pretty sure I heard her mention that she knows someone who has Taylor's unreleased single, "Dark Blue Tennessee."
Taylor'ın yayınlanmamış "Lacivert Tennessee" isimli "single" ına sahip birini tanıdığını söylediğini duymuştum.
No one knows where she came from or who left her there.
Kimse nereden geldiğini onu kimin bıraktığını bilmiyor.
- I did not. - But the thing is, nobody knows who actually invented them.
- Ama asıl mesela kimse kimin icat ettiğini bilmiyor.
Well, who else knows it's here?
- Bunun burada olduğunu başka kim biliyor?
- Who knows?
- Kim bilir?
He knows someone who does- - Howard Jasnoch.
Kimin bileceğini biliyor... Howard Jasnoch.
If I were you, Harold, I'd concern myself with finding Janet Macnamara, who apparently knows all about our little arrangement here.
Eğer buradaysam Harold, kendi adıma... Janet Macnamara'yı bulmak konusunda duyduğum endişe yüzündendir. Görünüşe göre buradaki küçük ayarlamalarımızdan da haberi var.
Because I let a fugitive, a killer, a sociopath, into my life, now I'm being hunted by God knows who's chasing me.
Terk edilmiş bir depoya mı? Hayatıma firari, katil ve sosyopat birinin girmesine izin verdim.
Well, who else knows about this?
Başka kim biliyor?
who knows where 18
who knows why 23
who knows what else 17
knows 86
knows what 35
who knew 242
who killed him 88
who killed her 40
who knows why 23
who knows what else 17
knows 86
knows what 35
who knew 242
who killed him 88
who killed her 40