English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Why don't you answer

Why don't you answer translate Turkish

415 parallel translation
Then, you don't have the right to ask me "why." And I don't have an obligation to give you an answer, right?
- O halde "niye" diye sorma hakkın ve sana cevap verme zorunluluğum yok değil mi?
Why don't you answer?
Neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer the phone, please?
Niye telefona cevap vermiyorsun?
- Why don't you answer?
- Neden cevap vermiyorsun?
well, why don't you answer me, Groggíns?
Neden bana cevap vermiyorsun, Groggins?
Well, why don't you answer it.
Açsana öyleyse.
- Jimmy, why don't you answer the man?
- Jimmy, neden adamı cevaplamıyorsun?
Julie, why don't you answer?
Julie, niçin cevap vermiyorsun?
Why don't you answer?
Niçin cevap vermiyorsun?
Why don't you answer me?
Neden cevap vermiyorsun bana?
Thorndike, why don't you answer me?
Thorndike, neden cevap vermiyorsun bana?
Uncle, dear, why don't you answer me?
Neden cevap vermiyorsun Dayı?
Why don't you answer it?
Neden ona cevap vermiyorsun?
Then why don't you answer?
Peki neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer the blasted thing?
Neden şu lânet şeye cevap vermiyorsun?
Well, why don't you answer it?
Niye telefona cevap vermiyorsun?
I don't think I want to answer any more questions unless you tell me why you're asking them.
Bunları neden sorduğunuzu söylemedikçe daha fazla soruya cevap vermek isteyeceğimi sanmıyorum.
- Why don't you answer them.
- Peki sen neden cevaplamıyorsun?
Why don't you give the good doctor a chance to answer them questions?
Doktora sorularımıza cevap vermek için bir fırsat verin.
- Why don't you answer- -?
- Çevap versene.
Moritou, why don't you answer?
Moritou, neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer?
Niye cevap vermiyorsun?
Hisako, why don't you answer the principal?
Hisako, Müdür Bey'e niye cevap vermiyorsun?
Why don't you answer me, Clint?
Bana neden cevap vermiyorsun Clint?
Why don't you answer me?
Niçin cevap vermiyorsun?
Why don't you answer?
Cevap ver, hergele!
Why don't you answer?
Soruma cevap ver!
Why don't you answer him?
Neden ona cevap vermiyorsunuz?
Why don't you answer?
Neden yanıt vermiyorsun?
Why don't you answer me when I ask you a question?
Soruma niye cevap vermiyorsun?
- I hope so. - Why don't you answer it? - You answer it.
Hayatım, bazen insanlar hakkında yanlış hükümler verebiliyorsun.
Karel, why don't you answer?
Karel, neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer to me?
Neden cevap vermiyorsun?
- Why don't you answer me?
- Neden cevap vermiyorsun?
No, don't answer me, I'll tell you why I can't.
Hayır, cevap vermeyin, ben söyleyeyim.
Why don't you answer me?
Söylesene!
Why don't you answer a question?
Sen niye yanıtlamıyorsun?
Jim, why don't you answer?
Jim, neden cevap vermiyorsun?
Lisa, why don't you answer me?
Lisa, neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer me?
Neden cevap vermiyorsun?
Well, why don't you answer me, you damned, yellow-livered trash?
Niye cevap vermiyorsunuz, sizi lanet olası pislik torbaları?
I said, "Why don't you answer the door?"
"Neden kapιya bakmιyorsun?" dedim.
Why don't you answer me, asshole!
Neden cevap vermiyorsun, it herif?
Why don't you answer the phone?
Neden telefonu cevaplamıyorsun?
Pelham One Two Three, why don't you answer?
Pelham 1-2-3, neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer? !
Neden cevap vermiyorsun?
Why don't you answer me?
Neden bana cevap vermiyosun?
Why don't you answer?
Neden cevap vermiyorsunuz?
Why don't you answer the box?
Neden kutuyu cevap vermiyorsun?
Why don't you answer?
Siz cevap verebilir misiniz?
Mr. Jamil, why don't you answer me?
Mösyö Hamil, neden soruma cevap vermiyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]