Why don't you do it translate Turkish
834 parallel translation
Why don't you do it now?
Neden şimdi yapmıyorsun?
Why don't you go and do it now?
Niçin bu işi gidip şimdi yapmıyorsun?
But if you didn't do it, why don't you save yourself? Get away.
Yapmadıysanız neden kaçıp kurtulmuyorsunuz.
Why don't you do it.
Yapsana öyleyse.
- I know I have. Well, why don't you go ahead and do it?
O zaman neden gidip yapmıyorsun?
Why don't you do it next month?
Neden gelecek ay yapmıyorsun?
Then why don't you do something about it?
O halde niçin bu konuda bir ţey yapmýyorsun?
I don't like it any more than you do, but I... said I'd do it because I don't see why your grandfather should be kicked around just because we're a couple of...
Evet, New York'a gönülden bağlı olduğumu fark etmem için Manhattan'dan ayrılmam yeterliymiş sanırım.
- Why don't you do it?
- Niye bu konuda çalışmıyorsun?
Tell about that, George. I don't know why you don't do it yourself, you know it all -
Niye kendin anlatmıyorsun bilmiyorum.
- When you're told to do something why don't you do it?
- Sana bir iş verdiğimde neden yapmıyorsun?
If you know it, why don't you do it during the performance?
Biliyorsan niye temsilde böyle yapmadın?
Why don't you cut off your arms and legs and do a good job of it?
Neden kollarını ve bacaklarını kesip bir işe yaramalarını sağlamıyorsun?
- Why don't you do it then?
- Neden onu icra etmiyorsun o halde?
But why don't you do it like this?
Fakat niçin böyle olmuyor?
You're so clever, why don't you do it?
Madem bu kadar zekisin, neden yapmıyorsun?
Why don't you do it yourself?
Bunu kendiniz yapsanıza.
Why don't you let me do it for you?
- Evet. Niçin senin için yapmama izin vermiyorsun?
Why don't you do something about it?
Neden bir şey yapmıyorsun?
Why don't you get yourself in here! Do you want it in the newspapers?
Nedir yani, gazetelere ilan mı verseydim?
Hey, Jesse! Why don't you get a pan and do it right?
Hey Jesse, neden şu işi doğru dürüst yapmıyorsun.
I don't know why it is that every wife thinks... What are you trying to do, kill me? Finish the telling.
Neden bilmiyorum ama her eş beni öldürmeye mi çalışıyorsun?
If you're sweet on them, why don't you do something about it?
Çok beğendiyseniz, niye bir şey yapmıyor sunuz?
Well, if you don't like it, why do you stick around?
Madem sevmiyorsun, neden hâlâ buradasın?
- Why don't I do it for you?
- Ben senin için yapayım.
- Don't ever hit me like that, Artie. - Why not? What are you gonna do about it?
- Bir daha bana böyle vurma.
Why, you don't know what a relief it is to find a girl who thinks the way I do.
Neden ki? Bir kızın benim yolumdan gitmesi beni çok rahatlattı.
Tell them you did it, but you don't know why you did it, and you'll never do it again.
Onlara yaptığını söyle, fakat niçin yaptığını bilmiyorsun, ve bir daha asla yapmayacaksın.
Why don't you do it that way now?
Şimdi neden o şekilde yapmıyorsunuz?
Why don't you do it that way now, huh?
Şimdi onu neden o şekilde yapmıyorsunuz, ha?
I don't see why he didn't even know my late husband, I ensure you inspector he has got nothing to do with it.
Müfettiş bey sizi temin ederim o, benim eski eşimi tanımazdı bile. Onun bu işle hiçbir ilgisi yok.
Don't you see why I had to do it?
Bunu neden yaptığımı anlamıyor musun?
Please, don't take it badly, but why should I do you a favor?
Lütfen yanlış anlamayın, ama neden size iyilik yapayım ki?
So why don't you do it?
O halde yapsanıza.
Why don't you do it?
Neden yapmıyorsun?
I don't know why I'm telling you all this, except that it has absolutely nothing to do with your situation at all.
Bütün bunları sana neden anlatıyorum bilmiyorum, bunun dışında başka bir durumla hiçbir ilgisi yok.
Oh, Toby, why is it that every time you don't like what I do, I'm a woman. And every time you're pleased with me, I'm a little girl?
Toby neden yaptığım şeyleri beğenmediğinde kadın oluyorum da... hoşuna giden bir şey yaptığımda küçük bir kız oluyorum?
Why don't you do it?
Neden sen yapmıyorsun?
Then why don't you just run right down to the School Board, and tell them to do something about it?
Siz şimdi doğruca okul yönetimine gidip bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini bildirseniz.
Why don't you clean it up, why don't fix it up, why don't do it, don't do up a fence.
Neden temizlemedin, neden düzeltmedin, neden yapmadın, çiti bile yapmadın.
Why don't you do it yourself?
Bunu neden kendin yapmıyorsun?
We sure do appreciate it but why don't you go home and pray.
Elbette çok takdir ediyoruz. Ama gidip evinizde dua etseniz.
If you don't like the name, why do you wear it in your boots?
Eğer bu addan hoşlanmıyorsan neden çizmelerinin içinde saklıyorsun?
Well, if you hate it so much, why don't you do something about it?
Bu kadar nefret ediyorsan buradan, neden bir şeyler yapmıyorsun?
Why don't you do something about it?
Neden bu konuda bir şeyler yapmıyor musun?
If you're so much against it, why don't you do something about it?
Madem ona bu kadar karşısınız, neden bu konuda bir şeyler yapmıyorsunuz?
Why don't you use this where it'll do some good?
Neden bunu daha güzel bir iş için kullanmıyorsun?
- Why don't you do it yourself?
Geciktiğini düşünüyorsan sen yap o zaman! - Mazurel işinize bakın.
Why don't you do it?
Bunu neden sen yapmıyorsun?
Then why do it if you don't want to?
- İstemiyorsan, niye yapıyorsun?
If you can't do what I'm asking you why don't you take the money and go on back south with it?
Sana söylediklerimi yapamayacaksan neden parayı alıp güneye dönmüyorsun?