Why don't you do that translate Turkish
586 parallel translation
After hearing all that, you don't say "Why are you doing this" or "What do you think you're doing"
Onca şeyi duyduktan sonra bile "neyin var" "neden böyle yapıyorsun" demiyorsun bana.
I don't know. Why do you have a mark like that?
Neden öyle bir izin var?
Why don't you do that?
Neden siz de denemiyorsunuz?
Yeah, why don't you do that?
Evet, çıkın hadi.
Tell about that, George. I don't know why you don't do it yourself, you know it all -
Niye kendin anlatmıyorsun bilmiyorum.
Do you imagine that I don't know why you're acting so?
Niçin böyle davrandığını bilmediğimi mi sanıyorsun?
Why don't you doctors do something about that.
Siz doktorlar buna neden bir çare bulmuyorsunuz.
Why don't you do something Holmes if that thing so important?
Niçin bir şey yapmıyorsun, Holmes, bütün o belgeler çok gizli ve önemli ise.
I suppose you wonder why I don't let the police do that job.
Sanırım bu işi polise niye bırakmadığımı merak ediyorsun.
Why don't you do that?
Neden yapmıyorsun?
Why don't you do something That's good for yourself?
Neden kendine iyi gelecek bir şeyler yapmıyorsun?
Do you really believe that? Then why don't you steal?
Öyleyse neden sen aynısını yapmadın?
Why don't you do that, Mr. Wilson?
Etrafa bir bakın Bay Wilson.
Why don't you do that some time?
Neden arada yapmıyorsun?
I don't know why you should do that.
Bunu neden yaptığını bilmiyorum.
I don't know why it is that every wife thinks... What are you trying to do, kill me? Finish the telling.
Neden bilmiyorum ama her eş beni öldürmeye mi çalışıyorsun?
Why don't you do that in everything?
Bunu niye akşam yapmıyorsun?
Why don't you give that gun to cool off, and you do the same, huh?
ha?
Well, why don't you do that while I help your mother.
Ben annene yardım ederken neden sen de müziğine çalışmıyorsun?
- Don't ever hit me like that, Artie. - Why not? What are you gonna do about it?
- Bir daha bana böyle vurma.
Why don't you do it that way now?
Şimdi neden o şekilde yapmıyorsunuz?
Why don't you do it that way now, huh?
Şimdi onu neden o şekilde yapmıyorsunuz, ha?
- Why don't you do that, Jimmy?
- Öyle yapsana Jimmy.
- Why do you ask that? - l don't know.
- Bunu niye sordunuz?
I don't know why I'm telling you all this, except that it has absolutely nothing to do with your situation at all.
Bütün bunları sana neden anlatıyorum bilmiyorum, bunun dışında başka bir durumla hiçbir ilgisi yok.
Oh, Toby, why is it that every time you don't like what I do, I'm a woman. And every time you're pleased with me, I'm a little girl?
Toby neden yaptığım şeyleri beğenmediğinde kadın oluyorum da... hoşuna giden bir şey yaptığımda küçük bir kız oluyorum?
Then why don't you do just that now?
Neden o dediğini hemen şu an yapmıyorsun?
You probably don't do'em right, that's why.
Belki yapma usulün yanlış da ondan.
Maybe that's why you don't do this estupido thing with my gun in your back.
Belki de bu yüzden sırtına silahımı dayadığım zaman aptalca bir şey yapmadın.
Yes, why don't you do that?
Evet, neden öyle yapmıyorsun?
Why do you think I'm here? I don't know. That's the whole thing.
Neden buradayım sanıyorsun?
Why don't you do that? - I do know what Daddy likes.
Babamın ne sevdiğini biliyorum ya.
Why don't you do that outside where God can hear better, cos I'll be talking in here.
Tanrı'nın seni daha iyi işitmesi için dışarıya çıksan,... burada ben konuşacağım da.
Miss Fang, I don't understand why did you do that, what's your intention?
Fang Hanım, Anlamıyorum neden bunu yaptınız, maksadınız nedir?
Here. Why don't you let me do that?
Dur, bırak da şunu ben yapayım.
Why don't you do something about that problem of yours?
- Öyle mi? Ben senin sorununu halledebilirim.
Why don't you do that?
Onu niçin yapmıyorsunuz?
You said that you'll beat me up every time you see me Why don't you do it now?
Dedin ki, beni her gördüğünde kıçıma tekmeyi basacakmışsın hadi ne duruyorsun?
Look, why don't you do this. Go down to the clinic and see that nice doctor.
Bak, neden şu nazik doktora gidip anlatmayasın?
Mr Merrick, why don't you do something about all that noise?
Bay Merrick, neden şu gürültünün çaresine bakmıyorsunuz?
Why, if you d-don't mind my asking, d-did you do that?
Neden... sormamda bir sakınca yoksa... öldürdünüz onu?
That's why I like with a limp, you know, if you limp, some people go ooh, that's not right, a guy who limps don't do that, unless he just got the limp.
Suç bende değil. İşte topallıkla ilgili sevdiğim şey de bu. Eğer topallıyorsanız insanlar hemen bakar.
Yes, why don't you do that.
Evet, git ve öğren.
Hey, Kiley. Why don't you do something about that kid in there?
Neden şu çocuk için bir şeyler yapmıyorsunuz?
Why don't you just do that, if you think you can handle it?
Evet, soysana. Becerebileceğini sanıyorsan.
You don't really believe that's why I'm here, do you?
Gerçekten neden burada olduğuma inanmıyorsunuz değil mi
But we do at least know that the universe has some shape and order... and that, uh, you know, trees do not turn into people or goddesses... and there are very good reasons why they don't... and you can't just believe absolutely anything.
Ama en azından evrenin bir şekli ve düzeni olduğunu, ağaçların insanlara veya tanrıçalara dönüşmediklerini ve böyle olmaması için gayet güzel nedenler olduğunu ve hemen her şeye inanamayacağımızı biliyoruz.
Why don't you let me do that?
İzin ver ben göstereyim Norman.
Why don't you do all that, and then you rough draft an article and we'll split the fee. How's that?
Oraya gidip bir araştırma yazısı yazsan ve dönüşünde ücreti paylaşsak nasıl olur?
Well, why don't you do this one on that side of the wall?
Pekala, neden duvarın bir bölümüne çizmiyorsun?
Well, that's brain damage! If you know you're not supposed to do something and you do it and then people say, "Why did you do it?" and you say, "l don't know." Brain damage.
Yapmaman gerektiği söylenmiş bir şeyi yine de yapıyorsan ve "Neden yaptın?" sorusuna "Bilmiyorum," yanıtını veriyorsan beynin hasarlı demektir.