Widgets translate Turkish

Then let's just say they're widgets.

- O halde sadece ıvır zıvır diyelim.

Frimble about with your widgets and doobobs.

Minik alet ve edevatlarınızla uğraşın.

- Sell a million widgets or something?

- Bir milyon tane zamazingo mı satıyordun, ya da öyle bir şey?

- The widgets.

- Şu zabazingo,

- Widgets.

- Zabazingo.

[General Motors Public Relations Film] These people are customers because they are willing to trade money for widgets.

Bunlar müşterilerdir çünkü alet ile paralarını değiştirmeye isteklidirler.

And all the customers take the widgets home to all parts of the country.

Ve tüm müşteriler aletleri eve götürürler ülkenin her köşesine.

Look at all the money the widget builder has taken in from the sale of his widgets.

Alet yapıcısının alet satışındankazandığı tüm bu paraya bakın.

We could be selling paper clips or hamburgers or widgets. While it's not strictly forbidden, a sexual relationship between 2 consenting parties who are working together isn't just an exercise in bad judgment.

Birlikte çalışan iki grup partneri arasındaki cinsel ilişki doğrudan yasaklanmış olmasa da, katı görüşe göre, sadece bir egzersiz değildir.

Okay, second, the Montecito doesn't sell widgets.

Delinda benim sevgilim. Vay, sevgili.

But the widgets!

Ama gördüm!

Kashalov never dealt in widgets.

Kashalov hiç yazı almadı.

And I don't wanna just move widgets around.

Sadece ufak bir şeylerin yerlerini değiştirmek ötesi olmalı.

Big blast of regeneration energy, burn out any little Cyber widgets in my brain, along with everything you're connected to.

Büyük bir rejenerasyon enerjisi patlaması,... bağlı olduğun her şeyle beraber beynimdeki Siber zımbırtıları kül eder.

They can sell widgets without you.

Her ne satıyosan sensiz de satabilirler.

You make widgets.

Ivır zıvır yapıyorsunuz.

Could you not download the widgets?

* Widgetleri yükleyemedin mi?