Wierd translate Turkish
34 parallel translation
Is aunt really wierd?
Halam cidden tuhaflaştı mı?
You are wierd.
Çok sıradışı.
You know some pretty wierd people
Gerçekten çok garip insanlar tanıyorsun.
Wierd.
Tuhaf.
Did she mix with wierd types?
Tuhaf kişilerle görüşür müydü peki?
Did she mix with wierd types?
Vanessa garip insanlarla görüşüyor muydu?
Definitely somethin'wierd going on over there.
Kesinlikle orada garip şeyler oluyor.
Since so many years, every day, you have been giving me wierd stuff, and saying rubbish... and now you are saying, that from today you will never trouble me.
Bana aptalca şeyler verip, dır dır ediyordun hep Şimdi, bana rahatsızlık vermeyeceğini söylüyorsun.
Something really wierd... and-and I tried to shoot it when...
Gerçekten de garip bir şey... ve-ve ben onu vurmaya çalıştım...
- Hey, you're acting wierd. C'mon.
Tuhaf davranmaya başladın.
Everybody, I'm from Holland! Isn't that wierd?
Merhaba millet Ben Hollandalıyım, bu harika değil mi?
- Isnt that wierd?
- Tuhaf değil mi?
- You're wierd.
- Tuhaf olan sensin.
Bu t laast year she started too gget wierd EEspecclaallyy aa ter she met you
Ama geçen sene, özellikle sizinle tanıştıktan sonra buna acayip bir şeyler olmaya başladı.
Is it wierd?
Tuhaf mı?
For Wierd Worlde.
Tuhaflıklar Dünyası'nı izlediniz.
Wierd Worlde? !
Tuhaflıklar Dünyası'ndan?
- Please leave - Madam, you are wierd.
Lütfen bırak Madam, garip birisin
- - It's wierd, right?
- Çok tuhaf, öyle değil mi?
Uh, it's wierd.
İlginç.
That's wierd.
Tuhaf.
This is too wierd.
Böylesi çok garip.
I heard a man who killed him had a wierd look.
Katilinin tuhaf görünümlü biri olduğunu duydum.
the girl is a little wierd. But it doesn't make her a muderer.
Ama bu onun katil olduğu anlamına gelmez.
Making everybody over here feel wierd.
Herkezin tüylerini diken diken ediyorsun.
My body's acting really wierd.
Vucudum degisik tepki veriyor.
You gotta wonder whether that new factory is spewing out some wierd stuff!
Merak ediyorum da, Bu yeni fabrika bu tür ilginç şeylerle uğraşmıyordur.
That'd be really wierd, being normal again.
Yine normal hayatımıza dönsek, çok tuhaf olurdu.
Wierd, right?
Çok tuhaf, değil mi?
Remember how I said it's wierd that Dave hasn't moved in yet?
Dave'nin daha taşınmamasının tuhaf olduğunu söylemiştim ya hani?
I sometimes get a wierd feeling.
Bazen garip bir hisse kapılıyorum.
Oh that's wierd because I've been feeling you getting all lovey dovey
Garip çünkü ben senin tüm çifte kumru hallerini hissediyorum.
I'm black and you are, wierd.
Ben siyahım sense garipsin.
- Wierd lady.
- Tuhaf kadın.