English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wife

Wife translate Turkish

103,154 parallel translation
I was so sorry to hear of your wife's death.
Karınızın ölümünü duyduğum için üzgünüm.
He knows enough to wish to make you his wife.
Sizi karısı yapmak için yeterince şey biliyor.
And a wife and two children to support?
Ve bir eş ve iki çocuğa destek olmak için?
My wife is in agreement with me.
Karım benimle anlaştı.
But a low-born miner's son aspiring to the heart of his wife's cousin?
Ancak düşük doğumlu bir madencinin oğlu karısının kuzeninin kalbine mi talip oluyor?
As if he were not needed here by his wife.
Sanki karısının ona ihtiyacı yokmuş gibi.
A man has needs, and if they remain unfulfilled by a wife, he must satiate them elsewhere.
Bir erkeğin ihtiyaçları vardır. Bunlar eşi tarafından karşılanmazsa başka yerde tatmin aramak zorundadır.
But if a man's wife cannot help him, who can?
Fakat o adama karısı yardım edemezse, kim edebilir?
He's safely returned to his wife and home.
Sağ salim şekilde karısına ve evine döndü.
Your wife is no concern of mine, and Elizabeth has no interest in the matter.
Karın beni hiç ilgilendirmiyor ve Elizabeth de bu meseleyi hiç umursamıyor.
I never knew you had ambitions to be a political wife.
- Politikacı eşi olma hevesin olduğunu bilmiyordum.
Lieutenant Armitage was most attentive to your wife.
Teğmen Armitage, karına karşı çok nazikti.
The owner just died, left his wife holding the bag.
Sahibi yeni öldü, karısına tutsun diye çanta bıraktı.
Yeah, but not his wife and kids.
Evet, ama karısı ve çocuklarına değil.
I'll introduce you to Fraser's wife.
Sizi Fraser'ın karısıyla tanıştıracağım.
I have a wife.
Bir karım var.
So, Fraser's wife said he left for work this morning on his bike, then the video showed up.
Fraser'in karısı bu sabah bisikletle iş için çıktığını söyledi, sonra video ortaya çıktı.
We need to show the CCTV of the car to Fraser's wife and his co-worker.
Fraser'ın karısına ve meslektaşına arabanın CCTV'sini göstermeliyiz.
His wife took out a restraining order against him.
Karısı ona karşı önleyici bir emir çıkardı.
Zara and Oliver will check out Mr. Morris's last known address, and Maxine and I will go back to his wife's place in case he tries to make contact.
Zara ve Oliver Bay Morris'in en son adresini kontrol edecekler, Temas kurmaya çalışırsa diye Maxine ve ben karısının evine geri döneceğiz.
I don't know what's worse, that my wife choked on a fishbone that might kill her, or that she was in bed with another man when it happened.
Hangisi daha kötü bilmiyorum. Karımın boğazına ölümüne neden olabilecek bir kılçık takılması mı yoksa bu sırada başka bir adamın yatağında olması mı?
Why don't we, uh... Why don't we go see your wife?
Gidip karını görmeye ne dersin?
You were admitted six months ago after your wife died.
Altı ay önce karın öldükten sonra gelmiştin.
Your wife wind you up like that?
Karın böyle biri olmana sinir olmuyor mu?
I called a flatbed and let my wife know what's going on.
Çekmek için araç çağırdım, karımı da arayıp haber verdim.
- Mm, the one with the preggers wife?
- Karısı hamile olan mı?
♪ Get another piece of pie for your wife ♪
Eşin için bir dilim daha pasta söyle.
Well, maybe you don't consider her to be your mother, but she's my wife, and if anyone else spoke to her the way you did, they'd be on the floor right now.
Onu belki annen olarak kabul etmiyorsun ama benim eşim, ve onunla bu şekilde konuşan başka biri olsaydı şimdi yerdeydi.
and your wife can't find out about it, and that's why you can't go to the FBI.
Evlisin eşinin bundan haberi yok o yüzden FBI'a gitmek istemiyorsun.
- I wanted you to meet my wife Nancy.
- Eşim Nancy'yi sizinle tanıştırmak istedim.
Do you want me to be your wife? - Yeah.
- Karın olmamı istiyor musun?
- So, by the power vested in me, by me, I now pronounce us husband and wife.
Sağlamış olduğum içimdeki gücün verdiği yetkiyle bizi karı koca ilan ediyorum.
He killed my wife!
Karımı öldürdü.
And by the way, Janet is not your wife, or your soul mate.
Ayrıca Janet karın ya da ruh eşin değil. Her mahallede bir tane Janet var.
It means... I get to stay here with my wife forever!
Karımla burada sonsuza dek yaşayabileceğim anlamına geliyor.
Hey, this is my family, this is Laura, my wife.
Bu da benim ailem. Eşim Laura.
Came to America with his wife, Yasmin, and son, Amir, in 2011.
Amerika'ya eşi Yasmin ve oğlu Amir ile 2011'de gelmiş.
And where is your wife?
Senin eşin nerede?
I am not even in control of which world my body is awake in, and my sexually aggressive wife, she could wake me up at any moment in Fillory.
Vücudumun uyanık olduğu... dünyayı ve cinsel açıdan agresif karımı kontrol edemiyorum. Fillory'de beni her an uyandırabilir.
Yes, I am Ranjan That's my wife
Evet, ben Ranjan. Bu benim eşim.
Don't you want to see my wife?
Eşimi görmek istemiyor musun?
Your wife is waiting in the car outside
Eşiniz arabada bekliyor.
It was my wife
Eşim idi.
My wife might not ever kiss me again!
Karim bir daha beni opmeyecek!
I'm just so happy for you and your wife and your kids.
Senin icin, karin ve cocuklarin icin mutluyum.
You started watching Wife Swap, so, now we can talk about it all the time.
Wife Swap'ı izlemeye başladın, yani, artık sürekli onu konuşabileceğiz.
You and I won't be talking again because in case you haven't figured it out yet, this is a hell of a lot more serious than cheating on your wife.
Seninle bu son görüşmemiz. Belki farkında değilsin ama bu karını aldatmandan çok daha ciddi bir durum.
♪ Get another piece of pie for your wife ♪
Get another piece of pie for your wife
That's right. She's my wife, asshole.
Evet, doğru o benim karım, göt herif.
.. comfort me as only a wife can.
Iki genç kızım için yeni bir anne olmak için..... Sadece eşim olarak beni rahatlat.
Man eat wife.
Adamlar karılarını yemiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]