Wilde translate Turkish
457 parallel translation
Has anyone read that poem by this new chap Oscar Wilde?
Oscar Wilde isimli yeni şairin şiirini okuyan oldu mu?
His name is oscar wilde.
İsmi Oscar Wilde.
Listen, we were engaged doing Oscar Wilde, broke it off doing O'Neill.
Bak, Oscar Wilde'ı oynarken nişanlandık, O'Neill'de ayrıldık.
Mr Murdoch, Mr Wilde, Dan, remove your bottles.
Bay Murdoch, Bay Wilde, Dan, şişelerinizi kaldırın.
Wilde.
Wilde.
Maybe I could use Oscar Wilde.
Belki de Oscar Wilde'ı kullanabilirim.
Well, that depends whether they keep old Wilde on or not.
Bu ihtiyar Wilde'ı tutup tutmamalarına bağlı.
Mr. Wilde and Mr. Pitman will remain on the bridge.
Bay Wilde ve Bay Pitman köprüde kalacaklar.
Ask Mr. Wilde where the arms and ammunition are kept.
Bay Wilde'a silah ve cephanenin nerede saklandığını sorun.
Giulia is like 0scar Wilde.
Giulia, Oscar Wilde gibidir.
I'm all right now, but when I woke up... and saw the doctors probing inside my skull, I thought of Oscar Wilde.
Artık tamamen iyileştim. Ama kendime gelip de... cerrahın kafamın içini kurcaladığını gördüğümde Oscar Wilde aklıma :
Read what Oscar Wilde says, "The unspeakable after the uneatable."
Oscar Wilde'ın ne dediğini okuyun, "Yenmezin peşine düşmenin tarifsizliği."
This proves what Oscar Wilde said.
Bu Oscar Wilde'ın fikrini doğruluyor.
Remember Oscar Wilde?
Oscar Wilde'i hatırlıyor musunuz?
- Beddy-byes. Let's go.
- Bay Wilde?
- Wilde. Sinclair. Here, have some of these.
Getirmedim, sevgili dostum.
You, Mr Wilde. Me?
Birisi beni bu İta Amiri mi sandı?
We'll need to change plans slightly.
Sonra Wilde'ı öldürürüz.
Leave Wilde alive a little longer.
Bu sefer doğru dürüst yapacağım.
You sound like my friend Danny Wilde.
Bir iki bahşiş verdim, o kadar.
- Very well, we are going nowhere. - Where? - I explain.
Bir ajan için siz çok meraklı, Bay Wilde.
You are very curious man, Mr Wilde, for an agent, I mean.
Birinci mevkide seyahat mükemmel restoranlarda yemek, pahalı araba kullanmak.
Danny Wilde.
Danny Wilde.
Mr Wilde.
Mr Wilde. Pardon, efendim.
Oh, you prefer to stand, Mr Wilde.
Mr Wilde ayakta durmayı tercih ediyorsunuz.
And for you, Mr Wilde, with two olives.
Mr Wilde, size de iki zeytinli.
Those are great qualities, Mr Wilde.
Bunlar çok güzel özellik, Mr Wilde.
Oh, you've wasted yourself, Mr Wilde.
Kendinizi boşa harcadınız, Mr Wilde.
And manufactured evidence to link Wilde and Sinclair with me.
Wilde ile Sinclair'i benimle ilişkilendiren uyduruk kanıtlar da var.
Now, put it in Wilde's room. Where it can be found.
Bunu Wilde'ın odasında görülecek bir yere koy.
- Pine...?
- Pine? - Wilde.
( Sighs ) Mr and Mrs Oscar Wilde. Now, look here, Dick Blaney.
Bay ve Bayan Oscar Wilde.
Do you mean Mr Oscar Wilde?
Bay Oscar Wilde'ın mı?
Oscar Wilde, indeed.
Oscar Wilde, elbette!
And the third parachute brigade amateur dramatic society For "the oscar wilde sketch."
... ve Üçüncü Paraşüt Taburu Amatör Tiyatro Derneği Oscar Wilde skeci ile.
My congratulations, wilde.
Tebrik ederim Wilde.
Well, I've got to get back up the palace.
Affedersin Wilde, saraya dönmeliyim.
It is one of wilde's. It sodding was not!
- Wilde demişti.
Oscar Wilde was right.
Oscar Wilde haklıymış.
No, wasn't it Oscar Wilde who said, "They have minds like Swiss cheese"?
Oscar Wilde'ın sözü müydü... "Gravyer peynirine benzer zihinleri."
I'd say Oscar Wilde... and Traunitz thinks Hanns Heinz Ewers.
Bence Oscar Wilde. Traunitz ise Hanns Heinz Ewers diye düşünüyor.
- I'm George Wilde, the publican.
- Ben George Wilde. - Liam Devlin.
Mr Wilde?
Şu çıkını bırakıp hemen geleceğim. Sakın ayrılmayın.
But will you live to enjoy it?
- Evet, çuvallayan sizdiniz Bay Wilde.
After that, Wilde dies.
- Hayır, tarife olduğunu söylemişti.
Heather's taking a stupid chance.
Wilde ile başa çıkacaktır. Az sonra öğreniriz.
Southampton...
Kalkın Bay Wilde.
Stand up, Mr Wilde.
Şu kalemi cebime koyayım.
Monsieur Wilde.
Monsieur Wilde.
You have a remarkable talent, Mr Wilde.
Övgüye değer bir yeteneğiniz var, Mr Wilde.
!
- Wilde demişti.