English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wildflower

Wildflower translate Turkish

35 parallel translation
I have a melodrama here called Wildflower.
Elimde kır çiçeği adında bir melodram var.
Wildflower.
Kır çiçeği.
Well, that's every wildflower from my house to your house.
Benim evimden senin evine kadar olan tüm yaban çiçekleri.
I want to grow like a wildflower, where it belongs.
Ait olduğum yerde yaşamak istiyorum.
I was making a wildflower bouquet.
Vahşi çiçek buketi yapıyordum.
What you don't understand, Clyde, is that love is like a wildflower.
Senin anlamadığın, Clyde. Aşkın vahşi bir çiçek gibi olduğu.
It's the same feeling when I ride across the prairie before dawn and the sun comes up and warms my face and all the wildflower blossoms start to open.
Şafak sökmeden önce vadi boyunca at sürdüğümde güneşin doğup yüzümü ısıttığı ve bütün yabani çiçek filizlerinin açmaya başladığında hissettiğim aynı duygu.
"To see a world in a grain of sand and heaven in a wildflower, hold infinity in the palm of your hand and eternity in an hour."
"Kum tanesi içinde bir dünya görmek ve kır çiçeği içinde bir cennet görmek, avucunun içinde sonsuzluğu, ve bir saatin içinde ebediyeti tutmak."
You know she's at 1330 Wildflower Lane.
Kendisi Wildflower Lane, 1330 numarada oturuyor.
I mean it's, it's wildflower season.
Yani ne de olsa kır çiçeklerinin açma sezonu şimdi.
Should we pick a wildflower that describes us, or a floating astronaut or a tropical bird in the Amazon jungle?
kendimizi tanımlayan bir kır çiçeği mi, bir astronot mu, amazonda yaşayan tropikal bir kuş mu seçelim?
We can make a garden where every sort of wildflower grows.
İçinde her çeşit kır çiçeğinin yetiştiği bir bahçe yapabiliriz.
This essence of a wildflower makes these angry scorpions docile.
Bu kır çiçeğinin özü bu kızgın akrepleri uysallaştırıyor.
Um, let me get some actual food and then- - do you know that wildflower mural up on the second floor?
Ben biraz gerçek yiyecek alayım sonra da - Şu ikinci kattaki yabani çiçek resmini biliyor musun?
Probably just need some wildflower seeds, we'll plant around the garden.
Muhtemelen sadece bahçenin etrafı için biraz kır çiçeği tohumu gerekecek.
All I have to do now is go get some wildflower seeds from the meadow.
Şimdi yapmam gereken tek şey çayırdan biraz çiçek tohumu toplamak.
Wildflower has a special meaning for the two of us.
Yabani çiçeğin aramızda özel bir anlamı vardı.
Hey, Hannah mentioned a purple wildflower that grows on the property.
Hannah, burada yetişen mor bir yabani çiçekten bahsetmişti.
"Gothic wildflower" "
"Gotik Kırçiçeği"
I'll make you one every morning with a wildflower.
Seni her sabah bir kır çiçeğiyle uyandıracağım.
I like to send a single wildflower.
Ben kır çiçeği göndermeyi seviyorum.
A wildflower can be cultivated in a city garden?
Şehir bahçesinde kır çiçeği yetişir mi?
Suddenly my eye fell upon a wildflower there at my feet.
Derken gözüm ayağımın ucunda bitmiş bir kır çiçeğine takıldı.
No, she's buried in a wildflower field she liked.
Hayır, kır çiçeklerinin olduğu sevdiği bir tarlada gömüldü.
It's a suet cake for migratory songbirds, and it's loaded with wildflower seeds for the birds to poop out in their deforested wintering grounds in the Amazon River Basin.
Amazon Nehri Kenarındaki kışlama alanlarından uzaklaşmış ve bitkin düşmüş kuşlar için yabani çiçek tohumlarıyla doldurulmuş bir göçmen kuş yemliği.
My little wildflower has returned!
- Ay, benim yaban çiçeğim dönmüş!
Property report lists the owner of the warehouse and land as Wildflower, LLC.
Mülk raporunda depo ve toprak sahibi Wildflower, LLC olarak geçiyor.
It's just that it feels a little formal for a beach wedding, but as long as we those wildflower centerpieces,
Sanki bir sahil düğünü için biraz resmi kaçıyor, Ama kır çeçekleri o kadar değil,
"This invitation is embedded with wildflower seeds... and can be planted." That is bougie.
Bu davetiye ise kır çiçekleri ile süslenmiş ama hiçbiri ekilemiyor. İşte bu garip.
I'm going to conquer and kill and spread bastard children throughout the land, like wildflower seeds.
Gideceğim, fethedeceğim, ülkenin dört bir yanında gayrimeşru çocuklar bırakacağım.
It comes from arrowleaf balsamroot, a common wildflower.
İğne yapraklı balzam kökünden geliyor. Yaygın bir yabanotu.
Wildflower picking so we can make our own cologne.
Kırçiçeği toplamak, böylece kendi kolanyamızı yapabiliriz.
I had no idea it was possible for a wildflower to bloom indoors.
Dört duvar arasında kır çiçeklerinin açtığını bilmezdim.
In tree or wildflower Gentle lunatic
Kibar deli.
It's a wildflower. And then, what did you do?
Sonra ne yaptın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]