English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wilful

Wilful translate Turkish

70 parallel translation
A bit of what you call wilful damage to property - so what?
Haneye tecavüz?
Wilful and a bit crazy.
Dediğim dedik ve biraz da çatlak.
You're spoiled and wilful and arrogant and lazy.
Sen şımarık, kendini beğenmiş, inatçı ve tembelsin.
All in the heat of anger, with a wilful, conscious desire to hurt or kill?
Tümü de öfkenin etkisiyle, zarar vermeye, öldürmeye yönelik bilinçli bir arzunun ürünü.
She's a wilful girl but please take care of her.
Kızım inançlıdır ama lütfen ona ilgi göster.
Then, captain, I must presume you have committed wilful perjury.
O zaman kasıtlı olarak yalan ifade verdiğini var sayıyorum.
He is not wilful or presumptuous.
Haddini bilir ve söz dinler.
And wilful flight.
Ve kasıtlı firar ile.
The court has found you guilty of wilful murder.
Mahkeme sizi kasıtlı olarak cinayet işleme suçundan suçlu buldu.
These proceedings have been conducted before a nationwide TV audience in an attempt to clarify for the American people the issues at stake as an object lesson for others who may be considering the wilful and tragic path taken by the defendants
Bu dava, Amerikan halkı için sorun teşkil eden konuları açığa kavuşturmak ve davalıların seçtiği trajik yolu seçmeyi düşünenlere ibret dersi vermek amacıyla ulusal çapta tv izleyicisi önünde görülmüştür.
How? You have been a great disappointment - all those wars, your wilful squandering of the resources of the planet I gave you, your pollution of it. You said you were going to help us.
Sizler, Ufak Pinvith gibi bir yerdeki birisinin mütevazi kökenlerini... ve nasıl olup da kendisini tamamen yanlış bir evrenin, bir o kadar yanlış... galaksisinde, kendi dünyasının 200bin parsek uzağında... tabiri caizse graviton bantlarıyla... yön düzeltmeye çalışırken bulduğunu,
So you feel that your action lies outside the inadequate and pathetic assumption of this court... that wilful slaughter is murder?
Eyleminin, mahkemenin yetersiz ve zavallı bir değerlendirmesi sonucu, kasten adam öldürme kapsamı dışında kalacağını mı sanıyorsun?
She's become so wilful and obstinate.
Çok inatçı ve dik kafalı biri oldu.
Tough, stubborn and wilful.
Bükülmez, inatcı, dediği dedik.
What a delightful, if somewhat wilful child. She'll make an excellent Pileforth student.
Hoş çocuk, biraz da başına buyruk.
You were discharged from the service 18 months ago for wilful insubordination.
Asi davranıp emirlere itaat etmediğinden 18 ay önce görevden uzaklaştırılmıştın.
I think you're insubordinate, arrogant, wilful.
Asi, kibirli ve inatçı olduğunu düşünüyorum.
Harold Sugden, I am arresting you on a charge of the wilful murder of your father, Simeon Lee.
Harold Sugden, sizi bilerek ve isteyerek, babanız Simeon Lee'yi öldürmek suçuyla tutukluyorum.
I cannot believe Caroline is capable of wilful deceit.
Caroline'nın böyle bir oyuna başvurduğuna inanamıyorum.
A wayward child, wilful and headstrong, Who, even as we speak, is wondering the streets of London unlove and uncare for.
Dikbaşlı bir çocuk, inatçı ve bildiğini okuyan, kaldı ki, biz konuşurken bile, Londra sokaklarını merak eden sevgisiz ve bakımsız.
Wilful to a fault.
Suça meyilliydi.
I see you are quite as wilful as you used to be.
Görüyorum ki halen eskiden olduğunuz kadar inatçısınız.
I want her to come in good temper, because between ourselves, she's just a little bit wilful.
Onun iyi davranmasını istiyorum çünkü kendi aramızda, o biraz bildiğini okuyor.
"Slayer is wilful and insolent."
"Avcı inatçı ve disiplinsiz."
Strong, wilful.
Güçlü, inatçı.
- A wilful, egomaniacal idiot.
- İnatçı, bencil bir manyak.
- You're so wilful sometimes.
- Bazen çok inatçı oluyorsun.
I could be wilful all afternoon.
Tüm öğleden sonrası için inatçı olabilirim.
He's a wilful, selfish and clumsy man. but he was serious towards the woman he loved.
Öyle tuhaf hislerin Domyouji Grubu arasında niteliği yok!
Darrin, you're being unnecessarily wilful and stubborn.
Darrin, gereksiz yere inat ediyorsun.
They are my wilful children and I their father, leading them along the paths of righteousness.
Onlar benim yaramaz çocuklarım ve ben de onların babası olarak, onlara doğu yolu göstermem gerek.
Ella is a wilful, independent girl.
Ella hırslı ve bağımsız bir kız.
The world is living in a state of wilful ignorance.
Dünya bile bile görmezden geliyor.
- Books, "The Wilful Girl", you know,
- Kitapları. "İnatçı Kız" ı biliyor musun?
The "Wilful Bride", "Wilful Wife", "Wilful Grandmother",
"İnatçı Kız Gelin Oluyor", "İnatçı Kız Eş Oluyor", "İnatçı Kız Nine Oluyor".
She's not as wilful as you are.
O senin kadar hırslı değil.
I know I always say wilful words.
Biliyorum, daima kasıtlı şeyler söylüyorum.
But this is just my wilful thinking.
Ama bunlar sadece benim bencil düşüncelerimdi.
And you, madam, are a spoiled, wilful, petulant and selfish young fool.
Patrick Harper, benden başka kimseye teslim olmaz. ( İnleme )
Listen to yourself ; you're stubborn and wilful as I am.
Kendine bir bak, aynı benim gibi sabit fikirli ve inatçısın.
You are charged with the wilful murders of Edward St John Hillier Seward, Mary...
Kasten cinayet işlemekle suçlanıyorsunuz. Edward St. John Hillier Seward, Mary- -
We are. Do you find the defendant guilty or not guilty of arson and wilful destruction of property?
Sanığı, kundaklama yoluyla özel mülke zarar vermekten suçlu mu, suçsuz mu buldunuz?
This warrant is issued for the arrest of Constance Emily Kent, being charged with the wilful murder of Francis Savill Kent at Road Hill House in the county of Wiltshire.
Bu izin Constance Emily Kent'in tutuklamasıyla ilgili çıkarılmıştır, Francis Savill Kent'in kasıtlı cinayetinden itham olunuyorsunuz Wiltshire şehrinde Road Hill House'daki cinayetten.
I have never seen such mindless, wilful destruction before!
Daha önce hiç bu kadar aptalca yapıImış bir kasdi yıkım görmemiştim.
She is young and wilful.
Genç ve inatçıdır aldırma.
It's wilful.
Kasıtlı.
A wilful girl with a streak of rebellion.
İnatçı ve çok bilmiş bir kızdı.
He seems more wilful.
Daha inatçı görünüyor.
And you, madam, are a spoiled, wilful, petulant and selfish young fool.
Zorlu Yolculuk
I was young, good looking, a proud and wilful warrior.
Genç, iyi görünümlü,
It's wilful, John.
Bu, kasıtlı John.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]