Wiling translate Turkish

Wiling to quit?

Vazgeçmeye hazır mısın?

One thing, and that's what you are wiling to do for me.

Bu arada benim için ne yapabilirsin?

Well, Maggie, I can only assume you are wiling away the morning cat-chatting with your favourite gal pal because you've finished pre-rounding.

Maggie, herhalde sabahki viziteni bitirdin çünkü çok sevdiğin kız arkadaşınla sabah sohbetini koyulaştırıyorsun.

If anyone's wiling to go, I think you should raise your hand.

Katılanlar ellerini kaldırsın.

And you know I don't like you coming with me, so don't be wiling it out.

Ve benimle gelmenizden hoşlanmıyorum, o yüzden mahvetmeyin.

Well, Mark do you think you'd be wiling to go a few steps further in helping us?

Mark bize yardım etmekte biraz daha ileri gitmek ister misin?

It's nice to see a friendship blossoming instead of wiling away like a dying turd flower. I know, I'm eating it all up.

Biliyorum, hepsini tükettim.

You're the only eye witness wiling to come forward and now you're credibility's gonna be questioned.

Sen öne çıkmak isteyen tek görgü tanığısın ve şimdi güvenilirliğin sorgulanacak.

Shorties is wiling, right?

Kısacıklar sarsıyor, değil mi?

Shorties out here wiling and that's our fault.

Burada saçmalamaya çalışıyor ve bu bizim hatamız.

Barb, you're wiling'out right now.

Barb, şu an dışarıya çıkıyorsun.