English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wilkin

Wilkin translate Turkish

55 parallel translation
If the rumours are true, thanks to Professor Henry Wilkins, Bormat's famous last theorem could cease to be unsolvable in the next few hours.
Profesör Wilkin's sağolsun ama şayet dedikodular doğruysa önümüzdeki bir kaç saat içinde... Bormat'ın meşhur son kuramı çözülemezlikten kurtulacak.
It is time to lay down the sword, Wilkin Brattle.
Kılıcını bırakmanın zamanı geldi Wilkin Brattle.
You're not a rebel, Wilkin.
Sen asi değilsin Wilkin.
Wilkin Brattle will no longer draw favor from the king.
Wilkin Brattle kraldan dostça davranış göremeyecek artık.
We've both watched men die by the work of our hands, Wilkin.
İkimiz de ellerimizin maharetiyle ölen insanları izledik Wilkin.
It's time to lay down this sword, Wilkin Brattle.
Kılıcını bırakmanın vakti geldi Wilkin Brattle.
Jesus was just a man, Wilkin.
İsa, bir insandı Wilkin.
The man we both know as Wilkin Brattle.
İkimizin de Wilkin Brattle olarak tanıdığı adam.
Wilkin.
Wilkin.
Wilkin Brattle.
Wilkin Brattle.
Do not lose your way, dear Wilkin.
Yolunu şaşırma sevgili Wilkin.
I am happy to see the comfort you find spending time with Wilkin.
Wilkin'la vakit geçirirken huzur bulduğunu görmek beni mutlu ediyor.
What is your bond to Wilkin?
Wilkin'a olan bağın nedir?
I am sorry, Wilkin.
Üzgünüm Wilkin.
When you stop looking for all that is wrong, Wilkin, you will see that what is right was just in your grasp.
Yanlış olan her şeye bakmayı bıraktığında Wilkin doğru olanın elinin altında olduğunu göreceksin.
Wilkin!
Wilkin!
Wilkin Brattle belongs to me.
Wilkin Brattle bana ait.
I wish I could give you a remedy for your struggles, Wilkin, but you know in your heart...
Keşke derdine deva olabilsem Wilkin. - Ama sen de biliyorsun ki...
Use gentle caution, Wilkin.
Tedbiri elden bırakma Wilkin.
This is who we are, Wilkin Brattle.
- Gerçek halimiz bu Wilkin Brattle.
I do not think Wilkin will make the ride today.
- Wilkin'in bugün yolculuğa gelebileceğini sanmıyorum.
If Wilkin doesn't come, the burden of your safety falls to his friends.
- Wilkin gelmezse güvenliğinin sorumluluğu dostlarına düşer.
Keeping those innocents alive is the most important thing to Wilkin.
Masumların hayatta kalması Wilkin için çok önemli.
I knew of Wilkin the warrior long before he was Wilkin the barley farmer.
Savaşçı Wilkin'ı tanıyorum arpa çiftçisi Wilkin olmadan çok daha önce yani.
My name is Wilkin Brattle.
Adım Wilkin Brattle.
I appreciate you traveling with Wilkin, kind skeptic.
Wilkin'la geldiğin için minnettarım sevgili şüpheci.
You have this gift, Wilkin.
Bu lütfa sahipsin Wilkin.
When we are alone, may we use our true names? Wilkin.
Yalnızken gerçek isimlerimizi kullanabilir miyiz Wilkin?
This may be a very dangerous venture, Wilkin.
- Çok tehlikeli bir iş olabilir Wilkin.
Not all, Wilkin Brattle.
- Her şey durulmuyor Wilkin Brattle.
May God travel with you, Wilkin.
Tanrı yanında olsun Wilkin.
I know you think of me as a simple demon, but you know a mere glimpse of me, Wilkin.
Sıradan kötü bir adam olduğumu düşündüğünü biliyorum ama beni sadece bir nebze tanıyorsun Wilkin.
Wilkin?
Wilkin mi?
I do not know if what I feel for you is God's will or the work of a clever demon, but I am certain, Wilkin Brattle, that whatever this may be, it is the thing for which I've been waiting.
Sana olan hislerim Tanrı'nın takdiri mi yoksa zeki bir şeytanın işi mi bilemiyorum. .Ama şundan eminim mi Wilkin Brattle, her neyse, uzun zamandır beklediğim buydu.
But no one other than the priest, my maiden and Wilkin know this.
Ama peder, hizmetkârım ve Wilkin'dan başka kimsenin haberi yok.
Wilkin?
- Wilkin?
No one will believe what you say about Wilkin and myself.
Kimse Wilkin'la benim hakkımda söylediklerine inanmaz.
If you accept God's truth in this matter, acknowledge that Wilkin did not betray you, for he is not your husband, if you convince me that you are able to do that, then there will never be mention of your attack
Gerçeği kabul edersen kocan olmadığı için Wilkin'ın seni aldatmadığını ve bunu yapabileceğine beni ikna edersen bana saldırdığından hiç bahsedilmez.
Punisher or not, this Wilkin is still but a freeman, and you, a baroness.
Cezalandırıcı olsun olmasın, Wilkin özgür bir adam siz de baronessiniz.
And Wilkin and I must decide if that challenge is worth the risk.
Hislerimizin bu riski almaya değip, değmeyeceğine Wilkin'la karar vereceğiz.
And I must confess, Wilkin... I am more myself inside this turn towards blood.
İtiraf etmeliyim Wilkin kan döküldükçe kendimi buluyorum.
I am so relieved you have returned unharmed, Wilkin.
Sağ salim döndüğün için çok rahatladım Wilkin.
If she wakes to find the boy still gone, she will think I have deceived her, Wilkin.
Uyandığında oğlanın olmadığını öğrenirse onu kandırdığımı düşünecek Wilkin.
Sit, Wilkin.
Otur Wilkin.
Please.
Lütfen. Wilkin, hayır!
I will howl like a devil!
Wilkin.
Wilkin, no.
Hayır!
Sit, Wilkin.
- Otur Wilkin.
Wil-Wilkin, no! My son.
Oğlum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]