English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wilson's

Wilson's translate Turkish

1,327 parallel translation
Nurse Wilson says he's OK.
Hemşire Wilson iyi olduğunu söylüyor.
I now proudly present this year's Woodrow Wilson School of Public and International Affairs graduating class.
Şimdi size bu yılın Woodrow Wilson Kamu ve Uluslararası İlişkiler Okulu mezuniyet sınıfını takdim ediyorum.
Dr. Wilson convinced you to treat this patient under false pretenses.
Dr. Wilson seni hastayı tedavi etmeye ikna ederken birazcık kandırmış.
I heard Brunson fired half the staff in New Orleans...'cause Dr. Wilson said the people were... "psychologically incompatible with corporate culture."
Brunson'ın New Orleans'taki ekibin yarısını... sırf Doktor Wilson adamların birlikte çalışmak için... psikolojik olarak yeterli olmadığını söylemesi yüzünden kovdu.
Has Mark Wilson been working with you?
Mark Wilson sizinle birlikte çalışıyor muydu?
Wilson Loewen's like a father to Schillinger.
Wilson Loewen da Schillinger için bir baba gibidir.
Joan Wilson can't talk yet.
Joan Wilson daha konuşamamış.
- Is that Joan Wilson's rundown?
- O Joan Wilson'un raporu mu?
It's wilson.
Arayan Wilson.
What's up Wilson?
Ne oldu Wilson?
So Sullivan thinks he's Wilson's contacts.
Yani Sullivan onun Wilson'un tanıdığı olduğunu sanıyor.
let's catch a plane, Wilson.
Bir uçağa atlayalım, Wilson.
Let's give a big hand to Stanley Wilson.
Bayanlar baylar hadi Stanley Wilson'ı alkışlayalım.
Our next performer is Mr. Enrelbert Wilson.
Sıradaki müzisyenimiz bay Engelbert Wilson.
It says Burton was a partner of Wilson's... and some other associates in some business venture that failed.
Burada Burton'un, Wilson'un bir zamanlar ortağı ve bazı başarısız iş girişimleriyle ilişkisi olduğu yazıyor.
Well, if I wasn't mistaken, I'd think you were flirting with me, Miss Wilson.
Yanılmıyorsam, benimle flört etmeye çalışıyorsunuz bayan Wilson.
Next to be auctioned is Tiffany Wilson.
Sıradaki açık arttırma, Tiffany Wilson için.
And, Wilson, now that's body tackle.
Wilson, rakibi çok iyi düşürdün.
Wilson gets the handoff and he's got room to run on the left-hand side.
Wilson topu arkadaşından alıyor, sol taraftan koşmak için yeri var.
- How do you feel, Mr. Gallagher families today?
- Konuşmalısın Michael. Bugünden sonra aileler nasıl hissediyor Bay Gallagher? Bay Wilson.
That's her real last name... Wilson...
Bu gerçek soyadı, yani Wilson.
Luke Wilson's system was in the neighborhood of $ 190,000.
Luke Wilson'a kurduğum sistem 190,000 dolar civarındaydı.
Wilson's got a girlfriend.
Wilson'ın sevgilisi var.
- Where's Wilson?
- Wilson nerede?
Oh, um, uh, Wilson's Disease?
Wilson hastalığı.
You want it to be Wilson's.
Wilson hastalığı olmasını istiyorsun.
Wilson's presents with cataracts, I think.
- Katarakt, Wilson'ın belirtilerindendir.
I guess we should start treating her for Wilson's.
Galiba Wilson hastalığı için tedaviye başlayabiliriz.
Machinist Mate Harlan Wilson.
Makinist yardımcısı Harlan Wilson.
Boss, what if... what if Wilson's semen was inserted in Janice Santos after she was murdered?
Peki ya Wilson'ın spermleri, Janice Santos'ın içine öldükten sonra koyulduysa?
The Fourth Circuit Court of Appeals, as of 3 : 15 this afternoon... has rejected Richard Wilson's claims for federal relief.
Dördüncü Adli Yargı Bölge Mahkemeleri, bu öğleden sonra 3 : 15 itibariyle Richard Wilson'ın, cezasının hafifletilmesi isteğini reddetti.
Wilson had a record of drug offenses, burglary and assault... and when the cops picked him up, he gave a false alibi.
Wilson'ın uyuşturucu kullanma, hırsızlık ve saldırı suçlarından kaydı bulunmakta, ayrıca polisler onu yakaladığında yanlış ifade vermiş.
Maybe Mark Wilson hears the courts have turned down his son's last appeal... he's thinking suicide.
Belki Mark Wilson, oğlunun son davasında onu suçlu buldukları haberini almıştır intihar etmeyi düşünüyor olabilir.
Wilson and Bill Hyatt got into it at the press conference yesterday.
Wilson ve Bill Hyatt, dün basın toplantısındaydılar.
Now, Danny, I want you to run a check on Wilson's phone records, his financials... the whole nine yards.
Danny, Wilson'ın telefon kayıtlarını, mali durumunu her şeyiyle incelemeni istiyorum.
Samantha, check with Wilson's lawyer.
Samantha, Wilson'ın avukatıyla konuş.
In Mark Wilson's case, he definitely believes that.
Mark Wilson'a kalırsa, kesinlikle buna inanır.
Okay, is it possible that Mark Wilson found... or thought he found, new evidence in his son's case?
Peki, Mark Wilson'ın oğlunun davasında yeni bir kanıt bulması ya da bulduğunu düşünmesi mümkün mü?
Okay, this is everything, and I mean everything, from Ricky Wilson's trial.
Ricky Wilson'ın duruşmasında ki her şey bu, yani her şey.
Mark Wilson called his wife from Trenton two days ago.
Mark Wilson, iki gün önce karısını Trenton'dan aramış.
You testified at Ricky Wilson's trial.
Ricky Wilson davasında ifade vermiştin.
Can you take a look at the next town that Wilson checked in from?
Wilson'ın bulunduğu diğer şehre de bir bakar mısın?
I think Mark Wilson found out what you did... and he came to you with the same questions that we have.
Mark Wilson ne yaptığını öğrendi ve bizim sorularımızın aynısını sana sordu.
You want to tell me why the Bureau's sniffing around the Wilson case?
Büro'nun, Wilson davası etrafında neden dolandığını bana söyler misiniz?
Mrs. Wilson, it's very important for us to know.
Bayan Wilson, bunu bilmek bizim için önemli.
We're just trying to find Mark Wilson.
Biz sadece Mark Wilson'ı bulmaya çalışıyoruz.
Okay, let's start a search for Mark Wilson's car.
Tamam, Mark Wilson'ın araması için bir arama başlatalım.
Wilson, you're up.
Wilson, sıra sende.
- It's fbi Director Wilson, ASAP.
- İşte FBI müdürü Wilson, ASAP.
And that's Ron Wilson, bus driver.
Ve o kişi de Ron Wilson'dır, otobüs şoförü.
Oh, yeah, and Ron Wilson, bus driver, fell into a vat of toxic waste.
Oh, evet, ve Ron Wilson, otobüs şoförü, zehirli atık fıçısına düştü.
wilson 1023

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]