English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wimpy

Wimpy translate Turkish

159 parallel translation
Calm down now, Wimpy.
Sakin ol bakalım ihtiyar.
No sale, Wimpy.
Olmaz Wimpy.
There you are, Wimpy.
- Al bakalım Wimpy.
For six years now, ever since you came to Wimpy's... I've been in love with you.
Altı yıldır, Wimpy's'e geldiğinizden beri size aşığım.
Wimpy Burgers twice, one M.R., one well, heavy on the onions.
İki Wimpyburger, biri az pişmiş, biri iyi pişmiş, bol soğanlı.
I left my hankie at Wimpy's.
Tüh, mendilimi Wimpy's'te bırakmışım.
What about that girl at Wimpy's?
Mesela Wimpy's'deki şu kız?
I think it was... "Wimpy Burgers twice, one M.R., one well, heavy on the onions."
Yanılmıyorsam iki Wimpyburger, biri az pişmiş, biri iyi pişmiş, bol soğanlı.
She'll be at Wimpy's as usual.
Her zamanki gibi Wimpy's'de olacak.
I'll cover the world in Tastee-Freez and Wimpy Burgers.
Dünyayı Lezzet Dondurmaları ve Wimpy Burgerlerle kaplayacağım.
And we'll go through Wimpy City.
Wimpy City'e doğru gideceğiz.
Wimpy City...
Wimpy City...
Wimpy City!
Wimpy City!
Wimpy!
Pısırık!
¤ I've already declared war... ¤ Give me righteous waves, and no wimpy children. ¤
¤ Zaten savaş ilan ettim... ¤ Bana doğru dalgaları ver, ve zayıf çocuklarıma izin ver. ¤ ¤ Onu reddetmeyin, uyuşturulmuş durum da mısınız?
Wimpy, how are ya?
Wimpy, ne haber?
Out of my kitchen, Mr. Wimpy.
Mutfağımdan çık, Bay Burger.
"Pass" is another word that Wimpy...
"Geç" başka bir kelime Burger...
Mr. Wimpy, my son Castor,
Bay Burger, oğlum Castor,
I mean, well, Mr. Geezil and Mr. Wimpy are, um...
Yani, Bay Geezil ve Bay Burger,...
Next to Wimpy, I hate him best.
Pısırık herif, En çok ondan nefret ediyorum.
Well, Wimpy, why not?
Evet, Burger, neden olmasın?
Oh, yeah, Wimpy can take him but I can't?
Evet, Burger götürür, ben götüremem öyle mi?
No, Wimpy's barred from the Rough House.
Hayır, Burger salona giremiyor.
That rat Wimpy.
Fare Burger.
Where is that Wimpy?
O Burger nerede?
- There he is. Wimpy, I'm disgustapated.
- İşte orada.
Wimpy!
Burger!
Wimpy, you come back here this very minute.
Burger, hemen şu anda buraya gel
Quiet!
Sus bakayım Wimpy!
Wimpy, be quiet!
Wimpy, sus diyorum sana!
How do you like her, admiral? The Wimpy's nothing but a big canvas kite.
Wimpy'nin keten uçurtması nasıl, beğendiniz mi Amiral?
She's a wimpy little thing.
Sünepenin teki.
And there ain't no fuckin'tribe of tommin', wimpy-assed red men, neither.
Ne şu siktiğimin kabilesi, ne de şu aşağılık osuruktan kızılderililer!
"Wimpy"! Oh, better luck next time.
Bir dahaki sefere daha iyi vurursun.
One more? I can't live with "Wimpy"!
Son bir kez? "Zayıf" la yaşayamam!
- No, I had a Wimpy.
- Hayır, hamburger yedim.
Did you go to that Wimpy down by the station?
İstasyonun yanındaki hamburgerciye mi gittin?
Too wimpy to show yourself, Krueger?
Kendini gösterecek cesaretin yok değil mi, Krueger?
Wimpy, wussy, dopey, goofy.
Pısırık, korkak, salak, enayi.
I hear she's been banging some balding, wimpy lawyer who can't get it up.
Duyduğuma göre uyuz bir avukatla yatıyormuş. Doğru dürüst kaldıramıyormuş bile.
You're still a poor wimpy, little brother.
Hâlâ zayıf, zavallı, küçük kardeşsin.
Wimpy.
Etkisiz oldu.
You only buy Casper the Wimpy Ghost. Equating friendliness with wimpiness will keep you from achieving popularity.
sen sadece Hipi Hayalet Casper dergilerini alıyorsun hipilik ile arkadaş canlısı olmayı eşit görmen seni oldukça popüler yapıyor değil mi?
- That? That's wimpy.
Pek etkileyici değil.
- But they're wimpy.
- Ama özürlü gibiler.
That wimpy deer?
O korkak geyik mi?
Maybe there's something to that wimpy "teamwork" garbage of yours after all.
Belki de senin şu saçma takım çalışması işin o kadar da kötü değildir.
All three of his sons ended up being wimpy, nerdy weirdos.
Üç çocuğu da sonunda pısırık, inek tipler oldu.
I'm talking forty-four ouncer, not this thirty-two wimpy...
1 litrelik değil, 1.5 litrelik...
I used to see him at Wimpy's.
Wimpy's'te görürdüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]