Winces translate Turkish

Don't take all day now. [winces ] [ gasps]

Bütün gün beklemeyin, şimdi! Bunu duyabiliyorum!

( WINCES ) One false move and you're in over your head.

Yanlış bir harekette tepetaklak düşersin.

Whenever I speak, he winces.

Ben ne zaman konuşsam yüzünü buruşturuyor.

[Winces] My ETOH and tox screens were pristine so I wasn't drinking or...

Vücudumdaki zararlı madde oranlarında değişiklik yok. Yani içki içmedim ya da...

[Winces playfully]

- Hayır...

You hear me? - ( Daniel winces )

Beni duyuyor musun?

The Gaul winces from spear...

Galyalı, mızraktan korkuyor.

- BECAUSE WE DON'T EVEN KNOW WHERE HE- [grunts ] - [ winces]

Çünkü biz bile onun nerede olduğunu bilmi... Gerçekten mi?

- [winces] - WITH THE RIGHT ATTITUDE, SOME TEAMWORK, AND A CONSTANT, OVERWHELMING FEAR OF MY WRATH,

Doğru yaklaşımla biraz takım çalışması ve gazabıma karşı duyulan sürekli ve bunaltıcı korkuyla her şeyi başarabiliriz.

Uh, N.R.A. member, retired marine, winces every time the prosecution speaks.

Uluslararası Tüfek Derneğinden, emekli asker, davacı konuşunca yüzünü buruşturuyor.

- Ah! [Winces]

- Bakayım.

- I got you. - ( winces )

Tuttum seni.

He winces when I give him injections.

İğne yaparken irkildi.

[winces]

Sen bir şey yapabiliyor musun?

[winces] Assuming you can walk by then.

O zamana kadar yürüyebilirsen tabii.

[laughs, winces]

Stuart'la işler nasıl gidiyor?

( WINCES ) Okay.

- Peki.

- [winces]

Phoebe'nin de tutulduğu Renautas tesisinden bir yoldaşımız kaçabilmeyi başarmıştı.