English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wiring's

Wiring's translate Turkish

282 parallel translation
Mrs Wang's restaurant, wiring subject.
Bayan Wang'in restoranı, mikrofon kaydı.
She's looking for the wiring signatures for the device and asking for copies of any fingerprints we've managed to lift.
Cihazın kablo imzalarını arıyor. Ve parmak izlerinin kopyasını alıyor.
That's why you were looking for the wiring signatures on that blue bus.
Bu yüzden kablo parçalarını arıyordun. Mavi otobüste bunu arıyordun.
The wiring party's returned from Tantrapur, sir.
Telgraf birliği Tantrapur'dan döndü, efendim.
Yeah, it's the wiring.
Evet, kablodaymış. İyi bir tahmindi, değil mi?
Yeah, it was the wiring.
Evet, sorun kablodaymış.
But there is no direct wiring that I can discover.
Ama doğrudan bir kablo bağlantısı bulamadım.
Then a suggestion or two that will rip out all of the wiring... and then, dear girl, it's over.
Sonra tüm düğümü çözecek bir ya iki öneri... Ve sonra, sevgili kızım, bitecek. Tamamen.
He's still studying the wiring diagrams the interconnect and the wire wrap-joints but he doesn't see any way of physically getting into the thing.
Hala tel sargıları, bağlantı şemalarını ve kesişme noktalarını inceliyor ama bu şeyin içine fiziksel olarak girebilmek için bir yol bulabilmiş değil.
You're crazy, Junior. The wiring's OK.
Sen delisin Junior, kablolarda birşey yok.
He said they're having wiring problems down there.
Tel çekmekte problemleri varmış.
Maybe the number was recently disconnected... or maybe there's a temporary malfunction in the wiring.
Belki bağlantı yeni gitmiştir... veya kablolarda geçici bir arıza vardır.
The wiring was shorting out under high temperatures.
Teller yüksek ısıda kısa devre yapıyordu.
The bank's wiring you the money at Raphael in Paris.
Banka benim adıma Paris'te Raphael'e çıkarmış.
A rat could eat through electrical wiring.
Sıçanlar elektrik kablolarını yiyebilirler.
There's metal fatigue, the wiring is inadequate for our power needs, and the neighbourhood is like a demilitarised zone.
Metal yorulması var, kablolama da bizim ihtiyaçlarımız için zayıf, ve bu semt de sanki polisten arındırılmış bölge gibi.
Dean, if my boys say it was the wiring, you gotta believe them.
Dean, eğer benim adamlarım elektrik kontağı diyorsa onlara inanmalısın.
He rigged wiring to warm the ants in winter.
Karıncıları kışın ısıtmak için içerisine kablo döşedi.
Well, I traced all the heavy wiring into Quayle's fortress. - So?
Peki, Quayle'in odasına giden bütün kabloları buldum.
You got something you believe in,... and that's a rare thing these days,... but there's a lot more to love than hot-wiring.
Bir şeye inanmışsın. Günümüzde enderdir... ama elektrikli kızlardan çok sevilebilir.
That he was checking a wiring connection, or searching for something, or someone.
Bir kablo bağlantısını kontrol ediyormuş veya bir şeyi ya da bir kişiyi arıyormuş yazarsınız.
Denying reports of a bomb blast at his son's party, Mayor Hill insists the explosion was caused by faulty electrical wiring.
Oğlunun partisinde bomba patladığı haberini yalanlayan Belediye Başkanı Hill patlamanın elektrik arızasından kaynaklandığı konusunda ısrar ediyor.
Watch the lights and all, the wiring's dodgy.
Işıklara dikkat edin, elektrik tesisatı tehlikeli.
Okay, who wants to take a crack at wiring Mr. Zimm's jaw?
Kim Bay Zimm'in çenesini sarmak ister?
He's such a control freak now, he's been having people followed, recording his business partners'calls, wiring up people left and right.
Tam bir kontrol manyağı, insanların gözetlenmesini istiyor. İş ortaklarının telefon görüşmelerini kaydediyor. İnsanları başlık takmaya zorluyor.
You've got some real bad wiring in here.
Elektrik tesisatınız cidden berbatmış.
- It's the wiring.
- Sorun kablolarda.
It wasn't static electricity or faulty wiring.
Kablolar yanlış takılmamıştı.
2706 - faulty wiring.
2706 - yanlış kablolama.
Worse than that, it's got a taste for the base wiring.
Daha da kötüsü, üssün kablo sisteminin de tadını aldı.
They're busting you for hot-wiring Jamie's car.
Jamie'nin arabasini çaldin diye geldiler.
Checking the wiring on the animatronic mummies?
Telle bağlanmış maket mumyalarınızı kontrol etmeye mi?
You really think it's necessary, wiring the kid like that?
Sence bu gerekli mi, çocuğa böyle bir şey bağlamak?
Okay, so this whole man thing, this sort of short-circuits the old maybe-l-should-consult - my-sisters wiring now, doesn't it?
Pekâlâ, bütün bu "erkeklik" durumları, bir anda bu kısa devreler eskiden olan "belki de kardeşlerime danışmalıyım" durumunu ortadan kaldırmış mı oldu yani?
No, it's just this wiring is very... sophisticated.
Hayır, sadece bu tesisat bayağı... sofistike.
The live concert is about to air but there's a wiring problem.
Canlı konser başlamak üzere, ama bir elektrik problemi var.
- Darren showed he was grown-up by leaving'de house, seeing his neighbour's 7 Series BMW and hot-wiring it.
- Darren büyüklüğünü göstermek için evi terketti, komşusunun 7 serisi BMW'sini gördü kısa devre yaparak çalıştırdı.
Their programs leaked into the wiring through this old modem... ... allowing them to project themselves as holograms.
Programları bu eski modeme doğru sızmış ve hologram olarak görüntülenmelerini sağlamış.
"The March 14 fire, courting damage to three floors killing two fire fighters.." "was apparently cause by faulting wiring."
14 Mart'da üç kata zarar vererek iki itfaiyecinin ölümüne neden olan yangın görünüşe göre elektrik hatlarının yanlış döşenmesinden kaynaklanmış.
Song's been laundering money and wiring it to Cho's account.
Song para aklıyordu ve Cho'nun hesabına bağlantılıydı.
The wiring loom's been welded together.
Ampul, sigorta, kablolar...
You want to make sure you get out of there fast after you're done wiring the circuit board into the satellite because if you're in the ducts when the rocket launches, then, well, boom.
İşi bitirdiğine emin olduğunda oradan ivedilikle çıkmalısın. Çünkü roket fırlatılırken kanallarda kalırsan,.. ... havaya uçarsın, boom!
He's not going to shoot you That depends on what he did with the wiring
Seni vurmayacak. Burada ne halt ettiğine göre değişir.
Couple of circuits are burned out and the wiring's all fried.
Devreler ve kablolar yanmış.
And Calleigh let's work on the wiring
Ve Calleigh, kablolar üzerinde çalışalım.
I think it's'cause his brain wiring's a bit screwy on account of his condition.
Bunun sebebi onun durumundaki birinin beyninin biraz kaçık olması sanırım.
It's a lease option to buy and the seller's very motivated Don't look at him! He's just wiring the place for the Internet
Saçları uzun ve sarıydı, narin bir yüzü vardı, teni yumuşacıktı...
Langley has invented a computer virus that can plug into any electrical receptacle... that is, the wall outlet in your apartment... using existing wiring to spread right through the entire national grid.
Langley bir bilgisayar virüsü keşfetti, herhangi bie elektrikli malzemeye bağlanabilen... apartamınınızın çıkışındaki duvarda bile bulunan... varolan kabloları kullanan ve tüm ülkenin elektrik şebekesine yayılabilmektedir.
There's no wiring in here.
Orada herhangi bir kablo yok.
Self-expression and communication, it's not part of his wiring.
Kendini ifade etmek ve iletişim kurmak onun hamurunda yoktur.
But half the insulation's gone from the wiring.
Ama izolasyonun yarısı elektrikle gitti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]