English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wiry

Wiry translate Turkish

79 parallel translation
I'm thin, but I'm wiry.
İnceyim ama kuvvetliyim.
She was a bit wiry. She was crying.
Kız biraz sıskaydı.Ağlıyordu.
What attracted my grandfather to the island, apart from the profuse source of wiry labor that it promised, was the unique combination of volcanic soil and the warm gulf stream that surrounded it.
Vaadedilen bol güçlü emek dışında... büyükbabamı adaya çeken, volkanik toprakla onu çevreleyen sıcak Golfstrim akıntısının... eşsiz uyumuydu.
Small frame, wiry.
Ufak tefek.
Oh. You see the short, wiry fellow in the corner?
Evet, şu köşedeki kısa sıska adamı görüyor musun?
His lithe, wiry body was made for bowling, and he does a heck of a little mambo too.
Kıvrak ve sırım gibi vücudu sanki bowling için yaratılmış. Tabii, biraz da mambo dansı biliyor.
How's your wiry zone?
Kasık bölgen nasıl?
The automatic clutch, Joe It comes with the deluxe upholstery and the high-speed wiry zone
Otomatik vites Joe... lüks döşemelerle birlikte geliyor... yüksek hızlı bölge.
Bill collectors, electric-company reps that wiry little woman from the water company.
Fatura tahsildarları, elektrik şirketi memuru su şirketinden o küçük adaleli kadın.
Wiry, fast, firm, proud buttocks.
Sırım gibi, hızlı, kaslı, azametli kalçası olan.
She's small, but she's wiry.
Fransız. Ufak tefek ama dayanıklı.
But you know those seven or eight little wiry hairs that come out of his forehead?
Ama alnına düşen şu yedi sekiz tel saçı biliyor musun?
Tall kid, kind of wiry.
Uzun bir çocuk, çok ince biri.
I'm wiry.
Sırrım gibiyim.
He's "wiry."
"Sırrım" gibi.
"Wiry."
"Sırrım."
The only good thing I can say about our one offensive weapon is it's "wiry." What the shit is that?
Hücum silahımız hakkında söyleyebileceğim tek iyi şey sırım gibi olduğu. Bu da ne demek?
No, no, it's "wiry."
Sırım değil, "sırrım".
- Say it : "Wiry."
- Haydi söyle : "Sırrım" gibi.
I thought they were wiry little runts, like that Australian silky thing.
Ufak çelimsiz olanlardan sandım, İpeksi Terrierler gibi.
Bit wiry, though.
Kıvırcık mıvırcık idare edeceksin artık. [GÜLER]
You're a little wiry, but you can date her.
Biraz titreksin ama onunla çıkabilirsin.
Okay, first of all, Glen... I'm wiry, okay?
Bak şimdi Glen, öncelikle böyle görünsem de dayanıklıyımdır.
well, my dad's quite wiry, he could have a try.
Babam ince ve uzundur. O deneyebilir.
Some wiry maypole wearing an ugly dress and tasteless slippers?
Elbise ve bir çift zevksiz terlik giymiş bir sırıkla mı?
There's this wiry vato named Quazi, works out of the back of his garage.
Quazi adlı sırım gibi bir vato var. Garajından çalışıyor.
- Wiry.
- Tığ gibi.
- Wiry.
- Tığ gibi
I want me a thin, wiry attorney, somebody hungry for justice.
Kendime zayıf sırım gibi bir avukat istiyorum. Birisi adalete aç!
Just get your wiry ass in the car.
Arabaya bin.
" Wanted : young, skinny, wiry fellows not over 18. Must be experienced riders willing to risk death daily.
"18 yaşını aşmamış, hayatını her gün... tehlikeye atabilecek, deneyimli biniciler aranıyor." yazıyordu.
Brown and wiry?
Esmer ve ince?
You may be tall, but I am wiry, and I have Ryan on my side.
Sen uzun olabilirsin ama ben de çeviğimdir, hem Ryan da bana yardım eder.
I'm not light, I'm wiry.
Hafif değilim, sırım gibiyim.
He is a light wiry guy who's incredibly coordinated, incredibly athletic, could probably excel at any number of sports, but he's a skier.
Hafif, uçta gibi bir adam ve koordinosyan inanılmaz. İnanılmaz atletik. İstediği sporda başarılı olabilir.
Heh-heh. This guy, he looks wiry and dumb, but I tell you what, he's tough as nails, that one.
Şuradaki adam zayıf ve salağa benziyor olabilir ama kendisi kapı gibi sağlamdır.
It's really dry and wiry and... sparse, and I think this is the kind of habitat where the animal lives, kind of in the much more stunted trees.
Gerçekten kuru ve sert... seyrek, ve bence hayvan her nerede yaşıyorsa, bu bir tür habitat, daha bodur ağaçların içinde olmalı.
It wouldn't kill you to take a Pilates class with me now and then but you have a certain wiry appeal.
Benimle pilates derslerine katılsaydın ölmezdin. Ama yine de çekiciliğin var.
And the other, the wiry one, He's the president of a company they call, and I kid you not, Cash Technologies.
Ötekisi de, şu fasulye sırığı gibi olan bir şirket başkanı ve şirketin adı da, kesinlikle dalga geçmiyorum Cash technologies.
A little wiry.
Zayıf ve adaleli.
Yeah, but I'm wiry.
Doğrudur ama ben yere sağlam basarım.
About five-seven, wiry, pretty fast.
Yaklaşık 1.60, sırım gibi, oldukça hızlı.
But mostly because I would rather rim the shit-smeared arsehole of a dead horse with AIDS than even consider the possibility of touching your wiry, gangrenous, vile, inadequate, half-circumcised, horrifically smelly, pubescent dick. OK?
Ama en önemlisi, senin ormana dönmüş kangrenli, ufak, pis, yarı sünnetli, leş gibi kokan ergen sikine dokunmaktansa AIDS'li bir atın boklu göt deliğine dil atmayı tercih ettiğim için.
Look at you, all tough, wiry.
Kendine bir bak. Sırma gibisin.
Because, mother, she is deceptively strong and... wiry.
Çünkü kadın acayip güçlü ve dayanıklı anne.
Thai? Wiry I wan!
Taylandı mı?
Wiry?
Cılız mıyım?
Bobby is mad wiry.
Bobby dayanıklıdır.
I'm wiry.
Dayanıklıyımdır.
I'll stop using your face cream when you stop ruining my good razor on them wiry-ass chin whiskers.
Benim güzel tıraş bıçağımı çenendeki odun gibi kıllarını kesmek için kullanmayı bıraktığında ben de senin yüz kremini kullanmayı bırakacağım.
- You mean a certain wiry little fiilly?
- Ama her şeyiyle bahsettiğimi sanmam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]