English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wishful

Wishful translate Turkish

272 parallel translation
This is plain, ordinary, wishful dreaming.
Bu tekdüze, sıradan bir rüya.
Pure wishful thinking.
Tam bir hüsnükuruntu.
- What's wrong with wishful thinking?
- Fikir yürütmenin nesi yanlış?
My dear Miss Frances, my life, my career... has been founded on facing facts as I discover them... never by wishful thinking.
Sevgili Miss Frances, hayatım, kariyerim keşfettiğim gerçekler doğrultusunda kuruludur asla arzulu düşünceler üstüne değil.
My wishful dreams came true, my love
# Hayallerim gerçek oldu, aşkım
They said my story was wishful thinking.
Anlattığım hikaye hayal ürünüymüş.
Wishful thinking.
Sadece bir dilek.
Wishful thinking Jaume, wishful thinking.
İyimser düşünce, iyimser düşünce.
Just wishful thinking.
Sadece bir hayaldi.
That's wishful thinking, if ever I heard it.
Bu duyduğum en inanılmaz hayal.
I'm not against wishful thinking, not now.
Hayallere karşı olan biri değilim. Artık değilim.
TO THE STRANGE, MYSTIC STRENGTH OF THE HUMAN ANIMAL WHO CAN TAKE A WISHFUL DREAM AND GIVE IT A DIMENSION OF ITS OWN.
Boş bir projeksiyon perdesindeki boş mezarı kendisine özel bir dünyaya çeviren, bir devrin film yıldızı Barbara Jean Trenton'a...
John rhoades, formerly a reflection in a mirror, a fragment of someone else's conscience, a wishful thinker made out of glass, but now made out of flesh, and on his way to join the company of men.
Bay John Rhoades'un çıkış öyküsü evvelce aynada bir yansımadan ibaretken bir başkasının vicdan kırıntısıyken camdan yapılma arzulu bir filozofken şimdi ete bürünüp kendi yoluyla erkeklerin dünyasına katılıyor.
Wishful thinking, Mr. Strock?
Hüsnükuruntuya kapılmayın Bay Strock.
Such wishful thinking is where these ronin go wrong.
Bu roninlerin yanıldığı nokta da bu tarz bir hüsnükuruntu.
Such were my thoughts, but I see now it was nothing but wishful thinking.
Bu şekilde düşünüyordum ama şimdi görüyorum ki bu tamamen kendi hüsnükuruntummuş.
You can call it wishful thinking, son... but life is built on wishing.
Sen buna hüsnükuruntu diyebilirsin, evlat... ama hayat arzu üzerine kurulmuştur.
Seems is just wishful thinking.
Görünüşe göre iyi.
- Wishful thinking.
- Hüsnükuruntu.
Pre-existing will is wishful thinking!
Varoluş öncesi irade, hüsnükuruntudan ibarettir.
That's just wishful thinking.
Buna hüsnükuruntu denir.
Wishful words, me boyo.
Hayal kuruyordum.
Wishful words. That's all it was.
Yalnızca hayal.
Oh, begging... pardon and being wishful to do justice to one and all and not speak evil of the dead, I must say, Uncle George was uncommon fond of the bottle.
Özür dileyerek, duygularımı bastırarak ve ölünün arkasından konuşmak değilse, söylemem gerekir ki, George Amca bir ayyaştı.
That's wishful thinking. The x-ray treatment didn't help.
X-ışını tedavisi işe yaramadı.
What we got here, ladies, is a case of wishful thinking.
Sanırım bizi buraya çağırmanızın nedeni, tedirgin olmanız, bayanlar.
Does he mean it or is this some kind of wishful thinking from Mr Bakunin?
Bunu kastetmiş mi yoksa yalnızca Bay Bakunin'in dileği miymiş?
That's wishful thinking.
İyimser düşünüyorsun.
Wishful thinking!
O senin hüsnükuruntun!
What this suggests, Diana... is that your strategy is based on nothing but speculation and wishful thinking.
Bu da Diana, senin stratejinin spekülasyon ve arzu hariç... hiçbirşeye dayanmadığını gösteriyor.
I fear that may be wishful thinking, Majesty.
Hüsnükuruntu olacağından korkarım Majesteleri.
- Wishful thinking.
- Çok iyimsersin.
Wishful make-upping.
Şans getirme makyajı.
Wishful thinking.
O senin hüsnükuruntun.
Was it wishful thinkin'?
Sadece hayal ürünü müydü?
- Yeah, wishful thinking.
- Yok ya, nerde o günler.
But then my professional perspective overcomes me, a less wishful, more penetrating view of it,
Ama sonra mesleğim tekrar beynimi ele geçiriyor. Daha az olmasını istediğim daha yıkıcı bir görüntü.
It's wishful thinking.
Bu senin hayalindi.
A little wishful thinking never hurt anyone.
Dilekte bulunmaktan kimseye bir zarar gelmez.
And while it may be wishful thinking, I'd like to believe you're the better of the two.
Ve belki hüsnükuruntunuz iken, 2 kişiden daha iyi olduğunuza inanmak isterim.
Don't let wishful thinking guide your decision.
Kararınızı, istekli düşüncenin yönlendirmesine izin vermeyiniz, Danışman.
It's also possible that since your two fields of expertise are feline leukemia and hepatitis B what looks like a scientific eureka might only be a case of wishful thinking.
Aynı zamanda senin iki uzmanlık alanın kedi lösemisi ve hepatit B olduğundan bilimsel bir keşif gibi görünen senin kendi kuruntun olması da mümkün.
I know it was wishful thinking, Professor, for the tumor is inoperable.
Tümörün ameliyat edilemeyecek durumda olmasını anlıyorum.
Part fact part wishful thinking?
Biraz gerçek,... belki de hayal ürünü?
All these answers, except perhaps Olle's, are the result of wishful thinking.
Tüm bu cevaplar, belki sadece Olle'ninki hariç, hüsnükuruntunun sonuçları olsa gerek.
A wishful notion I held on to for years
Yıllarca beslediğim bir umut.
This is no time for wishful thinking.
- İyimser olmanın zamanı değil.
sometimes you need a little wishful thinking just to keep on living. I see your point.
Hey, yaşamda korunmak için bazen küçük dileklere ihtiyaç duyarsın
- Nothing but wishful thinking.
- Hüsnükuruntudan başka bir şey değil.
- Wishful thinking.
- O senin hüsnükuruntun.
Wishful thinking
Böylesi nerede bulunur?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]