Witek translate Turkish

Witek, you have the same taste as I do.

Witek, seninle bazı tatlarımız aynı.

- Witek, I want to talk to you.

- Witek, seninle konuşmak istiyorum.

Where's Witek?

Witek nerede?

Wincenty Witek, the bricklayer.

Wincently Witek, duvarcı ustası.

Autumn came and it rained continuously... but Birkut... kept fighting to free Witek.

Sonbahar geldi ve sürekli yağmur yağdı... ancak Birkut... Witek'in özgürlüğü için savaşmaya devam etti.

I know Witek and he's a decent guy.

Witek'i tanırım ve o ahlaklı biridir.

People... this is about comrade Witek...

Ey ahali yoldaş Witek'den bahsediyorum...

Privately, do you think Witek was guilty?

Aramızda kalsın, sence Witek suçlu muydu?

And that idea of mine... the Katowice steelworks and Witek.

Ve görüşüme göre... Katowice çelik işleri ve Witek.

Wincenty Witek.

Wincenty Witek.

W. Witek, team bricklaying instructor.

W.Witek, takım duvarcılığı eğitmeni.

The witness has testified... not under oath, because he is suspected of activities similar... to those of the accused, W. Witek.

Tanığın sorgulaması... yeminsiz yapıldı, çünkü ondan da W. Witek... benzeri aktivitelerden süphe edilmekteydi.

Did the witness know of Witek's plans earlier?

Tanık Witek'in planlarını önceden biliyor muydu?

Let's go find Witek.

Gidip Witek'i bulalım.

You're here, Witek

Burada mıydın sen, Witek.

Do you know what Witek asked me?

Witek benden ne istedi biliyor musun?

- Probably not, Witek

- Muhtemelen hayır, Witek.

I'm scared, Witek

Korkuyorum, Witek.

- Is Witek in?

- Witek içerde mi?

Oh, here's Witek!

Witek geldi!

Witek, wait!

Witek, bekle!

Witek, where's the film?

Witek, film nerde?

I'll write to you, Witek

Sana yazacağım, Witek

My son, Witek

Oğlum, Witek

Dear Witek, sit for a moment with us

Sevgili Witek, bir dakikalığına bizimle otur.

- I'm Witek Dlugosz

- Ben Witek Dlugosz.

- Was Witek Szugenia there?

- Witek Szugenia orada mıydı?