Withheld translate Turkish
389 parallel translation
"Since the police withheld my first letter from the eyes of the public, " I now turn directly to the pressi
" Polis ilk mektubumu halktan gizlediği için,... doğrudan gazetelere yazmaya karar verdim.
When I needed your faith, you withheld it.
Güvenine en çok ihtiyaç duyduğumda, onu benden esirgedin.
Your wages will be 20 guineas per annum... from which only 10 will be withheld for lodging, spiritual instruction, laundry.
Ücretin yıllık 20 altın olacak. Bunun 10'u, yiyecek ve yatacak ile çamaşırhane giderleri için kesilecek.
The tender prince would fain have come with me to meet Your Grace... but by his mother was perforce withheld.
Küçük Prens, siz Majestelerini karşılamak için benimle gelmeyi çok istiyordu, ancak annesi onu zorla engelledi.
The name of the victim is being withheld until the parents are first notified.
Aileler haberdar edilene kadar çocuğun ismini açıklayamıyoruz.
But of course these facts were withheld from the press... at the request of the Prince's family.
Tabi ki bu gerçekler, Prens'in ailesinin isteğiyle basından gizli tutuldu.
Some of the younger fishermen spoke of her as a contestant or a place or an enemy but the old man had always thought of her as feminine and as something that gave or withheld great favors.
Kimi genç balıkçılar onu bir rakip, bir yer, hatta bir düşmanmış gibi görseler de yaşlı adam onun hep bir dişi olduğunu düşünmüştü. Büyük iyilikler yapmak ya da yapmamak onun elindeydi.
An enjoyment, that henceforth me unfortunately it will be withheld.
Çalışmanızda ki verimin artması beni daha memnun eder.
Lay not thy hand upon the lad... for now I know that thou fearest God... seeing that thou hadst not withheld thy son... thy only son, from me.
Elini çocuğa uzatma çünkü bildim ki Tanrı'dan korkuyorsun. Oğlunu, biricik oğlunu benden esirgemedin.
So I withheld my answer.
Bu yüzden cevabımı hemen vermedim.
Some of you have resisted, have withheld knowledge from Number Two.
Bazılarınız 2 Numara'ya bilgi vermemek için dişiyle tırnağı ile direndi.
One : the public should be informed that the apes, after their arduous space voyage and the fatigue arising from its publicity, are to be afforded rest in a location whose identity will not be divulged to the public. Two : since, however, there is justifiable cause for suspecting that they have withheld vital information from us, the ape-onauts will in fact be escorted by Dr Lewis Dixon to the installation known as Camp 1 1, held there in his care for interrogation by the ClA under the guidance and supervision of Dr Otto Hasslein.
Hakkımızda hayati bilgiler bulundurduklarından şüphelenildiğinden maymungiller, Dr Lewis Dixon tarafından eşlik edilerek Kamp 11 adı verilen üsse götürülüp orada onun kontrolünde olacaklar ve Dr Otto Hasslein'ın gözetim ve yönetiminde CIA tarafından sorgulanacaklardır.
- I withheld nothing.
- Hiçbir şey saklamadım.
Montgomery withheld the superiority in air.
Hava hakimiyeti Montgomery'deydi.
But you deliberately withheld it from me.
Ama siz, özellikle esirgediniz benden.
Why has my inheritance from my father been withheld?
Babamdan bana kalan miras neden engellendi?
You've withheld clues and information that made it impossible for us to guess who did it.
Bazï ipucu ve bilgileri bize vermeyerek katili tahmin etmemizi imkansïz kïldïnïz.
Sentencing will be withheld until that time. The next case...
Karar da o zamana ertelenmiştir.
"Purse was withheld pending DA's probe."
"Para ödülü Savcıdan karar çıkana kadar dağitılmayacak"
What would you do if your checks were withheld for six months?
Altı aydır yardım çeklerinizi alamasaydınız ne yapardınız?
On the basis that information was withheld.
Bu bilginin saklandığı gerekçesiyle.
Police believe the two deaths are drug-related. Names withheld till families are notified.
Polis, olayın uyuşturucu ile ilgili olduğunu düşünüyor....... Kurbanların isimleri henüz açıklanmadı.
The names ofthe eight victims are being withheld until notification ofnext ofkin.
Öldürülen sekiz kişinin isimleri ailelerine haber verilene kadar açıklanmamaktadır.
You withheld evidence, harboured a key witness in a federal investigation, caused a good man's death and violated every jurisdictional clause in the book.
Delilleri kararttın, Federal soruşturmadaki kilit tanığı evinde sakladın iyi bir adamın ölümüne neden oldun ve tüm yasal mevzuatı çiğnedin.
The decision to invade, like the earlier secret decision to bomb was withheld from the Cambodian people.
Gizli şekilde karar verilen bombardıman kararı gibi, istila kararı da Kamboçya halkından saklandı.
The only viable currency is food, given as reward for work or withheld as punishment.
Paranın yerini, iş karşılığı ödül olarak verilen... ya da ceza olarak verilmeyen gıda aldı.
If I know him, his understanding will not long be withheld.
Eğer onu tanıyorsam, alıkonulmasından dolayı uzun süre anlayış göstermeyecektir.
He purposely withheld the $ 20,000 deposit so that Monty would think he'd already spent it.
20.000 depoziti sakladı. böylece Monty onu harcadığını düşünecekti.
The Americans withheld information.
Amerikalılar bilgileri saklıyordu.
There's no reason for it to be withheld.
Bunların benden saklanmasının hiçbir sebebi yok.
Unfortunately, all were killed in the subsequent crash of the plane... and their names are being withheld until notification of next of kin.
malesef, hepsi en son meydana gelen uçak kazasında öldüler. ve isimleri yakın akrabaları tarafından tebliğ edilene kadar açıklanmıycak.
If your husband thinks fit to keep you in the dark over this matter, is it for me, who has only learned the true facts under the pledge of professional secrecy, to tell what he has withheld?
Kocanız bu konuyu sizin bilmenizi istemediyse, bu benim için de geçerli. Çok gizlilik gerektiren görevi nedeniyle herkesten sakladığı gerçekleri, kim bilebilir ki?
I admit, we withheld modern technologies from some worlds.
Bazı dünyalara modern teknolojiyi vermediğimizi kabul ediyorum.
Pay for the Hexapod kill shall be withheld until the eradication of Crites on Earth is verified.
Crite'ların imhası gerçekleşince.. şu altı ayaklı böcek için ödeme yapılacak.
The question this station wants answered, why has Commissioner Pike withheld these facts, and does the Mayor know what is going on in his city?
Cevaplanmasını istediğimiz sorular şunlar : Neden Meclis Üyesi Pike bu gerçeği örtbas etmeye çalışıyor ve Belediye Başkanı şehrinde olan bitenleri biliyor mu?
Any information regarding the case is being withheld by the authorities.
Davayla ilgisi olan her tür bilgi yetkililer tarafından değerlendiriliyor.
Names are being withheld. The casualties are high.
- İsimler henüz açıklanmıyor...
Withheld!
El koyuyorum bunlara!
We believe it's being withheld because it contains evidence... That is necessary to the defense.
Bu dosyanın, savunmanın lehine kanıtlar içerdiği için... saklandığını düşünüyoruz.
That was withheld from you and Mr. Sabich... Until Mr. Sabich requested it personally from Mr. Horgan?
Bay Sabich bunu Bay Horgan'dan isteyene kadar... sizden ve Bay Sabich'den saklanan dosya.
Warm and loving embrace, nothing withheld.
Sımsıcak ve sevgi dolu bir kucaklaşmaydı, tüm anı paylaştık.
You withheld information.
Bilgi sakladın.
Certain evidence was withheld, yes.
Bazı kanıtlar açıklanmadı, evet.
Why are they being withheld or burned by the government?
Sam Amca ona sorun çıkarmış mı? Devlet 48 saat içinde ona yeni bir pasaport çıkarıyor... ve üstüne yolculuk parası veriyor. Hayır.
Identity of the victims has been withheld.
Kurbanların kimlikleri açıklanmadı.
It's no small wonder that you've withheld so much.
Bundan alıkonmak şaşılacak bir şey değil.
Nothing edited, nothing withheld.
Değiştirilen, saklanan bir şey yok.
You purposefully withheld information concerning a case under my investigation.
Dinliyorum. Benim soruşturduğum bir davaya ilgili bilgileri kasıtlı olarak benden sakladın.
- You purposefully withheld that information, O'Connell.
Sen kasıtlı olara kmı bu bilgileri sakladın, O'Connell.?
Have you withheld any pertinent information regarding the disappearance of Travis Walton?
Travis Walton'ın kaybolmasıyla ilgili bilgi sakladın mı?
Important information was withheld.
Önemli bilgiler saklandı.