English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wittle

Wittle translate Turkish

77 parallel translation
How I wish I had a gun A wittle gun
# Bir tabancam olsaydı keşke. Minicik bir tabanca.
Oh, I wish I had a gun, a wittle gun
# Bir tabancam olsaydı keşke. Minicik bir tabanca.
Dukie Wookie hurt his wittle hand.
Küçük Dukie elini yaraladı.
- He's just a "wittle" man? - That's right.
- Sadece "akılsız" bir adam mı?
- Hi, Tweety. This "wittle" piggy went to market.
- Bu parmak pazara gitmiş.
This "wittle" piggy stayed home.
- Bu parmak evde kalmış. - Hayır.
- No. - This "wittle" piggy had roast beef.
Bu parmak yemek yapmış.
And this "wittle" piggy had...
Bu parmak da demiş ki... Parmaklar bitti.
Just a little - wittle waddle - addle man.
Mini minnacık erkeğim.
The Burns bear, perhaps the most valuable "wittle" bear in the world, could be anywhere.
Burns ayısı, aslında belki de dünyanın en değerli ayısı herhangi bir yerde olabilir.
... But somebody let the wittle wabbit get away.
Ama - birisi- küjük tavjanın kaçmasına müsade etti.
"I can't wait to come home and see my wittle Engwish cwumpet."
"Bir an önce eve dönüp seni görmek için sabırsızlanıyorum benim müçük mingiliz murabiyem."
Oh, it's a wittle, cutey!
Oh, seni küçük, tatlı şey!
Spike sing a wittle song?
Spike şarkı mı söyledi?
- No problem. - Hey-Little, Ho-Little Hoo-Little, Hey-Hottle, Ho-Wottle, Wo-Wittle.
- Sorun değil. - Hey-Little, Ho-Little Hoo-Little, Hey-Hottle, Ho-Wottle, Wo-Wittle.
Yes, he was, my "wittle snicklefwitz."
Evet, öyleydi, benim "Yontma Kemiklim."
You adorable, wittle, itty-Bitty, fuzzy, wuzzy- -
Seni tatlı, sevimli, tapılası, yumurcak- -
And you're my outwet, wittle Michel with the happy hair.
O da "şenşin." Güzel saçlı minik Michel.
Very nice. Baby says, "It's tight, but not too tight, and I wuv the way you powdered my wittle bottom."
çok güzel bebek diyor ki, "bu sıkı, ama fazla değil, ve ıslak popomu pudralama şekline hastayım"
Aw, doesn't wittle Perry wike it here?
Ay, küçük Perry burayı sevmiyor muymuş?
It's the wittle bunny and the wittle skunk.
Bunlar küçük tavşan ile küçük kokarca.
Does the young prince play with the wittle bunny and the wittle skunk?
Genç prens küçük tavşan ve küçük kokarca ile mi oynuyor?
Good "wittle" messenger hawky. Who's got pretty feathers?
Seni şirin posta şahini, kimin güzel tüyleri varmış.
It's a wittle sexy.
Biyaz seksi.
- A wittle?
- Biyaz mı?
Little wittle!
Küçük minnoş!
Little wittle.
Küçük minnoş.
Little wittle, wittle, wittle, yeah.
Seni küçük minnoş seni.
Little wittle, look what we got for you.
Bak burada senin için ne var küçük minnoş.
I just can't believe this wittle girl might be working at The New York Times.
Bu mink kızın New York Times'da çalışabileceğine inanamıyorum.
Yeah, she's not so wittle anymore.
Evet, artık çok da minik değil.
A living will is nothing compared to the tears of a wittle girl who wuvs her daddy.
Yaşam kararı ile babasına ağlayan küçük kızın göz yaşları mukayese edilemez bile.
Did I step on the wittle kitty's tail?
Minik kediciğin kuyruğuna mı bastım yoksa?
And I'll have breakfast ready for all the wittle fuzzies coming out of hibernation.
Ben de kış uykusundan uyanan küçük tüylü yaratıklara kahvaltı hazırlayacağım.
Like a wittle, wee baby, there.
Ufak tefek bir bebek gibiydi.
That's it! An accidental underwater ambush by a team of the cutest wittle yum-yums ever.
Dünyanın en şeker ve en acımasız balıkları tarafından su altında kazara pusuya düşürülecek.
Because no one wants to watch a show about some wittle hockey team.
Çünkü kimse küçük bir hokey takımı şovunu izlemeyi istemez.
Feel free to stretch right out and go to sleep, and old boring Uncle Bob will tell you a nice "sweepy wittle" bedtime story from his ho-hum life.
Rahat olun, uzanıp uyuyabilirsiniz. Yaşlı Bob amca size sıkıcı hayatından güzel bir uyku masalı daha anlatır.
Au revoir, my wittle French fry.
Hoşça kal, minik Fransız kızartmam.
To go with your diminutive wittle weewees?
Ufacık pipilerinizle takım olarak mı geliyor?
- Andy's a wittle scawed.
- Andy'cik biyaz koyktu.
You are also on record as saying "wittle-ittle,"
Ayrıca şunları da demişsin :
If somebody caught me wearing the same outfit in two different adventures, I think it would simpwy bwake my wittle heart.
Birisi, iki değişik macerada aynı kıyafeti giydiğimi anlarsa sanırım kalbim çok kötü kırılır.
I'm a bad wittle boy.
"Ben kötü bir çocuk değilim".
Yeah, my little Sare-bear's tummy was growling... so we got a wittle num-num.
Evet, küçük Sara'mın midesi gurulduyordu bizde biraz mama yedik.
A wittle num-num-num-num-num.
Biraz mama, mama, mama.
Because we can't waste taxes'cause we're "wittle" girls.
Çünkü vergimizi çarçur edemeyiz, biz "cücücük" kızlarız.
We just wanted to see if "wittle" baby num num...
Küçük Enfes Bebek'i görmek istedik. - Hadi ama.
I do wuv that wittle ducky.
O ördeğe ben de bayıldım.
[SWEETLY] Oh, come on, puddin', my little-wittle hunky bear.
muslukçuyu eve almayı unutmadın değil mi?
( Baby Talk Voice ) I Just Miss My Wittle Marc-Y Marc.
Burada ne yapıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]