English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wolfing

Wolfing translate Turkish

25 parallel translation
He didn't do any wolfing last winter, I guess.
Bildiğim kadarıyla geçen kış hiç kurt avına çıkmadı.
You were out wolfing together last winter, eh?
Geçen kış beraber kurt avı yapmadınız, ha?
Wolfing, she not good business.
Kurt işi yapılacak türden değil. İyi getirisi yok.
Stop wolfing it down.
Tıkınmayı kes.
The same stuff you're wolfing down now.
Şimdi midene indirdiğin şeyin aynisini.
A cute young boy like you gotta think of a future lady friend in your life when you've finished wolfing around.
Senin gibi hoş genç bir çocuk avlanmayı bitirdikten sonra gelecek için,.. hayatında bir bayan arkadaş düşünmeli.
You know, a cute young boy like you got to think of a future lady friend in your life when you finish wolfing around.
Şehirdeki en iyi okullar. Senin gibi hoş genç bir çocuk avlanmayı bitirdikten sonra gelecek için,.. hayatında bir bayan arkadaş düşünmeli.
You know, the way you were wolfing down that popcorn, maybe you ate it.
Patlamış mısıra dadanmana bakarak konuşursam, belki onu yemişsindir.
Stop wolfing down those chips.
Cips yemeyi keser misin?
Then why have you been wolfing down the empanadas all night?
O zaman neden bütün gece börekleri tıkınıp durdun?
It's just a guess, but she might not appreciate your wolfing down... the animal she spent all day trying to save.
Sanırım, kurtarmak için bütün gün uğraştığı hayvanı yediğinizi görmek istemez.
Come on, did you see the way he was wolfing'down that meatball sub tonight?
Lütfen. Bu akşam o köfteli sandviçi nasıl yedi yuttu görmedin mi?
Sorry for barging in on you yesterday and wolfing down all yourfood.
Dün işine maydanoz olup yemeğini kurt gibi yiyip bitirdiğim için özür dilerim.
Okay, well, we were there, and, uh, we were just wolfing down the most delicious trout ever
Tamam, neyse, oraya gittik. Serseriler gibi eğlendik, çok lezzetli tatlar aldık.
If I were you, I'd start wolfing that shit down.
Yerinde olsaydım, o lânet şeyi yalayıp yutardım.
He ain't wolfing out.
Dönüşmüyor.
You might as well be dog-earing a tear-stained bridal magazine while wolfing down the box of chocolates you had delivered to yourself at work from your "fiancé" who no one's ever met.
Kimsenin tanımadığı nişanlısından iş yerine gelen ve aslında onun kendine gönderdiği bir kutu çikolatayı mideye indirirken göz yaşlarıyla ıslattığı gelin dergisinin sayfalarını katlayan tiplerden olmamanız işten bile değil.
If you weren't wolfing out in the woods, Shannon wouldn't have got a picture on the first place.
Eğer en başından, arazide kurt olup dolaşmamış olsaydın...
Mam and Dad, they want to talk to us about..... wolfing out... safely?
Annem ve babam, güvenli şekilde dönüşebilmemiz için bizimle konuşmak istiyorlar.
But no wolfing out.
Ama dönüşmek yok.
Well, I'm in a car, and you were pretty clear about the No-Teen-Wolfing Now-That-I'm-A-Dad rule, so, yeah, I'm sitting down.
Şu an arabadayım ve "Artık Bir Baba Olduğun İçin Genç Kurt Filmindeki Gibi Araba Üstünde Dans Etmeyeceksin" kuralında ciddiydin. Evet, oturuyorum yani.
Mm. Yeah, well, wolfing out is kind of my thing.
Kurt olmak benim bir özelliğim.
If he doesn't give over Stefan's location by the wolfing hour, he's a dead man.
Eğer dönüşüm saatine kadar Stefan'ın yerini söylemezse ölür.
I'm wolfing this.
- Oturamadan bitecek. - Çok iyi diyorum ya.
You know it's too dangerous for a vampire to hunt a werewolf while he's wolfing out.
Kurt damarı tutmuş bir kurtadamın izini sürmek çok tehlikelidir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]